Otizm sorunundan kurtulmak

Kamu sağlığı bir bütündür. Halkımızın, sağlığı konusunda gerekli tedbirlerin hızla alınması, hazırlanan planların hızla uygulanması, otizm sorunundan kurtulmak da dahil sağlık adaletinin hızlı, ücretsiz ve kolay ulaşılabilir seviyeye çıkarılmasıyla ilgili beklentisi belirleyici durumdadır.

Medya ve iletişim kanallarının çoğalmasıyla yaşamımıza giren yeni sağlık sorunları oluştu. Bu sorunlar içinde ailelerin özel yaşamlarını temelden sarsan otizmle ilgili sağlık şikâyetleri gittikçe artıyor.

Otizm, çocuklarda çok küçük yaşlarda başlayabiliyor. Belirtileri içinde, göz teması kuramama, yaşıtlarıyla ilgilenmeme ve oyun oynamama, normal mimik ve duygusal ifadeleri göstermeme, etkileşim başlatmakta ve sürdürmede zorluk gibi sosyal iletişimde bozukluklar başta geliyor.

Konuşamama, aynı kelimenin sürekli tekrarı (ekolali), arkadaşlarıyla iletişim kurmaya çalışmama gibi iletişim bozukluklarının yanı sıra, hayali oyunlar kurmama, tekrarlayan basit aktiviteler, aynı rutin hareketleri sürdürmek vb. bir nesnenin bir parçasına aşırı takıntılı olmak, duygusal olarak uyarılamama veya aşırı tepki gösterme gibi davranış bozuklukları çocuğu toplum dışına itiyor.

Yıllardır otizmin genetikten kaynaklandığı düşünülürken son yapılan çalışmalarda gen yapısında değişimlerin ve hücresel bozuklukların etkili olduğuna dair bulgular ortaya çıkmaya başlamış bulunuyor.

Özellikle hücre yapısını bozan etmenler, anne karnında maruz kalınan toksik kirlilik, tarım ilaçlarının yoğun kullanımından kaynaklanan zehre maruz kalma, egzoz gazı gibi çevresel etkenlerin olumsuz etkileri gittikçe artıyor.

Kent yaşamının getirdiği çevresel koşulların, görsel iletişimin yarattığı sosyopsikolojik baskılar karşısında savunmasız olan küçücük çocuklardan yetişkinliğe giden yolda otizmin artışı, sorunu toplumsal bir düzeye taşımaktadır.

Dolayısıyla hem Sağlık Bakanlığı’nın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın, hem de İletişim Başkanlığı’nın bu sorunla ilgili çözümleri bir an önce hayata geçirmeleri, toplum sağlığımız açısından hızla çözümlenmesi gereken bir durum arz etmektedir.

Katar, dünyada Otizmli sayısı en yüksek ülkelerin başında geliyor. Onu Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Bahreyn ve Suudi Arabistan izliyor. Dünya çapında sayısı artan bir sağlık sorununun bizdeki yansıması da az değil.

Ülkemizde 1 milyon 387 bin 580 otizmli bireyin olduğu ve bu durumdan 5 milyon 550 bin 320 aile üyesinin etkilendiği tahmin ediliyor. Bu oran yaklaşık dokuz kişiden birine karşılık gelmektedir. Sayısı her geçen gün artan Otistik çocuklarımız ve gençlerimizi kapsayan kamu sağlığının etraflıca ele alınmasında gecikilmemesi büyük önem taşıyor. Teknolojinin gelişmesi, ebeveynlerin duyarlılığı, bu konuda bilgiye ulaşımın kolaylaşması gibi etmenler ise bugün otizmin erken fark edilmesinde etkili oluyor.

Kamu sağlığı bir bütündür. Halkımızın, sağlığı konusunda gerekli tedbirlerin hızla alınması, hazırlanan planların hızla uygulanması, otizm sorunundan kurtulmak da dahil sağlık adaletinin hızlı, ücretsiz ve kolay ulaşılabilir seviyeye çıkarılmasıyla ilgili beklentisi belirleyici durumdadır.

Vatandaşlarımızın bütün sağlık sorunları gibi, otizm de bir toplumsal sağlık sorunudur. Dolayısıyla, Otizm Spektrum Bozukluğu olan Bireylere Yönelik II. Ulusal Eylem Planının (2023-2030 bütünüyle ve her açıdan bir an önce gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır. Büyük Aileyi doğrudan ilgilendiren bu toplumsal sorunun çözümüyle ilgili yapılacakların izleyicisi olacağız.

Sonraki Haber