Okulda kendilerini güvende hissetmiyorlar!

PİSA 2022 araştırmasına göre Türkiye, 15 yaş grubu öğrencilerin yaşam memnuniyetinin ve okula aidiyet duygusunun en düşük olduğu, öğrencilerin okulda kendini en az güvende hissettiği ve devamsızlığın en yüksek olduğu ülkelerden biri. Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM değerlendirdi.

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), 2000 yılından bu yana her üç yılda bir dünya genelinde 15 yaş grubu öğrencilerin fen, matematik ve okuma alanındaki yeterliklerini ölçerek eğitim sistemlerinin performanslarını karşılaştırmaya olanak veren veriler sunuyor. Araştırmaya 81 ülkeden 690 bin öğrenci, Türkiye’den 196 okul ve 7 bin 250 öğrenci katıldı.

Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM, PISA 2022 sonuçlarını temel alarak ‘PISA 2022 Türkiye İçin Neler Söylüyor?’ başlıklı bir rapor yayınladı. Raporda Türkiye, esas olarak 37 OECD ülkesiyle karşılaştırmalı olarak ele alındı.

PİSA araştırması ülkemizde genellikle matematik ve okuma becerileri açısından ele alınıp tartışılıyor. Ancak araştırma, eğitim sistemimizi bütüncül değerlendirmek açısından önemli başka veriler de içeriyor.

YÜZDE 31’İ KENDİSİNİ OKULA AİT HİSSETMİYOR

TEDMEM Raporunda “Türkiye’de eğitim sistemini iyileştirme çabaları, yalnızca akademik başarıyı artırmaya değil sosyoduygusal becerileri geliştirmeye de odaklanmalıdır” deniyor.

OECD ülkeleri arasında Türkiye, öğrencilerin yaşam memnuniyetinin ve okula aidiyet duygusunun en düşük olduğu, öğrencilerin okulda kendini en az güvende hissettiği ve devamsızlığın en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor. Araştırmaya göre Türkiye’de 15 yaş grubu öğrencilerin;

Yüzde 44’ü yaşamından memnun değil,

Yüzde 31’i kendisini okula ait hissetmiyor,

Yüzde 18’i okula giderken, yüzde 20’si okuldaki diğer yerlerde güvende hissetmiyor,

Yüzde 53,2’si son iki hafta içinde en az bir kez tam gün devamsızlık yapmış.

ZORBALIĞA MARUZ KALANIN MATEMATİK PERFORMANSI DÜŞÜK

Türkiye, öğrencilerin matematik kaygısının en yüksek olduğu ülkelerden biri: OECD ülkeleri arasında birinci, tüm ülkeler arasında ise beşinci sırada. Yine PISA 2022 bulgularına göre öğrencilerin matematik puanlarındaki değişimin yüzde 25’i matematik kaygısından kaynaklanıyor.

Zorbalığa maruz kalan öğrencilerin matematik performansının daha düşük olduğuna ilişkin veriler de var: Türkiye’de diğer öğrenciler tarafından tehdit edildiğini belirten öğrencilerin matematik performansı 22 puan, kendisine ait bir eşyanın tahrip edildiğini veya zorla alındığını belirten öğrencilerin performansı 20 puan, okulda fiziksel kavgaya karışan öğrencilerin puanı 34 puan, tehdit edildiği için birine para veren öğrencilerin puanı ise 52 puan daha düşük.

TEDMEM raporunda, okulda güvende hissetme ile özellikle okula aidiyet ve yaşam memnuniyeti arasında pozitif bir ilişki olduğuna dikkat çekiliyor.

ON ÖĞRENCİDEN BİRİ SIK SIK ZORBALIK GÖRÜYOR

Türkiye’de her 10 öğrenciden biri sık sık zorbalığa maruz kalıyor. Ayda en az birkaç kez zorbalık içeren davranışlardan birine maruz kaldığını belirten öğrenci oranı ise Türkiye’de yüzde 26,6, OECD ortalamasında yüzde 20,1.

Türkiye’de 2018 yılı ile kıyaslandığında ayda en az birkaç kez zorbalık içeren davranışlardan birine maruz kaldığını belirten öğrenci oranı 5,8 yüzde puan artış göstererek yüzde 20,8’den yüzde 26,6’ya ulaşmış. PISA 2022’ye katılan tüm ülkelerde sözel ve ilişkisel zorbalık (diğer öğrencilerle dalga geçmek, kötü söylentiler yaymak gibi) fiziksel zorbalıktan (diğer öğrencilere vurmak veya onları itmek gibi) daha sık görülmüş.

2018’E KIYASLA İYİCE AZALDI

PISA 2022’de öğrencilerin okula ait hissetme durumları “okula aidiyet indeksi” üzerinden hesaplanmış. Türkiye, Polonya, Yeni Zelenda ve Çek Cumhuriyeti ile birlikte öğrencilerin okula aidiyet duygusunun en düşük olduğu (-0,30) ülkelerden biri. 2018’le karşılaştırıldığında (-0,14) Türkiye’deki öğrencilerin okula aidiyet duygusu azalmış görünüyor.

Türkiye’de sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı öğrenciler (-0,40) avantajlı öğrencilere (-0,20) kıyasla kendilerini okula daha az ait hissediyor. Türkiye’de sosyo-ekonomik olarak avantajlı öğrencilerin okula aidiyet indeks puanı (-0,22) OECD ortalamasında dezavantajlı öğrencilerin okula aidiyet indeks puanından (-0,13) daha düşük.

