‘Onur’suzluğa isyan var!

Zerrin ÖZTÜRK

Geleceğimizin güvencesi, pırıl pırıl gençler, çocuklar. Göz bebeklerimiz... Onlara uzanan düşman ellerin, örgütlerin amaçları ise ölümcüldür. Varlığımızı sürdürecek olan gençlerimiz, duygusal karmaşa içinde, yanlış yönlendirmelerle planlı olarak çürütülmektedir. Bedenleriyle, ruhlarıyla oynanan, ardından bundan bin pişman olan, canına kıymaya dahi kalkan çocuklarımız...

Öte yandan, hayatlarının karartılmasına karşı çıkan, yaşamayı seçen gencecik insanlarımız. Pişmanlık duygularıyla, sağlıklı yaşamlarına geri dönmek istiyorlar, bunu sorgulayalım. Tam da bu noktada onuru ve yaşamı, gerçek anlamda ve örgütlü savunmalıyız.

Yaklaşık 1 yıl önce İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 18 yaşının altında 28 çocuğa ergenliği baskılayan ilaç verildi, çapraz hormon uygulaması yapıldı. Çocukların ses telleriyle oynanmış, erkeklerin yüzlerine kadınsılaşması için operasyon yapılmış, kızların göğüsleri alınmıştı.

Aileler, “Yapmazsak, çocuğunuz intihar eder” diye ikna ediliyorlar; İkna edilmeleri yönünden örgütlü LGBT gruplarına işaret edildiği duyuluyor. Kimlik yitimiyle birlikte çocuklar onursuzluğa uğratılıyor. Medeni Kanunumuzun 40. ve 41. maddelerine aykırı uygulamalar karşısında korunmasız olan ergen çocuklarımızın heba edilmelerinde onurun yeri olabilir mi?

ABD Kongresi’nde konuşma yapan Chloe Cole’ü haberlerden anımsarsınız. 12 yaşında cinsiyet ameliyatı geçirmiş olan genç kız, 7 yıl sonra 19 yaşında, yaşadıklarını kongrede anlatırken yapılan propagandaların etkisinde kaldığını vurgulamıştı.

İngiliz Charlie Evans, çocuk yaştaki erkek olma isteği doğrultusunda değişimleri gerçekleştirdikten sonra pişman oluyor ve bir sosyal medya grubu kurduğunda bir anda binlerce hoşnutsuz, kimlik değiştirdiğine pişman olan insanların grubuna katıldığını söylüyor. Cinsiyet değiştirme sürecinde etrafını saran LGBT kuruluşlarından ise pişmanlık sürecinde hiçbir destek görmediğini ve hemen etrafından çekildiklerinden söz ediyor.

Bu yazının satırlarına sığamayacak kadar çok binlerce örnek söz konusu: Olgun yaşa gelmeden ruhsal ve bedensel gelişimi tamamlanmamış bireylerde, cinsiyet değişikliğinin özendirilmesinde sosyal medya ve LGBT kuruluşlarının büyük etkisi oluyor.

LGBT’nin yaygınlaşmasında, normalleştirme propagandalarının yapılmasında ve ergenlerde cinsiyet hoşnutsuzluğu yönünde etkili olan kurumların, LGBT kuruluş ve platformlarının çalışmalarının, sosyal medya paylaşımlarının, ergenlerin cinsiyet değiştirmelerinde başat rol oynadıkları ibretlik bir gerçektir.

Böylesine açık bir toplumsal gerçeklik ortada iken “LGBT Kurumlarının Örgütlenmelerinin ve Propagandalarının Yasaklanması Yasası” bir an önce çıkartılmalıdır. Bu yasa, gençlerimizin sağlıklı geleceği açısından hayati önemdedir.

İnsan erdemlerinin en önemlilerinden biri de onurdur. Onur sözcüğünün, bu kuruluşlarca insan geleceğini karartmada kullanılarak içinin boşaltılması, insani değerlerimizin tersyüz edilmesinde araç olarak kullanılması trajiktir.

Onur kavramını sahiplenerek propagandacılarına, örgütlerine yanıt verelim: “İnsanlık Onuru mutlaka LGBT’yi yenecek, çünkü ‘Onur’suzluğa isyan var!”

Sonraki Haber