ÖSÖB-DER Mesleki İhtiyaç Analizi Raporu yayınlandı: Özel okul öğretmenlerinin sınavı güvencesizlik ve düşük ücret

Özel Sektör Öğretmenleri Birlikteliği Derneği (ÖSÖB-DER) Özel Sektör Öğretmenleri Sorun Analizi Raporu'nu yayınladı. Rapor, 2022 yılının son aylarında yapılmış olan "ÖSÖB-DER Mesleki İhtiyaç Analizi Anketi" çalışmasından elde edilen sonuçlarla özel sektör öğretmenlerinin  sorunlarına ışık tuttu. Sektörün güvencesizliğini gözler önüne seren rapora göre, öğretmenlerin yüzde 72,2'si çaresizlik ve kaygı duyguları arasında sıkımış durumda; mutlu ve huzurlu olan öğretmenler oranı yalnızca yüzde 4 seviyesinde.

Aydınlık'a konuşan ÖSÖB-DER Başkanı Şahin Kılınç, çözümlere ilişkin çalışmalar yürüttüklerini ve ilerleyen günlerde yetkililere ulaştıracaklarını bildirdi. Özel sektör öğretmenlerinin "taban maaş uygulaması" talebine ilişkin değerlendirmede bulunan Kılınç, şunları kaydetti

"Ülkemizdeki öğretmenlerin gerek özel sektör gerek kamuda tamamının insan onuruna yakışır şekilde öğretmenlik mesleğinin saygınlığının öğretmene yakışır seviyede olması şartıyla mutlaka bir taban maaşa ulaşması gerektiğini ve bunun yasal güvenceye alınması gerektiğini söylüyor ve mücadelemizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte bu anlamda yapacağımız yeni girişimlerimizi planladık.

'DEVLET İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI YAPMALI'

"Bütün öğretmenlerin kamudakilerin yararlanmış olduğu ücretsiz ulaşım, ücretsiz müze girişi gibi sosyal anlamda faydalandıkları tüm haklardan faydalanması gerekiyor çünkü bizler kamu görevi yürütüyoruz. Kamu hizmeti yapıyoruz ve devletin sosyal devlet ilkesi gereği bütün yurttaşlara vermesi gereken eğitim hizmetinin önemli bir kısmını özel okullar vasıtasıyla karşılamış oluyoruz. Devletin de bunu karşılayan öğretmenlerin haklarını iyileştirmeye yönelik bir çalışmaya girmesi elzemdir. Bununla ilgili de projelerimiz sürüyor, ilerleyen günlerde bunu da hem siyasilere hem kanun yapıcılara ileteceğiz."

ORTALAMA ÜCRET 7 BİN 381 LİRA

Asgari ücretin 5 bin 500 lira olduğu dönemde yapılan araştırmada özel sektör öğretmenlerinin ortalamasının 7 bin 381 lira olduğu görüldü. Ancak Temmuz ayında yapılan ara zam sonrası kurumların yüzde 55'inin ücretlerde herhangi bir iyileştirme yapmadığı belirtildi. İyileştirme yapanların ise, artış sonrası öğretmen maaşlarının asgari ücretin altında kalmasından dolayı yasal zorunluluk nedeniyle düzenlemeye gittiği not edildi.

KADINLAR ORTALAMANIN ALTINDA

Ücretler cinsiyetlere göre incelendiğinde kadın öğretmenlerin erkeklere göre daha düşük ücretle çalıştığı ortaya çıktı. Ortalama ücret 7 bin 381 lira iken erkeklerin ortalama ücreti 7 bin 521 lira; kadınların ise 7 bin 282 lira oldu.

Kadınların idarecilik noktasında da geri planda kaldığı belirtildi. Raporda şu tespitler yer aldı: "Sektörümüzde kadın eğitimciler oransal olarak çoğunluktadır. Buna karşılık görev dağılımı sırasında kimi görevlerde kadınlara kimi görevlerde erkeklere ağırlık verilmiştir. Özellikle idarecilik görevlerinde kadınlardan ziyade erkek eğitimciler tercih edilmiştir. Maaş oranlamasında kadın eğitimciler erkeklere oranla daha az maaş almaktadır. Yeni kuşakların ortaya çıkmasında temel görevi üstlenmiş olan sektörümüzdeki bu eşitsizlik toplumumuzun geleceği konusunda bizleri endişelendirmektedir."

YOĞUN ÇALIŞMA

Çalışma yoğunluğuna ilişkin bulgular da, özel sektör öğretmenlerinin yoğun bir iş yükü ve sorumluluk altında çalıştığını gösterdi. Öğretmenliğin mesai saati bittiğinde bir sonraki mesai saatine kadar akıldan çıkarılacak bir meslek türü olmadığına dikkat çekilen rapora göre öğretmenlerin yüzde 48,6'sı haftada 6 gün mesai yaparken yüzde 7,4'ü de haftanın 7 günü çalıştığını belirtti.

GÜVENCESİZLİK İSTİSMARI

Bunun yanı sıra öğretmenlerin önemli bir kısmının sosyal güvence haklarının istismar edildiği görüldü. Öğretmenlerin, yüzde 6'sı sigortalarının "öğretmen" olarak yapılmadığını; yüzde 6,2'si sigortasız çalıştığını; yüzde 6,4 de yarı zamanlı sigortaya sahip olduklarını belirtti. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin neredeyse yarısının sigortalarının aldıkları ücret üzerinden değil, daha düşük ücret üzerinden yatırıldığını ifade ettiği belirtilen raporda "Bu durum kıdem tazminatı ödemesinde kuruma avantaj sağlar gibi görünse de kıdem tazminatı davalarında ücret tespitlerinin sıradan bir uygulama haline gelmesi bu istismarın adalet mekanizması tarafından da gayet iyi bilindiğini göstermektedir." değerlendirmesi yer aldı.

"Meslek yaşantınız boyunca karşılaştığınız sorunlar varsa belirtiniz." sorusuna ankete katılan öğretmenlerin yalnızca yüzde 3,1'i "Herhangi bir sorunla karşılaşmadım." yanıtını verdi. Öğretmenlerimizin yüzde 77'si yargıya intikal edebilecek düzeyde sorunlarla karşılaşsa da sadece yüzde 21,1'i yargıya başvurdu. Yargıya başvuran öğretmenlerin yüzde 44’ü yargılama sonucunda haklarını kazandı.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SIRALANDI

ÖSÖB-DER araştırmasının sonunda çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

• Bireysel girişimlerle kurulacak olan özel eğitim-öğretim kurumlarından çeşitli teminatlar alınması,
• Öğretmenlerimizin içerisine düştüğü çaresizlik hissini aşabilmeleri adına önemli bulduğumuz ve örneklerine uluslararası düzeyde çokça rastladığımız haliyle öğretmenlerin kurdukları birlikler aracılığıyla oluşacak özel eğitim-öğretim kurumlarının teşvik edilmesi,
• Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun geri çekilerek tüm bileşenlerin görüşlerini alarak ve özellikle özel sektörün dinamiklerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi,
• Öğretmenlere özgü meslek odasının kurulması,
• Öğretmenlerin devlet kurumlarında veya özel sektörde çalışan ayrımı yapılmadan tümüyle kamu hizmeti ortaya koyduğu için "Kamu Görevlisi" sayılması, maaşlarının devlet tarafından verilmesi,
• Tüm öğretmenlerin devlet veya özel çalışanı ayrımı yapılmaksızın eşit sosyal haklara kavuşmasını önermekteyiz.