Otomotivde Kovid istihdamı

Salgın tedbirleri yüzünden risk altındaki birçok çalışanın eve gönderildiğini ve maaşlarının ödendiğini aktaran OSD Başkanı Yenigün, hatlarda mesafelerin artırılması dolayısıyla da verimsizlik oluştuğunu bildirdi.

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, otomotiv basını ile 2020 yılındaki gelişmeler üzerine bir sohbet toplantısı düzenledi. Canyaş İletişim'in organizasyonu ile çevrimiçi olarak düzenlenen toplantıda istihdam konusuna dikkat çeken Yenigün, üretimdeki azalmaya rağmen istimdamda artış olduğunu söyledi. Bunun nedenlerini anlatan Yenigün, şu bilgileri paylaştı: “Ben size pandemi döneminde ilk temaslarımda, çok net bir şey söylemiştim: 'Pandemi döneminde otomotiv sektörü eleman çıkarmaz. İstihdamını azaltmaz.' Nedenini de söylemiştim. Otomotiv sektörü çok yüksek kalitede ve kalibrede insan kaynağına sahip. Ve bu insanlar öyle çabuk yetişmiyor. Bu göreceli veya geçici süreli dalgalanmalarda, biz asla ve asla çalışanlarımızda vazgeçmeyiz. Ne saha çalışanlarımızdan ne de ofiste çalışan arkadaşlarımızdan. Haziran ayına kadar, ama hazirandan sonra çok ciddi bir üretim artışı var. Onun da nedeni gerek Türkiye’deki beklenenin çok çok üzerinde olan pazar, bir de Avrupa’daki özellikle ticari araçta beklenenden daha az daralma, yani ihracatın artması üçüncü ve dördüncü çeyrekte de bu nedenlerle de var olan istihdamımızı da artırdık. Öngöremediğimiz kısmı buydu. Olumlu yani.”

RİSK ALTINDAKİLERİ EVE YOLLADI

İstihdam tarafında TAYSAD üyeleri ile konuştuğumuzda özellikle Kovid-19 hastası olan çalışanların yerine eleman sıkıntısı yaşadıklarını söylemişlerdi. Bu anlamda fazla vardiyaların gündeme geldiğini de biliyoruz. Ana üreticilerdeki durumu OSD Başkanı Haydar Yenigün'e sorduğumuzda şu bilgileri paylaştı: “Haziran ayında siparişler gelmeye başladı, cevap veremedik. Birkaç nedeni vardı, bunlardan bir tanesi de istirahatte olan veya emniyet olarak eve gönderdiğimiz ismi filyasyon denen insan sayısı, bunlar şirketten şirkete değişiyor. Bu arkadaşları işe getiremiyoruz. Bir grubu daha halâ işe getiremiyoruz, onlar da kritik sağlık sıkıntısı olan arkadaşlarımız; astımı, kalp rahatsızlığı veya birinci seviye diyabet rahatsızlıkları olanlar gibi. Bu arkadaşlar halen işe gelmiyor yani ne ofis ortamına ne atölye ortamına. Bu arkadaşlarımızı evde tutuyoruz, maaşlarını alıyorlar. Bu arada onlar ellerinden geldiğince evden çalışmaya çalışıyorlar tabi üretimdeki çalışanlar evden çalışamazlar. Bunların sayıları şirketlerin ciddi bir oranda elemanlarının içinde bir grup tutuyor.

BEŞ KİŞİ YERİNE ÜÇ KİŞİ ÇALIŞIYOR

Üretimin de yapılması gerektiğini anlatan Haydar Yenigün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rekorlar kırdık onun için de tabi yeni çalışanlar aldık. Sonrasında eğitimleri vs. ile çok ciddi bir süreç yaşadı otomotiv sanayii, bu bize kritik ettirilen neden araba üretmiyorsunuz, piyasada ikinci el pahalanıyor gibi şeylerle muhatap oluyorduk ya biz o sıralarda kendi derdimize düşmüş nasıl bu arkadaşları evde tutarız da bir yandan da üretim kaybetmeyiz diye bu arkadaşların eğitimleriyle uğraştık. Dolayısıyla bu dönemde istihdamın artmasının nedenlerinden bir tanesi buydu. Önümüzdeki dönemde de filyasyon rakamlarının azalacağını düşünmekle birlikte esasında çarkların daha yeni düzene göre devam etmesini kabul edeceğimiz için yine de artacağını öngörüyorum. Daha da açarsam; eskiden pandemi öncesinde bir istasyonda diyelim ki beş kişi çalışıyordu. Bu beş kişi beş kişilik iş çıkarırken şimdi diyoruz ki arada 1.5 metrelik mesafe olması lazım sen orada beş kişi değil üç kişi veya iki kişi çalışacaksın. Dolayısıyla orayı azalttın, orayı azaltınca işi kim yapacak. Başka bir yerlerde yapacaksın ve bunlar hep verimsizlikler yaratıyor. O verimsizlikler demek daha fazla insan sayısıyla onların giderilmesini gerektiriyor. Bu yüzden de yeni çalışanlar aldık.

