Öğretmenlerin kariyerle imtihanı

Öğretmenlik Meslek Kanunu, 20’inci Millî Eğitim Şûrası kararlarında yer aldığı gibi Meclis’ten geçerek 14 Şubat 2022’de yürürlüğe girdi.

Kanunun adı Öğretmenlik Meslek Kanunu olmakla birlikte öğretmenlerin ve eğitim kamuoyunun beklenti ve taleplerine cevap vermediği görülüyor. Çünkü bir mesleğe özgü kanunun mesleğin tanımı, yeterlilikleri, o mesleği icra edecek kişilerin yetiştirilme süreci, özlük hakları, görev, yetki ve sorumlulukları gibi meslekle ilgili her konuyu kapsaması beklenir.


7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenliği kariyer mesleği olarak tanımlarken kanunun, kariyer düzenlenmesinden ibaret olduğu görünümünü veriyor. Kanunda yer alan meslekî kariyer ise pratikte ücrete yapılacak ek ödeme dışında, özlük açısından da öğretmenlerin meslekî saygınlık ve gelişimleri açısından da kazanım sunmuyor.


KANUNUN ACELECİLİĞİ


1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda öğretmenlik “Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği” olarak tanımlanmıştı. Öğretmenlik mesleği ile ilgili iki farklı kanunda iki farklı tanımlamanın bulunması kanunun aceleye getirilerek hazırlandığını da düşündürüyor. Kariyer sistemi 2004 yılında 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda yapılan değişikle yürürlüğe girmiş ilk ve son kez 2006’da Kariyer Basamaklarında Yükselme Sınavı yapılmıştı. 2014 yılına kadar sınav yapılmamış, 2014 yılında kariyer sistemi yürürlükten kaldırılmıştı.

2006 yılında sınava giren, başvuran öğretmenler unvanı kazandılar ve o günden beri uzmanlık tazminatı kendilerine ödeniyordu.
Şimdi o öğretmenler başöğretmenlik sınavına tabi olurken sınav yapılmadığı için sınava giremeyen on binlerce öğretmen, uzman öğretmenlik sınavına tabi. Kanunun aceleciliği bu noktada da ortadadır. 2014 yılına kadar sınav yapmayan Bakanlık, bunun sorumluluğunu öğretmenlere yıkıyor. Bu nedenle, 2014 yılı ve öncesi atanmış tüm öğretmenlere de uzman öğretmenliğin kazanımları sunulmalıydı.


Öğretmenlik Meslek Kanunu yürürlüğe girdikten sonra yönetmelik çıkarıldı. Uzman öğretmenlik, başöğretmenlik başvuru süreci başladı. Meslekte en az 10 yıllık hizmeti bulunan uzman öğretmenlik için, 2006 yılında yapılan Öğretmenlik Kariyer Basamakları Sınavı’na girdi. Uzman öğretmenlik unvanını kazananlar ise başöğretmenlik için müracaat etti.


ÖBA EĞİTİMLERİ
KATKI SAĞLAMIYOR


Öğretmenler 18 Temmuz’dan itibaren uzman öğretmenlik için 180 saatlik eğitim videolarını 5 Eylül, başöğretmenlik için 240 saatlik eğitim videolarını 19 Eylül’e kadar Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) sisteminden izleyip sınava katılma hakkı edecekler. Sınavda 70 puan ve üzerinde alan öğretmenler başvurdukları uzman/başöğretmenlik unvanını elde edecek. Sınavda başarılı olup unvanı hak eden öğretmenlerin maaşlarında 2023 Ocak ayından geçerli olmak üzere maaşlarında bin lira (TİS zammı ve enflasyon farkı eklenecek) artış olacak.


Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’nın öğretmenlerin meslekî gelişimlerini destekleme ihtiyacını tespit etmesi doğrudur, fakat öğretmenlik mesleğini kariyer sistemine indirgemek ve kariyer sürecini pedagojik bilgileri içeren videoları edilgen olarak izleme zorunluluğu getirip sınav başarısına dayandırmak doğru değildir. Bunun öğretmenlere de öğretmenlik mesleğine de öğretmenlerin meslekî gelişimine de katkısı olmayacaktır.


MEB, yıllardır öğretmenlerden ezberci, bilgi aktarmaya yönelik düz anlatım yöntemlerinden kurtulup öğrenmeyi etkin kılmayı hedefleyen öğretim metotlarını uygulamasını beklerken kendisi, öğretmenlere etkileşimin olmadığı, bilgilerin tek taraflı aktarıldığı metotla kariyer eğitimi sunuyor. Kaldı ki aynı MEB, sınavda öğretmenlerin ÖBA videolarından değil, sisteme yüklenmiş olan PDF dosyalarından sorumlu olduklarını da açıkladı. Eğitim videolarında yer alan konular öğretmenlerin meslekî gelişimine katkı sağlayacak mı? Acaba öğretmenlerin meslekî gelişimleri için ihtiyaçları, bu eğitim bilimsel bilgiler mi?
Öğretmenler zaten eğitim videolarındaki konuların neredeyse tamamını eğitim fakültelerinde okuyarak öğretmen adayı oldu. MEB, öğretmenlerin meslekî gelişim konu ve alanları ile ilgili ihtiyaç analizi yaparak mı ÖBA eğitimlerindeki içerikleri belirledi? Tüm bunlar dikkate alındığında öğretmenlerin kariyer sürecinin ücretlerinde bir miktar iyileştirme dışında meslekî niteliklerine önemli bir katkısı olmayacağı aşikâr. Sürecin sınav başarısına dayandırılması da doğru değil.
Biz öğrencilerin sınavlarda yarıştırılmasına karşı çıkarken şimdi öğretmenlerin sınavlarda yarıştırılmasına tanık olacağız. Öğretmenlerin ihtiyacı kariyer unvanı değil, meslekî saygınlık, sisteme güven duygusu, liyakat, adaletin tesis edilmesi, meslekî gelişimi destekleyen olanakların ayrım yapılmaksızın sunulması, teşvik edilmesidir.
MEB İTİRAZLARI DİKKATE ALMAI
MEB, öğretmenlerin ve eğitim sendikalarının kariyer sürecine yönelik itirazlarını önümüzdeki yıllar için dikkate almalı, öğretmenlerin beklentisini içerecek biçimde Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu sendikaların ve eğitim kamuoyunun önerileriyle geliştirmeli. Öğretmenlerin insanca yaşam için talep ettikleri ücret artışı, kariyere bağlanmamalı. Öğretmenler farklı istihdam modelleriyle çalıştırılmamalı.
Öğretmenlerin meslekî gelişimi, eğitimin niteliği artırılarak sağlanabilir. Eğitimi dört duvar arasına, dört köşeli ekran arasına sıkıştırmayıp “iş içinde eğitim” anlayışı ile hareket edildiğinde öğretmenler de öğrenciler de kendilerini geliştirme olanağı bulacaklardır. Yeni eğitim-öğretim yılına öğretmenlerin motivasyonunu düşürerek, dayanışma duygusu yerine rekabet duygusunu ortaya çıkarabilecek uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Eğitim kamuoyu, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden gerekli düzenlemeleri yapmalarını bekliyor.
2014 yılı öncesinde atanmış öğretmenlere uzman öğretmenliğin özlük hakkını sunulmalı, sınav iptal edilmeli ve 2024 yılına kadar öğretmenlerin beklentilerine cevap verecek biçimde sendika ve öğretmenlerin görüşleri dikkate alınarak Öğretmenlik Meslek Kanunu geliştirilmelidir.

Sonraki Haber