Ömer Faruk Kavurmacı, AKP'yi destekledim diyerek tahliyesini istedi
FETÖ'nün iş dünyası yapılanmasına yönelik açılan davanın 9'uncu duruşmasında Kadir Topbaş'ın damadı tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı savunma yapıyor.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 86 sanığın yargılandığı dava, sanıkların savunmalarıyla sürüyor.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda görülen duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı, hakkında 5 suçlama olduğunu söyledi.
FETÖ/PDY üyesi olmadığını, propagandasını yapmadığını ve Pensilvanya’ya hiç gitmediğini ileri süren Kavurmacı, 1 milyar lira cirosu bulunan bir şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, iddia edildiği gibi terör örgütüne finansman sağlamadıklarını savundu.
Kavurmacı, "Soruşturmanın başlatılmasının nedeni TUSKON yönetim kurulu üyeliğidir. İhanetin sözcülüğünü yapan Rızanur Meral ile aynı heyette olmam dışında arkadaşlığım olmamıştır. Teknik takip sonucunda ne Meral ile ne de irtibatlı olduğu kişilerle irtibatımın olmadığı kesindir. İhanet konuşmasını alkışlamayan benim dışımdaki herkesin sanık olması gerekirdi. Ancak konuşmadan sonra ilk istifa eden ben tutuklu, sözlü istifa edenler serbest. İlk istifa etmiş kişi yargılanıyor ancak 3 yönetim kurulu üyesi soruşturma dışındadır. Ben ihaneti alkışlamadım, tutukluyum. FETÖ üyesi değilim, şüphe bile yoktur. Bylock kullanmadım. Bylock’u tutuklandıktan sonra ne olduğunu duydum. 1 dolar çıkmadı. Kimseden burs almadım. Yurt ve evlerde kalmadım. Digitürk aboneliğimin iptali olmadı. 2014 yerel seçimlerinde şirketimin genel müdürlük binasının cephesine Recep Tayyip Erdoğan ve Kadir Topbaş’ın fotoğraflarını astım. FETÖ üyelerinin aksine AK Parti’ye destek verdim. Rızanur Meral’i alkışlamadım. Örgüt üyesi değilim, kaçmadım. Vatanını, milletini seven biriyim. Öncelikle tahliyemi, tedbirlerin kaldırılmasını daha sonra da beraatimi istiyorum." diye savunma yaptı.
KAMU GÖREVLİLERİ FİNANSE EDİLMİŞ
Başkan Öztürk’ün "Basında haberler çıktıktan sonra istifa etmişsin. Adam (Rızanur Meral) devlete meydan okuyor. 'İnlerinize gireceğiz' diyor. Siyasette olan yakınların var. 2-3-4 gün içinde neden refleks göstermedin. Basında çıktıktan sonra istifa ettin?" diye sorması üzerine sanık Kavurmacı, "Sözlü olarak söyledim. Yönetim ile görüştükten sonra beyanlarına uygun olarak beklemeyi tercih ettim. Yerel seçimler vardı. Polemik olmasın, onlar beni çıkarsın diye bekledim." diye konuştu.
Öztürk, MASAK raporlarında Kavurmacı’nın şirketlerinden Hakan Şükür, Ali Fuat Yılmazer gibi dava açılan şahıslara para transferleri yapıldığını, bu transferleri yapanlardan birinin Zaman Gazetesi Grup Başkanı Beytullah Demir olduğunu belirterek, bu transferler hakkında Kavurmacı’ya bilgisi olup olmadığını sordu.
Sanık Kavurmacı'nın bu ödemelerin reklam bedeli olduğunu öne sürmesi üzerine Öztürk, "Kamu görevlileri finanse edilmiş." dedi.
CEZARVİNDEKİ EŞYALARINDA BULUNAN NOT
Kavurmacı, "7 Renk Dergisi’ne 156 bin liralık ödeme yapılmış. Bu ödeme nedir?" sorusuna 3 yıllık reklam bedeli olduğu yanıtını verince, Başkan Öztürk, "Bu parayla bu dergi satın alınır." dedi.
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, "Ceza İnfaz Kurumundan gelen bir yazı var. Görüş esnasında ailene verilmek üzere verilen eşyalarda küçük bir not bulunmuş. Bu not makinede büyültülerek tespit edilmiş. Notta "Bugün yiğitler babama Bank Asya hesabı hakkında soru sorarlarsa, bilmiyorum, çek senettir, ihracattır, otomatik ödemelerdir, kayyum olduğu için bilmiyorum desin' yazılmış. Neler diyeceksin?" diye sorunca Kavurmacı, "Ben onu dışarıya göndermeye çalışmadım. Benim eşyalarımın arasına karışmış. Gizli saklı bir not değil." savunması yaptı.
Bunun üzerine Başkan Öztürk, "Bu babayiğitler nedir?" diye sorunca sanık Kavurmacı, "Yiğit avukattır. Yanında bir arkadaşıyla gidip geldiği için babama hatırlamak için dedim." yanıtını verdi.