İşçi-memur kıyasına açıklama: Maaşları artırmaz, mücadeleye hazırız

Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Sert, bazı sendika yetkililerinin ‘işçi maaşı memuru geçti’ değerlendirmelerini eleştirdi. Sağlığın bir ekip işi olduğunu vurgulayan Sert, memurun hak ettiğini alması için mücadeleye hazır olduklarını kaydetti.

Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, çalışanların ücretleri üzerinden işçi-memur ayrımı yapıldığını belirterek, "İşçiyi aşağılama, hor görme üzerinden yapılan eleştiriler, memur kardeşlerimizin maaşlarını artırmayacaktır. Bu bir hak mücadelesidir, memur arkadaşlarımızın da hak ettikleri maaşlara kavuşabilmeleri adına birlikte mücadele etmeye hazırız." değerlendirmesini yaptı.

Son düzenleme ile en düşük memur maaşı 22 bin liraya yükseltildi. 1 Temmuz 2023 itibarıyla en düşük kamu işçisinin maaşı ise 24 bin lirayı aşacak. Bu durum memur kesiminde rahatsızlık yarattı, tepki çekti. Bazı sendika yetkilileri de memur-işçi kıyası yaptı.

SAĞLIK EKİP İŞİ

Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Sert, yaptığı açıklamada, son zamanlarda bazı sendika yetkililerince yapılan "İşçi ücretleri memur maaşlarını geçti." değerlendirmeleriyle işçinin yaptığı işin küçümsenmesine yönelik söylemlerin, haksız ve rahatsız edici olduğunu belirtti.

Devlet Sert

Özellikle sağlık çalışanları arasında işçi ile memur ayrımı yapılmasının, bir ekip işi olan sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde çalışma barışını zedelediğine işaret eden Sert, "210 bin sağlık ve sosyal hizmet işçisinin yetkili sendikası olarak, emek üzerinden algı yürütülmesini çirkin buluyoruz. Bütün çalışanlar emekçidir, emek kutsaldır. İşin niteliğine göre işçiyi aşağılama, hor görme üzerinden yapılan eleştiriler memur kardeşlerimizin maaşlarını artırmayacaktır." ifadelerini kullandı.

YÖNTEMİ ELEŞTİRDİ

Sağlık işçisinin ücretinin, yapılan toplu iş sözleşmesiyle hak edilen ücret olduğunu kaydeden Sert, şöyle devam etti:

"Bu gerçek ortadayken sağlık işçisini 'elinde paspas ...' gibi aşağılamaya matuf cümlelerle eleştirmek ve memura hak ettiği ücreti bu yöntemle istemek doğru bir bakış açısı değildir. Sendika olarak memur ve işçinin haklarına daima emek üzerinden baktık, bugün de 'