Orhan Pamuk’un Netflix’le buluşması yadırganmamalı

Dijital Yayın Platformu Netflix’in Orhan Pamuk’un 2008 yılında yayımlanan Masumiyet Müzesi romanını diziye uyarlanması için harekete geçtiği öğrenildi.

Ay Yapım’ın üstlendiği 9 bölümlük projenin yönetmen koltuğunda Kulüp, “Öyle Bir Geçer Zaman ki”, “İstanbullu Gelin” ve “Kulüp” dizileriyle tanınan Zeynep Günay oturacak.

Orhan Pamuk’un ilk dizi projesi olacak olan Masumiyet Müzesi dizisinin senaryosunu ise Ertan Kurtulan üstlenecek.

Öte yandan dizinin oyuncu kadrosu da belli olmaya başladı. Romanın ana kahramanı İstanbullu zengin bir ailenin oğlu olan Kemal'i Selahattin Paşalı canlandıracak.

Füsun rolünü Eylül Lize Kandemir üstlenirken Kemal'in nişanlısını Oya Unustası oynayacak.
Saç, makyaj ve kostüm provalarının devam ettiği dizinin Ekim ayında çekilmeye başlanması bekleniyor.

‘ORHAN PAMUK NETFLİX’E YAKIŞIR’

Konuyu değerlendiren Gerçek Edebiyat Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Yıldız, Orhan Pamuk’un en çok Netflix’e yakışacağını belirtti.

Yıldız, “Orhan Pamuk Netflix'e yakışır. Masumiyet Müzesi'nin Netflix'e dizi olması küresel güçlerin ve kurdukları sistemin işleyişine uygun bir buluşma. Netflix küresel efendilerin bir numaralı etkili aracı. Artık küresel düzenin başındakiler 'şişman kedi' gibi görünmek istemiyor, baya kültürlü insancıl neredeyse solcu gibi görünüyorlar. (SSCB'nin yıkılışını savunanları bile solcu gibi gösterebilen bir güçten söz ediyoruz)” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKLER MACARLAR ÇİNLİLER ASLA İYİ GÖSTERİLMEZ’

Küreselleşmenin geleneksel aile değerlerini parçalamaya çalıştığını kaydeden Yıldız, “Geleneksel aile değerlerini parçalayan, emperyalist sisteme uyumlu bir dünya vatandaşı sistemini inşa ediyorlar. Hemen her dizi ya da filmlerinde eşcinsel biri mutlaka var.

Küresel sisteme muhalif devrimci sosyalist hiçbir önder lider iyi gösterilmez örneğin. Emperyalizme başkaldırı karakterine sahip Türkler Macarlar Çinliler asla iyi gösterilmez. LGBT üyelerini insanlığın gelişimini engelleyen geri stereotipleri filan devrimci ilan eden bir anlayış bu.” dedi.

‘TENCERE YUVARLANMIŞ KAPAĞINI BULMUŞ’

Orhan Pamuk’un Netflix’le buluşmasının yadırganmaması gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Ey Esat ya aklını başına al ya da işgal edileceksin” diye metinler yazmış küresel sistemin yazarı Orhan Pamuk'un Netflix'le buluşması yadırganmamalı. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş diyeceğim ama böyle bir tesadüf de değil bu.

"Dediğimiz gibi emperyalist efendiler artık sanat edebiyata oynuyorlar ağırlıkla. Netflix en büyük oyun alanlarından biri. Parayı veren düdüğü çalıyor. Hayırlı olsun diyeyim.” dedi.

DEVLET DESTEKLİ MÜZELER İNSANI TEMSİL ETMİYORMUŞ

Orhan Pamuk’un aynı adlı romanından hareketle 28 Nisan 2012'de açtığı müze Çukurcuma Caddesi, Dalgıç Çıkmazı’nda bulunuyor. Müzede romanda anlatılan kahramanların kullandığı, giydiği, işittiği, gördüğü, biriktirdiği, hayal ettiği şeyler kutu ve vitrinlerde sergileniyor.

Masumiyet Müzesi’nin internet sitesinde Orhan Pamuk imzasıyla yer alan manifestoda “Müzeleri seviyorum ve pek çokları gibi her geçen gün müzelerde daha mutlu hissediyorum kendimi.” İfadelerine yer veriliyor.

Pamuk, manifestonun devamında devletlerin açtığı müzelere karşı çıktığını ve bunun iyi ve masum olmadığını öne sürerek şu sözleri kullanıyor:

“Louvre, Metropolitan, Topkapı, British Museum, Prado gibi yerlerin insanoğlunun büyük zenginliği olduğunu hiç unutmuyorum. Ama bu büyük anıtsal hazinelerin geleceğin müzeleri için örnek olmasına karşıyım. Müzeler, özellikle hızla zenginleşen Batı dışı ülkelerde ortaya çıkmakta olan yeni ve modern insanın dünyasını, insanlığını araştırmalı ve ifade etmeli. Oysa devlet destekli büyük müzeler insanı değil, devleti temsil etmeyi hedefliyor. Bu, iyi ve masum bir hedef değil.”