Orta vadeli program açıklandı! Enflasyon beklentileri yine güncellendi
OVP'de enflasyon beklentileri güncellendi. Döviz fiyatlarının 3 sene sonunda 50 TL'ye yaklaşacağı öngörüldü. Kur geçişkenliği dikkate alındığında enflasyonun nasıl düşürüleceği ise merak konusu
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan ve 2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen tanıtım toplantısında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın OVP’ye ilişkin yaptığı sunumun ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da programa yönelik açıklamalar yaptı.
7 öncelikli yapısal reform yapacaklarına açıklık getiren Cevdet Yılmaz, reform başlıklarını şöyle sıraladı: “Büyüme ve Ticaret, Beşeri Sermaye ve İstihdam, Kamu Maliyesi, Afet Yönetimi, İş ve Yatırım Ortamını İyileştirme, Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar, Yeşil ve Dijital Dönüşüm.”
YAPISAL REFORMLAR DAHİL EDİLDİ
Bu yılki OVP’de yenilik olarak yapısal reformları dahil ettikleri söyleyen Yılmaz, OVP’nin afet yaralarının sarılması, makro istikrarın sağlanması, enflasyonun tek haneye inmesi, büyüme ve istihdamın devamı, sosyal adalet olmak üzere 4 temel amacı olduğunu vurguladı. Yılmaz, 3 temel politika aracı olduğunu belirterek, “Deprem harcamaları hariç mali disipline önem vereceğiz. Para politikası dönemin ihtiyaçlarına göre uygulanacak. Merkez Bankası araç bağımsızlığı çerçevesinde üzerine düşeni yapacak. Yapısal dönüşümlerde önemli bir çerçeve oluşturduk.” dedi.
2026’DA DÖVİZ BEKLENTİSİ 47 TL
Cevdet Yılmaz’ın sunumunda öne çıkan noktalar şöyle:
-
Büyüme için bu yıl gerçekleşme tahmini yüzde 4,4 oldu. Ekonominin 2024'te yüzde 4, 2025'te yüzde 4,5, 2026'da yüzde 5 büyüyeceği öngörüldü.
-
Enflasyonun bu yıl sonunda yüzde 65 olacağı tahmin edilirken, enflasyon hedefi gelecek yıl için yüzde 33, 2025 için yüzde 15,2, 2026 için yüzde 8,5 olarak belirlendi.
-
Bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının 2024'te yüzde 6,4, program dönemi sonunda ise yüzde 2,9 olacağı öngörüldü.
-
İşsizlik oranının bu yılın sonunda yüzde 10,1 olacağına yer verilerek, gelecek yıl hedefi yüzde 10,3, 2025 yılı için yüzde 9,9 ve 2026 için ise yüzde 9,3 olarak belirlendi.
-
İhracatın, 2023 sonunda 255 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilirken, 2024'te 267 milyar dolar, 2025'te 283,6 milyar dolar, program sonunda 302,2 milyar dolar olması hedeflendi.
-
İthalatın, bu yıl sonunda 367 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi, 2024'te 372,8 milyar dolar, 2025'te 388,9 milyar dolar, 2026'da da 414 milyar dolar olması öngörüldü.
-
Dolar kuru ise 2023 yılında 23,8828 olarak belirlenirken; 2024 yılında yüzde 54 artışla 36,7819, 2025 yılında yüzde 19,4 artışla 43,9353, 2026 yılında yüzde 8,8'lik artışla 47,7974 olacağı öngörüldü.
SIKI PARA POLİTİKASI İLE TEK HANELİ ENFLASYON
Cevdet Yılmaz’ın sunumunun ardından açıklamalar yapan Erdoğan, “OVP'nin ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ekonomi ile ilgili planlarımızda 6 Şubat'ta yaşanan depremi asla göz ardı etmiyoruz. Maliyeti 104 milyar dolar olarak öngörülen asrın felaketi ile Türkiye mücadele ediyor. Hükümet olarak OVP'ye desteğimizin tam olduğunu ifade etmek istiyorum. Program döneminde ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Yüksek katma değerli yatırımların önünü açarak ve finansmanını kolaylaştırarak, sağlıklı büyüme sağlayacağız. Sıkı para politikasının da desteğiyle enflasyonu tek haneli seviyelere düşüreceğiz, cari dengeyi iyileştireceğiz.” diye konuştu.
EKONOMİ BÜYÜKLÜĞÜ 1 TRİLYONU ALTI
Türkiye ekonomisinin 1 trilyon doları aşan ekonomik büyüklüğe ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, “Büyüme performansımızı kesintisiz 12 çeyreğe çıkardık. İhracatta yıllık bazda 253,5 milyar doları yakaladık. İstihdamda da herhangi bir kaybımız yok. Tüm dünyada olduğu gibi enflasyon bizim de sorunumuzdur. Fırsatçılara yönelik denetimlerimiz devam ediyor. Kimi sektörlerde oluşan fiyat köpüğünün indiğine ve piyasanın dengesini bulmaya başladığına şahit oluyoruz. Merkez Bankası rezervlerimiz 117,3 milyar dolar seviyesindeki güçlü seyrini sürdürüyor.” sözlerini kullandı.