Ayrıca, Türkiye’de öğrencilerin;

Yüzde 28’i okulda yalnız hissettiğini,

Yüzde 26’sı okulda kendini yabancı ya da dışlanmış hissettiğini,

Yüzde 30’u kolay arkadaş edinemediğini,

Yüzde 31’i okula ait hissetmediğini,

Yüzde 31’i diğer öğrencilerin kendisini sevmediğini belirtmiş.

OECD’DE HİÇBİR ÜLKEDE BU KADAR DÜŞÜK DEĞİL

PISA 2022’de öğrencilerden yaşam memnuniyetlerini 0 ile 10 arasında değişen bir ölçekte puanlamaları istenmiş. Türkiye’de öğrencilerin ortalama yaşam memnuniyetleri 10 üzerinden 4,9 puan iken OECD ortalaması 6,75 puan. Öğrencilerin yaşam memnuniyeti puan ortalamasının 5’in altında olduğu tek ülke Türkiye.

Yaşam memnuniyeti puanlama ölçeğinde 0 puanı işaretleyen, yani yaşamından hiç memnun olmadığını ifade eden öğrencilerin oranı da (yüzde 9,1) en yüksek Türkiye’de. OECD ortalamasında yaşamından hiç memnun olmadığını belirten öğrencilerin oranı yalnızca yüzde 2.

Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 44’ü yaşamından memnun olmadığını belirtmiş. Bu oran 2018’e kıyasla 10 yüzde puan artış göstermiş.

OECD ortalamasında ise yaşamından memnun olmayan öğrenci oranı 2018’e kıyasla yüzde 16’dan yüzde 18’e yükselmiş.

Raporda, öğrencilerin okulda kendilerini güvende hissetme durumlarında farklı değişkenlerin etkili olduğundan da söz ediliyor.

Kız öğrenciler erkek öğrencilerden,

Sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı öğrenciler avantajlı öğrencilerden,

Sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı okullardaki öğrenciler avantajlı okullardaki öğrencilerden,

Devlet okullarındaki öğrenciler özel okula giden öğrencilerden kendilerini daha az güvende hissediyor.

GÜVENLİ ORTAM İÇİN ETKİN POLİTİKA

TEDMEM, Türkiye’de eğitim sistemini iyileştirme çabaları yalnızca akademik başarıyı artırmaya değil sosyo-duygusal becerileri geliştirmeye de odaklanmalıdır, diyor: “Çünkü öğrencilerin yaşamlarından memnun olmaları, okula aidiyet geliştirmeleri ve okulda güvende hissedebilmeleri için pozitif bir okul ikliminde sosyal ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanması esastır. Bu ihtiyaçların karşılanabilmesi için okullarda rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetleri güçlendirilmeli, öğrencilerin okulda kendilerini daha güvende hissetmeleri için okullarda fiziksel güvenliği sağlayan önlemlerin yanı sıra, zorbalık gibi psikolojik tehditlere karşı da etkin politikalar geliştirilmelidir.

“Bununla birlikte öğrencilerin katılımını teşvik eden ve onların seslerini duyuran okul içi demokratik yapılar oluşturulmalı; öğrenci merkezli, kapsayıcı ve her öğrencinin ihtiyaçlarını gözeten bir yaklaşım benimsenmelidir.”

HER KADEMEDE FARKLI DESTEK

Raporda, zorbalığı en aza indirecek güvenli bir okul ortamı yaratmak için her kademedeki öğrenciler için farklı destek programları içeren, okulun genel iklimini iyileştirmeye odaklanan bir yaklaşım benimsenmesine ihtiyaç olduğu vurgulanıyor. Her okul türünden 100 öğrenciye bir rehber, zorbalık oranları yüksek okullara birden fazla rehber öğretmen atanması öneriliyor. İlköğretimde sadece 8. sınıflarda, ortaöğretimde ise tüm seviyelerde zorunlu olan rehberlik dersinin süresinin artırılması ve tüm okul seviyelerinde zorunlu hale getirilmesi, sürece okul personelinin ve velilerin aktif katılımı, öneriler arasında yer alıyor.

YÜZDE 30’U HAFTADA BİR KEZ PARASIZLIKTAN ÖĞÜN ATLIYOR

PISA 2022’de ilk kez öğrencilere son 30 gün içinde parasızlıktan ne sıklıkla öğün atlamak zorunda kaldıkları sorusu yöneltilmiş. Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 19,3’ü, OECD ortalamasında öğrencilerin yüzde 8,2’si haftada en az bir kere parasızlıktan öğün atlamak zorunda kaldığını ifade etmiş. Türkiye bu oranın en yüksek olduğu OECD ülkesi.

Portekiz (yüzde 2,6), Finlandiya (yüzde 2,7) ve Hollanda (yüzde 2,8)’da bu oranlar oldukça düşükken Birleşik Krallık (yüzde 10,5), Litvanya (yüzde 11), Amerika Birleşik Devletleri (yüzde 13), Şili (yüzde 13,1), Kolombiya (yüzde 13,3), Yeni Zelanda’da (yüzde 14,1) haftada en az bir kez parasızlıktan öğün atlayan öğrenci oranları yüzde 10’u aşıyor.

MATEMATİKTE EN DÜŞÜK PERFORMANS GÖSTERENLER

TEDMEM Raporunda “PISA 2022 sonuçları gıda güvencesizliği ile matematik performansı arasında negatif bir ilişki (Pearson r: -0,61) olduğunu ortaya koymaktadır” deniyor. Öğrencilerin en az dörtte birinin parasızlık nedeniyle haftada en az bir kez yemek yemediğini bildirdiği tüm ülkeler, PISA 2022’de matematik alanında en düşük performans (400 puan ve altı) gösteren ülkeler/ekonomiler olmuş.

YARIN: BEŞ ÖĞRENCİDEN BİRİ TEMEL YETERLİĞİN ALTINDA

Sonraki Haber