Organize Suç Örgütü Lideri Sedat Peker oğluna Yılmaz Özdil'in ismini verecek

Organize Suç Örgütü Lideri Sedat Peker sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Yılmaz Özdil’e hitaben oğlu olursa adını Yılmaz koyacağını söyledi. Peker’in bu iltifatına Yılmaz Özdil ‘Varol, bir evlada isim olmak benim için büyük onur’ yanıtını verdi.

Yılmaz Özdil Organize Suç Örgütü Elebaşı Peker’in açıklamalarını Erk Acarer’in paylaşmasıyla ilgili sosyal medya hesabından “Sedat Peker’in açıklamalarına gazetecilik faaliyeti değil diyen gazetecilerin, yazıişlerini filan boşver, matbaada paspas yapması bile sakıncalıdır…” yorumunu yapmıştı.

Bu yorumun ardından Sedat Peker sosyal medya hesabından Yılmaz Özdil’e övgüler dizdi. Oğlu olursa Yılmaz ismini vereceğim diyen Peker , “Yılmaz Ağabey (Özdil) artık şundan eminim ki siz tanıdığınız olmasa da haksızlığa uğramış hiç kimseyi asla yalnız bırakmazsınız. Size sözüm olsun, bir oğlum daha olursa ad olarak kendisine sizin isminizi vereceğim. Bu isim size yakıştığı gibi inşallah ona da yakışır.” İfadelerini kullandı.

Peker’in bu paylaşımına Yılmaz Özdil’den yanıt gecikmedi. Peker’in paylaşımını alıntılayan Özdil de övgüyü karşılıksız bırakmadı. Özdil, “Varol, bir evlada isim olmak benim için büyük onur, yürekten teşekkür ederim… Babam da bana yurtsever bir savaş pilotunun, komşumuz Yılmaz ağabeyin ismini vermişti” ifadelerini kullandı.

UĞUR DÜNDAR: HALK SEDAT PEKER'İ TEMİZ TOPLUM SAVAŞÇISI OLARAK GÖRÜYOR

Gazeteci Uğur Dündar, Twitter üzerinden organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’le ilgili skandal bir yorumda bulundu. Dündar halkın Peker’i temiz toplum savaşçısı olarak gördüğünü öne sürerek

"Hayatım mafyalar, suç örgütleri, hırsızlar, hortumcular, uyuşturucu baronlarıyla mücadele etmekle geçti. Sedat Peker hakkında da haber yaptım. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki artık halk, onu bir suç örgütü lideri olarak değil, temiz toplum savaşçısı olarak görüyor" ifadelerini kullanmıştı

BALKANLARDAN FAS'A, FAS'TAN DUBAİ'YE KAÇIŞIN ÖYKÜSÜ: MOSSAD'IN ELİNDE

Bilindiği üzere Sedat Peker’in Balkan ülkelerinde dolaşması, oradan Fas’a, Fas’tan da Birleşik Arap Emirlikleri’ne nasıl gittiği de tartışılıyordu. Aydınlık 1 Haziran günü Sedat Peker’in Türkiye’den çıkışı, uzun süre Balkanlar’da sessizce işlerini yürütmesi, ABD’nin Türkiye operasyonunu hızlandırması sonrası Balkanlar’dan Fas’a, Fas’tan Birleşik Arap Emirlikleri’ne götürülmesinin ve orada video kasetlerle ortaya çıkma sürecinin ayrıntılarını yayınlamıştı.

ABD’nin Türkiye planlarına, CIA’nın faaliyetlerine, İsrail gizli servisi MOSSAD Başkanı Yossi Cohen’in “İsrail için Türkiye İran’dan daha büyük tehdit” sözlerine dikkat çeken kaynaklar, Sedat Peker’in kaçış öyküsü ile ilgili şu bilgileri vermişti:

Peker bir dönem devlet içinde yer alan ekibin FETÖ ile birlikte tasfiyesiyle birlikte, tasfiye olan ekibin bir operasyonu olarak karşımıza çıkıyor. Terörle mücadelede Bakan Soylu’nun yoğun etkisi olduğu biliniyor. TSK yurt dışında etkin ama bu mücadelenin bir de yurt içindeki safhası var ki, bu da yurt dışındaki kadar önemli. Şimdi İsrail, Türkiye’nin gücünü kırmak için devrede. İsrail daha önce Irak’ta ve Suriye’de farklı şekillerde operasyonlar gerçekleştirdi.