HEDEF YÜKSEK GELİR GRUBU
Yüksek gelir grubuna sahip ülkeler listesine girmeyi hedeflediklerini dile getiren Erdoğan, “Ek bütçe ile bölgeye 762 milyar lirayı ayırmıştık. 2024 yılında deprem bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak ayıracağız. Deprem tahribatını ortadan kaldırıp dengeli ekonomik büyümeyle istihdamı artırmak, enflasyonu tek haneye düşürüp gelir dağılımını iyileştirmek önceliğimiz. Dezenflasyon süreci sürdürülebilir büyüme iklimi sağlayacaktır. İhracatı 300 milyar doların, turizm gelirlerini 70 milyar doların üzerine çıkartarak, mal ve hizmet ihracatı gelirlerimizi tarihi seviyelere ulaştıracağız.” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL ENERJİ MERKEZİ KURULACAK
Ataşehir İstanbul Finans Merkezi’nde aynı zamanda bir enerji merkezi kurulacağını öne süren Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ataşehir'deki İFM aynı zamanda bizim enerji hubımız haline getireceğiz. Burada doğal gaz da bütün madenler de bunlar burada değerlendirilmesi yapılacak, dünya buradan bunları takip edecek. Soçi ziyaretinde de Putin'le görüşmemizde Trakya doğal gaz hubı olarak o da planlaması içinde ayrıca yürüyecek. Sera organize tarım bölgesi kurulmasına yönelik yatırımları hızlandırıyoruz. Yeni sera kurulumu ile sera yenileme yatırımlarını daha fazla destekliyoruz. Soçi'de 500 bin ton domates biz sadece Rusya'ya göndermiş olduk. Aramızdaki dayanışmanın nereden nereye vardığını göstermesi açısından bu çok çok önemli.”
‘KKM GÖREVİNİ YERİNE GETİRDİ’
KKM sistemi görevini yerine getirdiğini ve kur istikrarını sağlamada önemli görev yaptığını iddia eden Erdoğan, sözlerini şöyle bitirdi:
“TL mevduatlara dönüşmenin yolunu açacağız. MB yeni şartlara göre güncelleyeceğimiz yatırım taahhütlü avans kredisiyle PPK'nın duruşundan taviz vermeden yatırımları destekleyecektir. Finans ve finansla ilgili danışmanlık hizmetleriyle ülkemize döviz girdisi sağlayacağız. Dijital TL ile ilgili çalışmalar devam ediyor, takvimi paylaşacağız. Katılım finans sektörünü sigortacılık dahil tüm alanlarıyla gelişmesi için destek vereceğiz.”
TAVİZSİZ UYGULANMALI
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, Orta Vadeli programı değerlendirdi. Aydın’ın açıklamasında öne çıkan vurgular şöyle:
Programın Cumhurbaşkanlığında yapılması ve Cumhurbaşkanımızın programa katılması, programa ilişkin kararlılığın bir göstergesidir. Makroekonomik hedefler, öncelikler ve tedbirleri kapsayan geniş kesimlerin katılımlarıyla ortak fikriyatla oluşturulan bir OVP oldu. Önemli başlıklara baktığımızda piyasaları ikna edebilecek bir program olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizin mevcut ekonomik durumu dikkate alınarak ağırlıklı olarak enflasyon ve tasarruf üzerine yoğunlaşılmış bu programı son derece önemsiyoruz. Yarınlara güvenle kavuşmamız açısından OVP’nin taviz vermeden uygulanması gerekmektedir. OVP taviz verilmeden uygulanır ise kazanan Türkiye olacaktır.
İHRACATA YÖNELİK HEDEFLER GERÇEKÇİ
Bugün açıklanan OVP'nin üç yıllık makro hedefleriyle öngörülebilirlik adına son derece önemli olduğunu belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, programa ilişkin görüşlerini açıkladı. Ortak akıl ve istişarenin bir ürünü olduğunu dile getiren Gültepe şu sözleri kullandı:
"OVP hazırlık sürecinde TİM olarak paydaş kurumlar arasında yer aldık. OVP’yi 3 yıllık bir yol haritası olarak görüyoruz. Programda ihracat odaklı sürdürülebilir bir büyüme iklimi oluşturulması ana başlıklar arasında yer alıyor. Açıklanan makro hedefler arasında özellikle ihracat ve istihdama yönelik hedefler gerçekçi ve uygun. 2023’de 255, 2024’de 267, 2025’de 283 ve 2026’da 302 milyar dolarlık ihracat hedeflerimiz var. 115 bin ihracatçımızla bu hedeflere ulaşmak adına var gücümüzle çalışacağız. Hedefler biraz daha gayret etmemiz gerektiğini gösteriyor. Her geçen gün artan ihracatçı sayımızla beraber ihracat hedeflerinin tamamına ulaşacağımıza inanıyorum. Ayrıca fiyat istikrarı vurgusu da özellikle üretici ihracatçılarımız adına son derece önemliydi. Geçtiğimiz dönemde yüksek enflasyon sebebiyle üretim ve satış aşamalarında fiyat tutturmakta zorlandığımız günleri yaşadık. Büyüme ve ticaret başlığında, sanayide yerli üretim ve ürün bazlı teknolojik dönüşüm, lojistik altyapının güçlendirilmesi, sanayi alanlarının genişletilmesi, planlı tarımsal üretim, ticari anlaşmalarda derinleşme, hizmet ihracatının desteklenmesi konuları son derece önemli. Burada yapılacak nokta atışı hamlelerin ihracat süreçlerimizi kolaylaştıracağına inanıyorum."