Önce baskı sonra işten çıkartma

Darülaceze’de çalışan İstanbul Büyükşehir Belediyesi sağlık personeli 8 kişi, önce işyerinde psikolojik baskıya maruz kaldı daha sonra işten atıldı. 20 yıllık çalışanların 2 yıllık personel gibi gösterilerek alacaklarının da gasp edilmeye çalışıldığı belirtildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’nde yerel seçimlerin ardından çıkarılan işçilerin bir kısmı aylarca süren mücadelenin ardından işlerine geri dönerken, geçen ay aralarında 16-20 yıldır belediyede çalışan 6'sı yüksek lisans mezunu, 8 sağlık personeline önce psikolojik baskı uygulandığı ardından işten çıkarıldıkları öğrenildi.

Kendilerine yönelik baskıdan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun atadığı Sağlık ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan ve asistanı Mertcan Topal’ı sorumlu tutan Darülaceze’ye bağlı çalışan sekiz personel Aralık 2019’dan itibaren kendilerini kovması için baskı yapılan Müdür Reşit Taşkın'ın bu baskılara dayanamayarak istifa ettiğini belirtti. Reşit Taşkın'ın yerine Hasan Üzer’in vekil müdür atanmasıyla kendilerine yönelik baskı sürecinin başladığını vurgulayan çalışanlar "İlk olarak Müdür Hasan Üzer, Şengül Hanımdan aldığı talimatla, bizlere 'başka kuruma gönderileceksiniz' bilgisini verdi. Bu kararı imzalayarak İSPER 'e bildirdi" dedi.

‘YA ÇALIŞIN YA DA KOVULURSUNUZ’

Kendilerinin farklı iş ve birimlerde çalışmaya zorlandıklarını belirten işçiler, aralarında 16 yıldır, 20 yıldır İBB’de çalışan isimlerin olduğunu söyledi. Baskıya boyun eğmedikleri için sonunda kendilerine gönderilen “Şirketimiz projelerinde tarafınıza önerilebilecek niteliklerinize uygun pozisyon aranmış ancak tarafınıza uygun görev bulunamamıştır” denilerek sözleşmelerinin feshedildiğini belirttiler. Aydınlık’a konuşan personel şunları öne sürdü: "İlk olarak 6 kişi Yenibosna'da bulunan İBB Halkla İlişkiler Müdürlüğü'ne iş görüşmesine gönderildik. İş görüşmesi olumsuz sonuçlandı. Diğer 2 kişi de Kartal'da bulunan Vektörel ve İlaçlama Müdürlüğü’ne ilaçlama işine gönderildi. Onların görüşmeleri de yine olumsuz sonuçlandı. Bizler bu arada İBB Darülaceze Müdürlüğü’nde yöneticilik görevlerimizden alınıp angarya işler verilerek süreci beklemekteydik. Daha sonra, İBB Darülaceze İSPER proje Şefi Ergin Yirmibeş Bey ve Vekil Müdür Hasan Üzer tarafımıza sürekli, 'Ne iş verilirse kabul edin. Yoksa işten çıkarılırsınız diyerek baskı uyguladı. Bizlere ilaçlama, veteriner hayvan hizmetleri, temizlik, halkla ilişkiler vb gibi işleri kabul etmemiz için sürekli baskı yaparak bir an önce Darülaceze’den göndermeye çalıştı. Tabii emir ve talimat Şengül Hanım ve Mertcan Bey’den… Sonrasında 13 Mart 2020’de tam da salgın hastalık döneminde işimize tarafsız olarak son verildi. Nedenini sorduğumuzda hiçbir neden belirtmediler.”

İşten çıkartılan personel, “Ne kadar bize belirtmeseler de işten çıkışımızın nedeni hepimizin geçmişte Ak Parti teşkilatlarında çalışmamızdır. Halbuki 31 Mart’taki yerel seçim ve tekrarlanan İstanbul seçimlerinde siyasi bir çalışma içinde olmadık, sosyal medyada siyasi söylemlerde bulunmadık” dedi.

'HAKLARIMIZI EKSİK YATIRMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Çalışanlara gönderilen sözleşme feshinde 2018 girişli oldukları ifade ediliyor. Yıllardır kurumda çalıştıklarını belirten çalışanlar 2018 ifadesinin çarpıtma olduğunu, haklarının eksik yatırılmak istendiğini savunarak şunları söylediler: “Bize gelen iş sözleşmesi fesihli yazıda 01.04.2018 tarihi itibari ile Darülaceze Hizmet Alım Sözleşmesi ifadesi kullanılmıştır. Ancak bu ifade doğru değildir. Bizler 2001-2005-2008’den beri bu tarih aralığında hizmet alım işi kapsamında çalışmaktayız. Eski ismi Sağlık AŞ şimdiki ismi İSPER olarak değiştirilen bu İBB iştiraki 1 Nisan 2018’den önce üst işveren olarak İBB bünyesinde ve projelerinde taşeron firmalar aracılığı ile İBB’ye eleman temin etmekteydi. Cumhurbaşkanlığı KHK’sıyla yapılan değişiklikle 2018 itibariyle kamu kurum ve kulüpleri ve belediyelerde çalışanlar da daimi işçi gibi belediye ve kamu kurumlarına alındı. Bu kararnameyle 2018 öncesi tüm haklarıyla geçiş oldu. Geçmişte çalıştığımız tüm haklar yanmayarak İBB’ye geçti. Fakat bize gelen iş sözleşmesinde yansıtılan çarpıtmadır. İşin altında yatan asıl neden haklarımızdan ellerinden geldiğince kısmak ve haklarımızı eksik yatırmak.

Sonraki Haber