HER SEFERİNDE KURTARILDI

“Peker Balkanlarda gezindi durdu. İlgili istihbarat birimleri birçok kez hazırlık yaptı. Ama her seferinde FETÖ ile bağlantılı, İsrail istihbaratı ile bağlantılı bazı kritik koltuklarda oturan ekipler Peker’i kurtardı. Peker Balkanlar turunun ardından Fas’a kaçırıldı. Bu ülkede fazla dayanamadı.

Fas, İsrail’in Kuzey Afrika’daki örtülü operasyonları için 1956 yılından beri önemli bir merkez olarak kullanılıyor.

İSRAİL DEVREYE GİRDİ

“Ardından İsrail devreye girdi. Kaçırılmasındaki ilişkilerde Peker’in sağ kolu olarak bilinen M.Y.’nin eli var. Fas’tan Birleşik Arap Emirlikleri'ne geçiş sürecinde de, M.Y.’nin eski sevgilisi B.A. rol aldı. B.A'nın, İsrail istihbaratı ile ilişkileri çok iyi ve İsrail’e raportörlük yapıyor. B.A.’nın 1. derece yakın akrabasının da Dubai’de olduğu ve Peker’i karşılayanlar arasında yer aldığı belirlendi. Ankara’da oturan B.A.’nın gözlerden uzak olması onu dikkatlerden kaçırıyor.

ANGORA EVLERİ

“M.Y. ve B.A.’nın iki haftada bir Ankara’da Angora evlerinde birlikte iki veya üç gece geçirdikleri biliniyor. B.A.’nın İsrail için hazırladığı raporları için M.Y.’den özel bilgi aldığı konusunda istihbari bilgiler var. Yani B.A. aslında M.Y.’yi uzun yıllar kullandı. Ayrıca B.A. adlı şahsın daha önce Gezi Parkı eylemlerindeki bazı kışkırtıcı eylemlerde bulunduğu belirtildi. B.A.’nın, eylemleri barışçı gösteriler olmaktan çıkarmaya çalışarak, yakıp yıkma eylemlerini yönettiği, Ankara’daki 'Çapuling' grubunun liderliğini yaptığı biliniyor. Dubai’deki kaynaklar, aracıların Dubai ile ilgili süreçte yer almadığının altını çiziyor. Sadece geçişi sağlayıp başka bir ekibe devrini sağladığını söylüyorlar. Dubai ve İsrail arasındaki ilişkilerin en üst seviyede olması nedeniyle uzun zamandan bu yana İsrail algı operasyonlarında dünyanın en kritik merkezi Dubai’yi kullanıyorlar.”

PEKER'İN ELEMANLARINA OPERASYON

İstanbul merkezli iki ilde, Sedat Peker'in elebaşı olduğu organize suç örgütüne yönelik operasyonda gözaltına alınan üç şüpheliden biri tutuklandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, yurt genelinde faaliyet gösteren ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "nitelikli yağma", "gasp", "rüşvet", "yaralama", "tehdit" ile "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" gibi birçok suça karıştığı belirlenen, elebaşılığını Peker'in yaptığı suç örgütüne yönelik 28 Mayıs'ta, İstanbul ve Çanakkale'de düzenlenen operasyonda gözaltına alınan şüpheli Abdullah S., Ümit G. ve Ulaş B'nin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Abdullah S. tutuklanırken Ümit G. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diğer şüpheli Ulaş B. ise savcılıktaki işlemlerinin ardından serbest kaldı.

SÜREÇ

Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce, 9 Nisan'da İstanbul merkezli 5 ilde düzenlenen operasyonda, haklarında gözaltı kararı bulunan 63 kişiden 56'sı yakalanmıştı.

Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan 12'si tutuklanırken 7'si adli kontrol şartıyla 37'si ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Hakkında gözaltı kararı bulunan şüphelilerden birinin bu süreçte vefat ettiği öğrenildi.

Firari durumdaki 6 kişiden 3'ü 28 Mayıs'ta gözaltına alınırken, yurt dışında olduğu tespit edilen elebaşı Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu 3 kişinin ise yakalanmasına çalışılıyor.

Sonraki Haber