'KRİZ YAŞASAK DA İŞÇİ ÇIKARTAMAYIZ'

Geçen yıl istihdam da yüzde 7 artış sağlanmış. Yaptığınız öngörülerde ya da sorgulamada bu yıl da bu istihdam artışının devam edeceği öngörülüyor mu?” şeklindeki bir soruyu da cevaplandıran OSD Başkanı Yenigün, “İstihdam konusunda geçmiş döneme bakarsanız, otomotiv sektörünün sürekli istihdam artışı sağladığını görürsünüz. Dolayısıyla bunun önümüzdeki süreçte de devam edeceğini öngörmemiz lazım” dedi. Salgın süreci uzarsa Türkiye’deki ana üreticilerde insan gücünün yerini robot kullanımının alıp almayacağına ilişkin öngörüsü sorulan OSD Başkanı Yenigün, “Evet bir insan yerine bir robot koyuyorsunuz ve o robot üç vardiya çalışıyor. Ancak bunun getirdiği yan ihtiyaçlar var, robot programlaması, bakımı, sistemlerinin yenilenmesi gibi yan ve çok daha üst kalibre ve kalitede insana ihtiyaç var. Matematik olarak baktığınız zaman sanki insan sayısı azalıyormuş gibi gözükse de esasında çok daha büyük bir faydası var bunun; sadece beden gücüyle örneğin punta yapan veya stop lambası takan bir arkadaşın yerine artık daha fazla beyin gücü kullanan o punta atan ve o sinyali takan robot ve otomasyon sistemlerini yöneten insanlara ihtiyaç var. Yani bizim kalibremiz çok yükseldi. 1990 yılında çalıştırdığımız insan profili ile bugün şirketlerin çalıştırdığı insan profilleri arasında müthiş bir fark var. Biz kriz yaşasak bile eleman çıkartmamız lazım ve çıkartmıyoruz da zaten çünkü bu insanlar kolay yetişmiyor. Gerçekten müthiş işler çıkartıyorlar. Özetle otomasyon ve robotizasyonun artması insan sayısının azalmasına değil tam tersine insan kalitesinin, kalibrasyonunun yükselmesine ve bir yandan sayısının da artmasına neden oluyor.

NAVLUN DEĞİL ÇELİK VURDU

OSD Başkanı'na ihracatçıların son dönemde gündeme sıkça getirdiği navlun bedellerindeki artışın otomotivde yarttığı maliyet artışının boyutunu sorduk. Başkan Yenigün şunları söyledi: “Navlun konusunda şu anda sizinle konuşacak büyüklükte bir sıkıntımız olduğu bilgisi bende yok. Evet her yerde de dile getirdiğimiz gibi problemler var hatta geçen gün sayın bakan aradığında ne derdin var dediğinde, onu da söyledim. Fakat bizi acayip etkileyen, Brexit gibi hepimizin konsantre olduğu bir madde yok. Ancak önemli bir şey var yine son dakikada ortaya çıkan bu da AB’nin sac, çelik ve alüminyumdaki bu damping bağlantılı soruşturmasına karşılık tabi ki haklı olarak bizim hükümetimiz de karşı bir soruşturma başlattı. Tabi bunlar önemli ve hassas konular çünkü doğrudan maliyete etkisi olan şeyler. Yani navlundaki sıkıntı yıllardır olan sıkıntı hem para hem de bürokrasi anlamında bizi çok oyalıyor ve engelliyor. Ama sen mesela çeliğe yüzde X kadar vergi dediğin zaman o yüzde X doğrudan olarak maliyetine giriyor, o kadar net. O yüzden çok tehlikeli sular bunlar, çok dikkatli olunması lazım. Bizim öngörülerimiz ve tavsiyelerimiz var, bunları sayın bakanımız ile hemen paylaştık. Konuyu takip ediyoruz diğer STK’lar ile birlikte. Ben yine bunun da devletin ilgili kurumları ve B-bakanlıkları tarafından bundan önceki seferlerde olduğu gibi mükemmel bir şekilde yönetileceğini ve otomotiv sanayiini etkilemeyecek şekilde sonuca ereceğine inanıyorum.

