Ortak mekanları kademeli kullanın

Kovid-19’un ev içi bulaşma oranı arttı. Özellikle büyüklerimizin yaşadığı evlerde, yemek saatlerinde ya da oturma odasında bir araya gelmekten kaçınılması öneriliyor. Uzmanlar, büyüklerimizi korumak için ev içinde de mesafeye dikkat edilmesini istiyor

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ev içi bulaşma oranlarının yüzde 85'e kadar yükseldiğine dikkat çekerek tedbirli olmaya çağırdı. Kısıtlamalar nedeniyle vaka ve hasta sayısında düşüş yaşanıyor ancak ev içi bulaş oranı artıyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektör Yardımcısı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, “Başardık deyip tedbirleri gevşetirsek 3. dalga ile karşılaşmamıza engel bir durum söz konusu değil” dedi.

Kısıtlamaların tam anlamıyla amacına ulaşması ve salgının seyrinin olumlu yönde ilerlemesi için yılbaşını da içeren 4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması süreci ailelerle evlerde geçirilmeli, komşular ve akrabalarla evlerde bir araya gelinmesinden ve tatil beldesine gidilmesinden kaçınılmalı. Uygulamaya konulan kısıtlamaların, başta büyük kentler olmak üzere ülke genelinde salgının yayılımını önemli oranda azalttığını belirten Aydın, "Olumlu sonuç elde edildi, edilmeye devam ediyor ama halihazırda daha çok yolumuz var. Mücadeleyi başarıyoruz, bu yolda ilerliyoruz ama tam olarak 'başardık' dememiz için oldukça erken. 'Başardık' deyip tedbirleri gevşetirsek 3. dalga ile karşılaşmamıza engel bir durum söz konusu değil. Tedbirlerimize daha fazla uyacağız, kişisel bulaşın önüne geçeceğiz" diye konuştu.

KAPALI ORTAMDA RİSK ARTIYOR

En önemli bulaşma ortamlarının ev içi, toplu taşıma araçları ve iş yerleri olduğuna dikkat çeken Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kısıtlamalarla zamanımızı daha çok evde geçirince ev içi bulaş arttı. Bu da bize şunu gösteriyor dışarıda, çalışma ortamında, kafeteryada, restoranda, parkta ya da caddede yürürken nasıl maske ve mesafeye dikkat ediyorsak, ev içinde de mümkün olduğunca mesafeye önem göstermemiz gerekiyor. Ayrıca bu durum, kısıtlamaların olduğu zaman dilimlerinde geniş aile, dost, akraba, komşu buluşmalarının ne kadar sakıncalı olduğunu ortaya çıkardı. Çünkü kapalı ortamlardaki bulaş açık ortamlara göre daha yüksek. Kış dönemi kapalı, mesafesiz ve havalandırmasız ortamlarda bir araya gelindiğinde virüsün daha çok bulaştığı bir gerçek."

Türkiye'de son günlerde görülen bulaşmaların yüzde 85'inin ev içinden kaynaklandığını hatırlatan Aydın, çoğunlukla evde vakit geçirildiği için bunun olağan olduğunu ancak ev içinde bu oranda bir bulaşın gerçekleşmesinin de engellenmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Aydın, kalabalık ailelerde ev içi bulaşmanın önlenmesi için şu önerilerde bulundu: "Özellikle anneanne, babaanne ve dede ile torunların yani 3 kuşağın bir arada yaşadığı aile yapıları içerisinde genç ile yaşlı kuşaklar, aynı zaman dilimlerinde ortak ev içi mekanları, kahvaltı ya da akşam yemeği sofrasını önümüzdeki 1-1,5 ay daha paylaşmamalı. Ortak alanlar belirli periyotlarda kullanılmalı. Örneğin, büyüklerimiz 17.00-18.00 saatleri arasında akşam yemeği için masaya oturuyorsa, 2 ve 3. kuşak aynı ortamı daha sonra kullanmalı. Kültürel yapımız içerisinde 2 çekyat bir televizyondan oluşan oturma odası kültürüne sahibiz. 3 kuşak, konu komşu aynı odada otururlar. Bu dönemde mümkün olduğu kadar küçük mekanlarda kalabalık aile oturmalarını değil, evin her alanını kullanabilecek bir yaşam tarzını tercih etmemiz gerekiyor. Aynı mekanda olmak zorundaysak da mesafe ve maske kurallarını ev içinde de bir süre uygulamalı ve başarmalıyız. Önümüzdeki dönem aşıya bağlı bağışıklık da devreye girdiği zaman güz döneminin büyük tehlikesinden çok daha hafif bir süreçle baharı, bahar tadında yaşayabiliriz. Bunun için bireysel kurallara uyacağız, kamusal tedbirlere dikkat edeceğiz."

