Onur Öymen: Büyük kriz tetiklenmek isteniyor
Emekli Büyükelçi Onur Öymen 10 büyükelçinin açıklamasını Aydınlık'a değerlendirdi. Öymen, büyükelçilerin yaptığının alışılmış bir durum olmadığını, yaşananların daha büyük bir krizi tetikleme amacı güdüldüğü izlenimi verdiğini ifade etti.
Emekli Büyükelçi Onur Öymen 10 büyükelçinin yaptığının alışılmış bir durum olmadığını, yaşananlardan, daha büyük bir krizi tetikleme amacı güdüldüğü izlenimi edindiğini söyledi.
Onur Öymen, ABD’nin de içinde bulunduğu 10 Batılı büyükelçinin ortak açıklamasını ve gelişmeleri Aydınlık’a değerlendirdi. Yaşanan olayın birkaç boyutu olduğuna dikkat çeken Öymen, AİHM kararlarına uyulmaması durumunda, Konsey üyeliğinden çıkarılmaya kadar gidecek bir süreç yaşanabileceğini ifade etti. Birçok ülkenin yıllardır AİHM kararlarını uygulamadığını hatırlatan Öymen, “Örneğin Yunanistan. Batı Trakya Türklerine ilişkin kararı 13 yıldır uygulamıyor. Rusya ve Ukrayna da çok sayıda kararı uygulamadı. Ama üyelikten çıkarma gündeme gelmedi.” dedi.
TALİMAT ALMADAN AÇIKLAMA YAPAMAZLAR'
Büyükelçilerin hükümetlerinden talimat almadan böyle açıklamalar yapmayacaklarını kaydeden Öymen, “Dediklerini kendi söylemleri gibi değil hükümetlerinin söylemleri gibi değerlendirmek gerekir. Türkiye’yi rahatsız eden bu tavrın sorumlusu ilgili ülkelerin hükümetleridir.” görüşünü savundu.
10 ülkenin, Türkiye’nin uygulamalarından rahatsızlık duyuyorlarsa buna karşı izleyecekleri yolun belli olduğunu vurgulayan Öymen şunları söyledi: “Yetkililer açıklama yapar, Türkiye’yi eleştirebilir. Ya da Türkiye büyükelçisini çağırır, rahatsızlığını iletir. Ülkeler genelde yurt dışındaki büyükelçilerini zor durumda bırakmamak için eleştirilerini kendi ülkelerinde, eleştirecekleri devletin büyükelçisini çağırarak yaparlar. Bu defa yaptıkları iş bu kurala uymuyor. Bu alışılmış bir yöntem değil. Bana göre asıl niyet başka. Sanki daha büyük bir krizin tetiklenmesi havası var. Şimdi AB’de, bütün AB ülkelerindeki büyükelçilerin istenmeyen kişi ilan edilmesini dillendirenler var. Gelişmelerin ekonomik ve siyasi alanda maliyetleri olacak. Bu işi başlatan bu 10 ülke. Bu 10 ülke kendi ülkelerinde açıklama yapsaydı yaşadığımız kriz çıkmazdı. Sanki krizin çıkması amaçlanmış gibi.”
‘ÖZELEŞTİRİNİN ÖLÇÜSÜ’
Türkiye açısından bakarsak AİHM kararlarına karşı işletilmesi gereken bir sürü mekanizma olduğunu kaydeden Öymen, bu konuda gerekli adımların atılmamasını da eleştirdi. Öymen, “Türkiye’nin de eksiklikleri olabilir. Ama burada iş başka. Doğu Akdeniz’de sorunları biz mi çıkardık? Diğer sorunları biz mi çıkardık? Özeleştirinin ölçüsünü kaçırmamak lazım” ifadelerini kullandı.
‘ABD’NİN PEŞİNE HEP TAKILDILAR’
AB’nin çoğu zaman çifte standart uyguladığını belirten Öymen şu görüşleri savundu: “Kendilerine yakın olanlarla ilgili kıyameti koparırken istemediklerine karşı yapılanlara göz yumarlar. Örneğin kendilerine yakın gazeteciler hakkında açılan davalara yüksek sesle itiraz ettiler. Ama saygın gazeteci İlhan Selçuk hapse atılınca hiç ses çıkarmadılar. Ergenekon konusunda aldıkları kararlar var. Daha iddianame bile ortada yokken herkesi suçlu ilan ettiler. Türkiye’ye karşı tarafsız değiller. Artık AB ile ilişkiler masaya yatırılmalı. Bu işler kavga ile değil müzakere ile olur.”
Öymen, Avrupa ülkelerinin, 10 büyükelçi olayında ABD’nin peşine takılması ile ilgili bir soruyu da şöyle yanıtladı: “Avrupa ülkelerinin ABD’nin peşine takılma geleneği var. Birkaç istisna dışında hep ABD’nin peşine takıldılar. Özellikle Türkiye, Yunanistan ve İsrail konularında hep böyle oldu.”