Otokar, Asimetrik Harp Tankı Altay'ı üretti
Otokar, Fırat Kalkanı Harekatında edinilen tecrübelerden yola çıkarak yeni kabiliyetler kazandırılan Altay Asimetrik Harp Tankını (ALTAY AHT) üretti
Otokar, Fırat Kalkanı Harekatında edinilen tecrübelerden yola çıkarak yeni kabiliyetler kazandırılan Altay Asimetrik Harp Tankını (ALTAY AHT) üretti.
Otokar, Türkiyenin milli ana muharebe tankı Altayın barış destek operasyonları için asimetrik muharebe koşullarına uygun olarak geliştirilen Altay Asimetrik Harp Tankını (ALTAY AHT) 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarında (IDEF 2017) sergiliyor.
Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Altay projesinde gerekli hareket ve atış kabiliyeti testlerini bitirdiklerini söyledi.
Bu süreçte binlerce merminin değişik senaryolarla atıldığını, binlerce kilometre yol katedildiğini ifade eden Görgüç, tüm bunların çok değişik doğa ve coğrafya koşullarında yapıldığını belirtti.
Son 4 yıldır Otokar, alt yükleniciler, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Savunma Sanayii Müsteşarlığının bu projenin test kısmını yürüttüklerini hatırlatan Görgüç, Şubat 2017de tüm kalifikasyon testlerinin başarıyla bitirildiğini ve Altay tankının kalifiye edildiğini söyledi. Görgüç, şöyle konuştu:
"Gösterilen performans tüm dünyada bildiğimiz tanklarla en az eşdeğer, birçok yönüyle çok daha üstün. Gerek arazi kabiliyetleri gerekse çok farklı senaryolarda, farklı mermilerle hareket halinde atış kabiliyetleri tüm rakiplerinden çok farklı bir tank oldu. Ticari ve sanayileşme teklifini ağustos ayında vermiştik. Teklifimiz Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından değerlendiriliyor ve inceleniyor. Onların değerlendirmelerini bekliyoruz. Seri imalat için hazırız. Altayın bir an önce seri imalata geçmesi bizim için elzem. Sadece Türk Silahlı Kuvvetleri için değil, dünya orduları için de hem çok kabiliyetli hem de maliyet etkin bir ürün. Aynı zamanda kuvvetli bir ihraç ürünü. Dolayısıyla Altayın bir an önce üretime geçmesini bekliyoruz."
Altayın yeni donanımları
Altay AHT hakkında da bilgiler veren Görgüç, "Hem Fırat Kalkanı Harekatında elde edilen tecrübelerden yola çıkarak hem de Altayın seri imalatındaki iddiamızı güçlendirmek adına tankın yeni bir versiyonu üzerinde çalıştık ve Altayın farklı bir tipi olan Asimetrik Harp Tankını geliştirdik." dedi.
Yeni versiyonda daha çok şehir içi veya meskun mahallerde görev yapacak araç tasarladıklarını anlatan Görgüç, ortaya birtakım sensör, alt sistem ve koruma tedbirleri barındıran tankın çıktığını söyledi.
Altay AHTde, ilk versiyona ilave birçok alt sistem bulunduğunu dile getiren Görgüç, şöyle devam etti:
"Örneğin tankın iki tarafında, yandan alınacak füzelere karşı daha güçlü bir zırh, tavanda da sütre gerisinde fark edilmeden 10-15 kilometre uzağı görebileceği elektro optik bir direk bulunuyor. Bu direk üzerinde hem termal kamera hem gündüz kamerası hem de lazer mesafe ölçer var. Aynı şekilde lazer güdümlü füzeleri yanıltacak bir sisleme lançeri bulunuyor. Bu da lazer ikaz sistemiyle birlikte çalışıyor. Bunun yanı sıra atış belirleme sistemi mevcut yani ateş açıldığında nereden geldiğini belirten, içerideki personele koordinatları veren sistemlerle donatılmış bir tank. Bu tip kitler Altay için önemli. Bunların seri imalattaki Altaya uygulanabilecek kitler olduğunu göstermek için böyle bir çalışma yaptık. Yaklaşık 5-6 aydır bunun üzerinde çalışıyorduk."
Görgüç, Altayın yeni versiyonuna yönelik testleri sürdürdüklerini ve gayet başarılı sonuçlar aldıklarını vurguladı.
"Her ordunun bir tanka ihtiyacı var"
Tekerlekli araçların giderek arttığı bir ortamda tank üretimi konusunda çeşitli tartışmalar bulunduğuna işaret eden Görgüç, bunun yanı sıra daralan bütçelerle olabildiğince fazla araç alma eğiliminin ağırlık kazandığını söyledi.
Her ordunun ana muharebe tankına ihtiyacı olduğunu belirten Görgüç, şunları kaydetti:
"Zemine en sağlam basan araç ana muharebe tankı. Dolayısıyla her ordunun envanterindeki tanklara Altay ile birlikte yeni bir alternatif geliyor. Tankların çoğu 1970-80lerin teknolojisi ile üretilmiş. Altay, yepyeni teknolojisi, bir sürü kabiliyetiyle bu tanklara bir alternatif oluyor. Tankın herhangi bir ordunun envanterinde kalma süresi uzun, 20-30 sene kullanılıyor ama bunların hepsi yaşlandı. Dolayısıyla hem batı ordularında hem doğu ordularında artık bir tank yenileme dönemi başlamak üzere. Bazıları bunu eski tanklara renovasyon yaparak gidermeye çalışsa da bu aslında bir yama şeklinde oluyor yani kabiliyet çok artmıyor. Bütün bunları düşündüğümüzde Altay, Türkiyenin iyi bir ürünü ve ihraç pazarlarında da başarılı olacak. Tank filolarını yenileştirmek isteyen ordular için kuvvetli bir ürün ve alternatif olacak diye değerlendiriyoruz."