Ölüm yıldönümünde bir demet Attila İlhan şiiri

15 Haziran 1925’te İzmir, Menemen’de doğdu. İzmir Atatürk Lisesi’nin birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım Hikmet şiirleriyle yakalanınca 16 yaşında hem tutuklandı hem de okuldan uzaklaştırıldı.

Üç hafta gözaltında kaldı. İki ay hapiste yattı. Türkiye’nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair bir belge verilince, eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı.

Daha sonra döndüğü okulundan 1946’da mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Üniversite hayatının başarılı geçen yıllarında Yığın ve Gün gibi dergilerde ilk şiirleri yayımlanmaya başladı.

1948’de ilk şiir kitabı Duvar’ı kendi imkânlarıyla yayımladı. Kısa süren ilk Paris deneyiminin ardından yurda döndü. Gerçek gazetesinde yayınlamaya başladığı yazılarla siyasal tartışmaların içine girdi. Bu nedenle eğitimini ihmal eden Attila İlhan, İstanbul Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Paris’e gitti. Buradayken Nâzım Hikmet’i kurtarmak için düzenlenen uluslararası dayanışma hareketine, İleri Jön Türkler Birliği faaliyetlerine katıldı.

Film Senaryoları, TV Dizi-Film Senaryoları, Şiir Kitapları, Şiir albümleri, roman, öykü, kitap serileri ve çevirileri bulunan İlhan, 10 Ekim 2005’te İstanbul’daki evinde geçirdiği ikinci kalp krizi sonucu hayata veda ettiğinde 80 yaşındaydı.

Atilla İlhan, toplam 137 şiir yazdı. Ağustos Çıkmazı, Ayrılık Sevdaya Dahil, Aysel Git Başımdan, Bela Çiçeği, Ben Sana Mecburum, Cinnet Çarşısı, Emperyal Oteli, Elde Var Hüzün, Kimi Sevsem Sensin gibi önemli şiirleri bulunuyor. 18. ölüm yıldönümünde büyük şairi anmak için, bir demet şiirini hep birlikte okuyalım.

BEN SANA MECBURUM

“Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum”

ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ

“Gözlerin gözlerime değince Felaketim olurdu ağlardım Beni sevmiyordun bilirdim Bir sevdiğin vardı duyardım”

NASIL BİR SEVDAYSA…

“Nerede ne zaman kaç kere yaşadık Nasıl bir sevdaysa eskitememiş yıllar Bitirdiğimiz her şeye yeniden başladık Dudaklarımızda birbirimizden mısralar”

SEN BENİM HİÇBİR ŞEYİMSİN

“Sen benim hiçbir şeyimsin Yabancı bir şarkı gibi yarım Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak Hiç kimse misin bilmem ki nesin Uykumun arasında çağırdığım Çocukluk sesinle ağlayarak Sen benim hiçbir şeyimsin…”

AYRILIK SEVDAYA DAHİL

“Ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar Yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var Çünkü ayrılık da sevdaya dahil Çünkü ayrılanlar hala sevgili Hiç bir anı tek başına yaşayamazlar Her an ötekisiyle birlikte Her şey onunla ilgili”

BÖYLE BİR SEVMEK

“Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir Azıcık okşasam sanki çocuktular Bıraksam korkudan gözleri sislenir Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Böyle bir sevmek görülmemiştir”

AĞUSTOS ÇIKMAZI

“Bir deniz kıyısında otur Gemiler sensiz gitsin bırak Herkes gibi yaşasana sen İşine gücüne baksana Evlenirsin, çocuğun olur Beni koyup koyup gitme, n’olursun”

KİMİ SEVSEM SENSİN

“Kimi sevsem sensin hayret Sevgi hepsini nasıl değiştiriyor Gözleri maviyken yaprak yeşili Senin sesinle konuşuyor elbet Yarım bakışları o kadar tehlikeli Senin sigaranı senin gibi içiyor Kimi sevsem sensin hayret Senden nedense vazgeçilemiyor” SEN BENİM HİÇBİR ŞEYİMSİN “Sen benim hiçbir şeyimsin Yabancı bir şarkı gibi yarım Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak Hiç kimse misin bilmem ki nesin Uykumun arasında çağırdığım Çocukluk sesinle ağlayarak Sen benim hiçbir şeyimsin…”

Sonraki Haber