Ölüme yakın anda ortaya çıkan duygunun sırrı nedir?

Ölüme yakın deneyimler, korkutucu bir durumu huzur ve sakinlik hissiyle tanımlayan kişilerin ifadeleriyle dikkat çekiyor. Ölümle burun buruna gelen bireyler, genellikle fiziksel acı yerine bir rahatlık ve mutluluk duyduklarını iddia ediyor.

Ölüme yakın deneyimlerde parlak ışık tünelleri, sevilenleri görme ve zamanın durması gibi olaylar, bilim insanları için yıllardır çözülmeye çalışılan birer gizem. Peki, bunun nedeni nedir?

Ölüme yakın deneyimler, insanlık tarihinin en derin sırlarından biri olmaya devam ediyor. Kalp krizi gibi acı verici durumlardan geçen kişiler, bu anlarda beklenmedik bir huzur hissi yaşadıklarını belirtiyorlar.

Bu huzurun kaynağı hala tam olarak anlaşılamasa da, bilim insanları bu olayı açıklamak için biyolojik ve nörolojik nedenleri araştırıyor.

IŞIK TÜNELLERİ

Birçok ölüme yakın deneyim yaşayan kişi, parlak ışık tünellerine girdiğini veya ölmüş yakınlarını canlı bir şekilde gördüğünü anlatıyor. İş insanı Julia Nicholson, trafik kazasında ölümle burun buruna geldiği anlarda sevdiklerinin yüzlerinin birer birer gözlerinin önünden geçtiğini söylüyor. Bu anılar, fiziksel acıdan ziyade huzur ve mutluluk veriyor.

BEYİN İLE İLİŞKİSİ

Son yıllarda yapılan araştırmalar, bu deneyimlerin beynin nasıl çalıştığıyla ilişkili olabileceğini gösteriyor. 2022 yılında yapılan bir çalışmada, kalp krizi geçiren bir hastanın beyin aktiviteleri EEG cihazıyla izlenmişti. Ölüm anından önce ve sonra, meditasyon veya rüya anlarındaki yüksek frekanslı beyin dalgaları kaydedildi. Bu da beynin ölüm anında duygular ve anıları yeniden harekete geçirdiğini düşündürüyor.

BİYOLOJİK Mİ, RUHANİ Mİ?

Ulusal Louis Üniversitesi’nden Dr. David San Filippo, ölüme yakın deneyimlerin çoğunun beyindeki temporal lobda gerçekleşen biyolojik tepkilerle açıklanabileceğini belirtiyor. Bu bölge, ses işleme ve anıların kodlanmasında önemli bir rol oynuyor. Ancak bazı uzmanlar, bu tür olayların yalnızca biyolojik değil, ruhani bir boyutu olabileceğini savunuyor.

Fareler üzerinde yapılan araştırmalarda, ölüm anında mutluluk hormonu serotoninin salındığı keşfedilmişti. Bu da beynin kişiyi ölüme hazırlarken acıyı hafifleten bir mekanizma çalıştırdığını düşündürüyor.

Terapötik Potansiyel Uzmanlar, ölüme yakın deneyimlerin daha iyi anlaşılmasının, ölüm korkusu ve kaygı ile başa çıkma konusunda tedavi edici çözümler sunabileceğini ifade ediyor. Staten Island Üniversite Hastanesi’nden Dr. Jonathan Rasouli, bu deneyimlerin neden olduğu huzurun, kaygı içindeki bireyler için umut verici bir terapi fırsatı yaratabileceğini vurguluyor.

Sonraki Haber