ÜRETİM YÜZDE 11 AZALDI

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2020 yılına ait verileri açıkladı. Buna göre, 2020 yılında toplam otomotiv üretimi 2019 yılına göre yüzde 11 azalarak 1 milyon 297 bin 854 adet, otomobil üretimi yüzde 13 azalarak 855 bin 43 adet oldu. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 1 milyon 335 bin 957 adede ulaştı. Bu dönemde, otomotiv ihracatı 2019 yılına göre adet bazında yüzde 27 azalarak 916 bin 543 adede geriledi. Otomobil ihracatı da yüzde 28 oranında azalarak 596 bin 616 adet oldu. 2020 yılında 25.9 milyar dolar değerinde ihracat yapan otomotiv sanayii, toplam ihracattan yüzde 15 oranında pay aldı ve 15. yılında da ülkemiz ihracatındaki şampiyonluğunu korudu.

ÜÇ ÜLKEDEKİ DEĞİŞİM TİCARET ORTAMINI ETKİLEYECEK

2021 yılına ilişkin öngörülerini de paylaşan OSD Başkanı Haydar Yenigün, şunları söyledi: “Şimdi ticaret ortamı diye baktığınız zaman herkesin ortak noktası herhalde pandemi şartlarının önümüzdeki dönemde nasıl gelişeceği. O kadar enteresan bir dünyada yaşar olduk ki, Amerika’da darbe girişimi oldu. Daha ötesi yok. Amerika’daki başkan ikinci defa azledilmek üzere senatoya gönderiliyor. Bu iki tane şey bile, ki bunu daha bir sürü madde ile daha destekleyebilirim. 2021’e küresel anlamda birçok gündem maddesiyle girdik. ABD’de, Avrupa’da, İngiltere’de her yerde ana gündem hala pandemi. Almanya, Fransa ve İngiltere’de Kovid-19 önlemlerinin gereksiz olduğuna inananlar yürüyüşler düzenledi. Aslında birçok ülkede buna benzer karşıt gösteriler ve eylemler gerçekleştirildi. 2021 yılında bu ve benzeri nedenlerden ötürü ticaret ortamı bozulursa oradan biz otomotiv endüstrisi olarak etkileniriz. Diğer yandan, ABD’de başkan değişimi yaşanıyor. Başkan Yardımcısı’nın burada çok büyük bir rolü olacaktır. Mike Pence ile Kamala Haris arasında dağlar kadar fark var. Fikir ve uygulama açısından… Burada tabi onların da yaratacağı bir değişiklik olacak. Trump’ın gerçekleştirdiği ve Çin’e karşı pozisyon aldığı çok önemli bir dört yıl geçirdik. Bunun etkileri hepimiz için çok büyük oldu. Mesela firmalar artık ABD’den araç ithal edemiyor. Neden edemiyor? Son aşamada araçların üzerinde önceki dönemde yüzde 120, son dönemde yüzde 60 ilave vergi var. İmalatçılar arasındaki ilişkiler de benzer seviyede. Çünkü, Trump yönetimi Çin’den parça alınmasını değil Çin’de yapılanların ABD’de üretilmesi şeklinde bir yaklaşım sergiliyordu. Avrupa ile ilişkiler sonucunda çelik, alüminyum ithalatına müdahaleler geldi. Yani bir başkan dünyadaki bütün ticari ortamını değiştirebiliyor. Özetle 2021’de Biden dönemi, Merkel’in yerine gelecek isim, İtalya’da hükümet değişimi gibi yenilikler ticaret ortamını oldukça değiştirecek gibi duruyor. Bu yeni dönem çeşitli fırsatlar ve riskler getirecektir.

Sonraki Haber