Ortak akla güvenmek

Bağcıyı dövmeyi marifet sayan, mücadelenin düz bir çizgiden ibaret olduğunu düşünen, kendini dünyanın merkezine koyan, kolektifin ortak aklına güvenmek yerine, kolektifin üstünde kendini gören, hele “Ben size söylemiştim.” edaları ile ortalarda dolaşan dost ve arkadaşlara itaf olunur.

Bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir. Bu o saatin bozuk olmadığı anlamına gelmez. Önce doğru tutuma ulaşmak için bazı temel tespitler yapmak gerekir. Bunlar aynı zamanda fizik kanunlarının, toplumsal mücadeledeki karşılığıdır.

DEVRİMİN YASALARI DA FİZİK KURALLARI GİBİDİR

1. Çağımız emperyalizm çağıdır. Emperyalizm (ABD), sömürüsünün önünde hiç bir engel istemez. O yüzden millî devleti ortadan kaldırmak, emperyalizmin birinci hedefidir. Bunun için dünya çapında diğer emperyalist ülkelerle, işbirlikçi başka devletleri ikna eder. En güvendiği işbrlikçileri ise hedefe koyduğu ülkedeki emperyalizme en bağlı uşaklarıdır.

2. Millî devlet ayakta kalmak için emperyalizme karşı direnir. Direnmek için dünya çapında müttefik devletler arar. Özellikle de ortak çıkarı ve coğrafik olarak komşuluğu olan ülkeler müttefiklik için gereklidir. Düşmanı (ABD'yi), yalnızlaştırmak, dostları artırmak ve dost olmayanları tarafsızlaştırmak birinci koşuldur. Yine daha da önemlisi ülkemizde düşmanın (ABD), kuvvetlerini azaltmak, kimilerini dost yapmak; dost yapamadıklarını tarafsızlaştırmak gerekir. Çünkü iç mücadele belirleyicidir; bu tarzı izlemeyenler bırakın devrimi, bir arpa boyu yol alamazlar.

3. Emperyalizme (ABD'ye) karşı bağımsızlık mücadelesine önderlik eden partinin, başarı için iki temel koşulu gerçekleştirmesi gerekir.

A) Emperyalizme (ABD'ye) karşı millî bir cephe; bu cephenin içinde millî devletin ayakta kalmasından çıkarı olan, Türkiye'nin büyük çoğunluğunun iknası gerekir. Bu cephe'nin bileşenlerinin zaman zaman tutarsız bir çizgi izlediğini toplumsal mücadele tarihi bize öğretmiştir. Ancak zafer için bu cephe şarttır. Bu yüzden mücadeleye önderlik eden kuvvet hazımsızlıklara ve tutarsızlıklara rağmen bu cephenin örgütlenmesinden vazgeçmez. Sol Güç Birliği, Ulusal Güç Birliği, iki gemi mücadelesi bunlara örnektir.

B) Ordu emperyalizme karşı mücadelenin başarısı için olmasa olmaz koşuludur. Bu ordu kensini emperyalizme yaklaşık 200 yıllık mücadelesi ile kanıtlamış Türk Ordusu'dur. Oralarda da zaman zaman tutarsızlıklar, istikrarsızlıklar olsa da bağımsızlık için vazgeçilmezdir. Tutarsızlıklara ilişkin örnekler 71, 80 darbeleriyle, Hilmi Özkök'ün başında bulunduğu süreçteki Ergenekon operasyonlarıdır. Bağımsızlık mücadelesine önderlik enden Vatan Partisi, Silivri zindanlarından çıkışı sağlayarak, orduyu özgürleştirmiştir. 15 Temmuz'da FETÖ Gladyosu'nun belini o ordu kırmıştır.

4. İktidar için nesnel koşullar gereklidir. Sistemin dışına çıkmaya hazır bir halk ve ona paralel öncü parti ile birleşmeye hazır bir öncüler iradesi; süreç oraya doğru gidiyor.

BAĞCIYI DÖVME GÖREVLİLERİ

Partinin binlerce gözü, kulağı, eli, ayağı ve daha da önemlisi beyni var. Sen de en fazla bir veya bir çift var. arkadaş, farklı düşündüğünü anladığında, ilgili insanlarla, organlarda paylaş; çözülmüyorsa dünyanın sonu değil, partine güven, sabırlı ol; en önemli derman ise elini taşın altına koymaktır. Kimin yanlış olduğuna hayat karar verecektir. O yüzden mücadeleden kopma, koparsan mevziyi ve doğruyu terk edersin. Toplumcu olduğunu sanırsın ama liberalleşirsin. Yaşam tarzında tokmağı elinde bireyci insana dönüşürsün.

Özellikle mücadeleden kopan veya kopmanın gerekçesini yaratmaya çalışan dost ve arkadaşlarımız, toplumsal mücadelenin yasalarını unuttukları için mücadelenin düz bir çizgide ilerlediğini sanıyorlar. Ve kendilerini doğru analizin tek oterisi olarak görmekteler. Belki bunda çok temiz kalma kaygıları da etkili olabilir. Ancak bu şekilde bir başarılmış mücadele örneği hayallerin hudutlarını hiçbir zaman aşamamıştır. Yine de bu arkadaşlar, milli cepheye kazanmaya çalıştığımız veya kazandığımız kuvvetlerin her tutarsızlığında; bizim kafamızı vurmak istedikleri tokmağı ortaya çıkarır, büyük bir zevkle kafamıza indirirler. Ve o tokmağı başka bir gün kafamıza indirmek için tekrar itina ile saklarlar. Çünkü onları Allah taşın altına ellerini koymaları için değil, yanlış yapanların kafalarına o tokmağı vursun, diye yaratmıştır. Allah onlara tokmağı teslim ederken, sırtlarından yumurta küfelerini çekip aldığı için bağcıyı dövme konusunda lanetli bir görevleri vardır.

VATAN PARTİSİ AK PARTİ'NİN BÜTÜN YANLIŞLARINI ELEŞTİRMİŞTİR

Parti, seçimlerden halkın meclisten beklentisinin büyük olduğu koşullarda, boykot yapamayacağımız için ehven-i şer yapmıştır. Biz AK Parti'nin kefili olamayız. Ama ABD'nin seçeneğini açık açık uygulayacağını söyleyen Millet İttifakı'na oy veremeyiz. O yüzden kötünün iyisine oyumuzu veriyoruz diye açıklama yaptık.

Vatan Partisi, Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek'in getirilmemesi gerektiğini önceden söyledi. Hele Şimşek'in Maliye Bakanlığına gelir gelmez, merkez bankasına CFR yöneticisi birinin Hazine'nin başına atanmasını teşhir ettik ve bu hükûmet sıcak para merkezlerinin programını uygulayacak diye yerden yere vurduk. Yani Vatan Partisi, her zaman ülke çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapmıştır.

Diyelim Vatan Partisi'nin, oy vermediği Millet İttifakı kazansaydı, ne olacağını sanıyordunuz? PKK ve FETÖ iktidarı olacaktı. Ekonominin başında Mehmet Şimşek'in benzeri Ali Babacan olacaktı ki ülkemizi batıranın aynı program olduğunu kimse yadsımaz. Vatan Partisi, bugün de en tutarlı şekilde iktidarın yanlışlarını eleştirken, doğru çözümleri de kamuoyunun önüne koyar. Daha da önemlisi ABD'ye karşı mücadelede başarının olmazsa olmazı olan milli cephe görevini yapmaya devam edecektir. Çünkü Türkiye'ye yönelen tehtidleri başka türlü önleme olanağı yoktur.

Tokmağı elinde olan, sırtında yumurta küfesi olmayan arkadaşlar, ya bağcıyı dövmeye hazır olun; ya da lanetli tokmağı atın, tekrar yumurta küfesini sırtınıza alın. Parti muzaffer olacaktır.

Sonraki Haber