‘VİRÜSE İMKAN VERMEYİN’

"Virüsle geçici ateşkes halindeyiz." diyen Prof. Dr. Aydın, "Eğer saflarımızı gevşetir, mücadelede uygulamalarımızdan vazgeçer, birbirimizle kümelenir, virüsün bulaşmasına imkan verirsek, bu virüsün tekrar saldırıya geçmesine ve ateşkesi bozmasına neden olur” dedi.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, yılbaşında uygulanacak kısıtlamaya değinerek, şu uyarılarda bulundu:

"Maalesef aile içi beraberliklerin yanında komşu buluşmalarına da şahit oluyoruz. Özellikle yaklaşan yılbaşında uygulanacak 4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasını bazı kişilerin tatil mantığına çevirip otel, tatil beldesine gitmeyi ya da bazı genç kitlelerin boş mekanlar kiralayarak yılbaşı partileri düzenlemeyi planladıklarını öğreniyoruz. O ortamlarda yapacağınız parti, aslında virüse çağrı ve bu çağrının sonunda da yoğun bakımda yatma riskinize davet partisidir. Yılbaşı ya da sokağa çıkma kısıtlaması günlerinde birbirimizle ne kadar yakınlaşırsak o kadar hasta olma ve yoğun bakımda kalma riskimizi artırıyoruz.

D VİTAMİNİ HEKİM KONTROLÜNDE ALINMALI

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dahiliye Bölümü uzman Dr. Betül Mercan, Kovid-19’a karşı hekime danışılmadan D vitamini takviyesi alınmaması gerektiğini söyledi. Mercan, “Sağlıklı ve düzenli besleniyorsanız vitamin takviyelerine gerek yok. Sadece bu mevsimlerde D vitamini eksikliği olabilir. D vitamini eksikliğinin Kovid-19'da hastalığı ağırlaştırdığına dair yayınlar olduğundan D vitamini desteği alınabilir. Ancak D vitaminini de doktorunuza danışarak alabilirsiniz." Mercan, testi pozitif çıkanların vücut direncinin yüksek olması gerektiğini söyledi. Mercan, "Verilen ilaçları kullanın. Düzenli beslenme, sıvı alımı ve uyku çok önemli. Negatif duygu veren her türlü olumsuz haberlerden uzak durun. Doktorunuzun verdiği tedaviye ve önerilere uyun ve ek şikayetleriniz oluştuğunda irtibata geçin" diye konuştu.

MUTASYON İYİ SENARYO

Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kovid-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, mutasyonun sonuçlarının ne olacağının henüz bilinmediğini salgının belki de mutasyonla son bulacağını söyledi. Tekin, “Bu mutasyonlar belki daha önce beklediğimiz çeşitli mutasyonlar sonucu hastada, hastalık oluşturmasının kaybolmasının bir başlangıcı da olabilir. Bulaştırıcı dediğimiz enfekte oranı azalırsa belki de pandemi bitebilir. Ama tersi de söz konusu, eğer bu bulaştırıcıyı artırırsa pandemi yeniden başlayabilir" dedi.

Prof. Dr. Tekin, mesafe, maske ve hijyen tedbirlerine devam edilmesi gerektiğini ifade etti. Tekin, “Havaların soğuduğu bu dönemlerde bu kurallara daha fazla dikkat edip bu süreci atlatmaya bakmak gerekiyor. Kapalı ortamlarda uzun süre vakit geçirmeyelim. Aşılanmaya özen gösterelim" diye konuştu.

Sonraki Haber