ÖTV indirimi dengeyi sarsar ithalatı patlatır

Otomotivde Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) değiştirme yetkisi Cumhurbaşkanı'na geçti. ÖTV, tebliğinde yapılan düzenlemeyle Cumhurbaşkanı'na motorlu araç ÖTV oranları ve matrahlarının alt ve üst sınırlarını üç katına kadar artırma ve sıfıra indirme yetkisi tanındı.

Karar, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Daha önce bu yetki Bakanlar Kurulu'ndaydı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kararın yayınlandığı gecenin akşamı sosyal medya hesaplarından yaptığı duyuruda, CHP iktidara gelirse vatandaşlara ikinci el araba parasına yeni araba aldırma sözü verdi ve 1.6 otomobillerde vergi oranını bugünün dörtte birine indireceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu lüks araçlarda ise vergi indirimi yapmayacakları sözünü verdi. Kılıçdaroğlu ayrıca vatandaşlara araç almamalarını ve kendilerini beklemerini önerdi.

İKTİSATÇILARDAN İTİRAZ VAR

Bu açıklama üzerine tartışma başladı. İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez Twitter hesabından yayınladığı mesajda, “Muhalefet için şu an en tehlikeli şey popülizme sapmaktır. Türkiye'nin sorunu asgari ücretlinin, düşük gelirlinin, emeklinin geçinebilecek gelirinin olmamasıdır. Arabada ÖTV'nin düşürülmesi sorunlar sıralamasında çok gerilerde gelir.” dedi.

Kılıçdaroğlu'nun “araç almayın” çağrısı ise sektörde pek hoş karşılanacak türden değil. Çünkü döviz artışı, çip krizi, tedarik aksamaları, girdi maliyetleri ve salgın yüzünden zor bir dönem geçiren otomotiv sektörü ülkemizde son aylarda hareketlenmişti. Hareketliliğin nedeni hem ikinci elde hem de sıfır araçlarda fiyat artışlarının getirdiği kazanç oldu. Yatırım amaçlı araç alanların sayısında artış olduğu gözlendi. Kılıçdaroğlu'nun bu çağrısına uyulursa on yıllık pazar ortalamasının sadece yüzde 3 üzerinde bulunan sektörde pazar daralması yaşanabilir. Öte yandan bir diğer imkansızlık ise çip krizi tarafında. Yani Kılıçdaroğlu'nun söz verdiği gibi 2023 seçimlerinin ardından bir ÖTV indirimi yapılsa bile söz konusu talebi karşılayacak miktarda araç bulunması zor. Şu aşamada birçok marka yeni modellerde beş bin araç satışı ile hedeflerini sınırlı tutuyorlar. Bazı modellerde ise bu bin ile sınırlı kalıyor. Birçok model için “araç bulunursa satacağız” ifadeleri marka yöneticileri tarafından toplantılarda dillendiriliyor.

YÜZDE 61'İ İTHAL OTOMOBİL

Gelelim işin pazar kısmına. ODD verilerine göre, otomobil pazarında özel tüketim vergi dilimlerine ve motor tiplerine göre satışların; yüzde 83’ü benzin/dizel motor tipinde ve yüzde 80’lik vergi diliminde, yüzde 7.2’si benzin/dizel motor tipinde ve yüzde 70’lik vergi diliminde yer alıyor. Haziran ayında satılan 64 bin 134 otomobilin yüzde 54'ü ithal. Ocak-Haziran 2022 döneminde satılan 278 bin 282 otomobilin de yüzde 61'i ithal. İlk altı ayda en çok satılan yerli otomobil markası FIAT. En çok satılan ithal otomobil markası ise VOLKSWAGEN. Şu haliyle vergilerin neredeyse aracın kendi fiyatı kadar çok olduğu, döviz fiyatının geldiği yer itibarıyla ayrıca bir pahalılığın yaşandığı dönemde bile ithal otomobiller pazarın yüzde 61'ine hakim. Kılıçdaroğlu'nun söz verdiği indirim yapılırsa ithal araçların payının önceki yıllarda olduğu gibi yüzde 80'lere yakınsaması beklenebilir. Bu anlamda hem cari denge tarafında bir bozulmaya yol açarken hem de ithalatı teşvik eden bir hal alır. Üstelik döviz fiyatlarının geldiği ortam itibarıyla zaten pazarı sürükleyen filo alımları ve yatırım amaçlı alımlar oluyor. Vatandaşlar döviz ve altından elde ettikleri fiyat artışı kaynaklı kazançları TL mevduat faizinin düşük olması yüzünden spekülatif olarak otomobil ve konut alımında değerlendiriyorlar.

MESELE SADECE VERGİ DEĞİL

ÖTV konusu dönem dönem sektörün de gündemine geliyor. Geçen hafta yapılan sohbet toplantısında konu OSD Başkanı Cengiz Eroldu'ya da soruldu. “Oturup hep beraber bütüncül bir politika ortaya koymamız lazım. Olay yalnızca 'vergiyi azaltalım' konusu değil. İşin içine çevre de enerji de verimlilik de giriyor. Sanayici olarak olay yalnızca ÖTV’yi şuradan şuraya indirelim de daha fazla araba satalım konusu olmaktan çok, bütün ülke için farklı boyutları ile düşünülüp bakılması gereken bir şey bu.” diyen Eroldu, şunları aktardı: “Vergi oranı daha kısa vadede olacak. Vergi oranı da tabi mali politikalarla çok alakalı bir şey. Zaten ÖTV konusunda en güncel bilgiye Maliye Bakanlığı sahip, çünkü bütün verileri otomatik olarak görebildikleri için, yüzde kaçta araba ne kadar satıyor bizden daha iyi biliyorlar sonuçta. Şu anda da Türkiye’de belli bir talep var. O talep bu kadar hızlı devam ettiği müddetçe ÖTV indirimi, bir de ekonomik sonuçları düşündüğümüz zaman çok rasyonel gelmiyor açıkçası. Ama belli şeyden sonra bu talep düşmeye başlayacak, o talep de düşmeye başladığı zaman böyle bir şey değerlendirilebilir diye düşünüyorum. Vergi azaltmanın çok boyutu var. Türkiye’nin mali bilançosu var, şu anda ÖTV gelirleri çok ciddi bir kalem Türkiye’de… Hepsini beraber dengeleyip, bir bakmak lazım. Maliye Bakanlığı da bu konuda, aslında piyasalar konusunda hassas, takip ediyorlar. Şu anda şöyle olacak böyle olacak diye bir şey söylemek kolay değil.”

Sonraki Haber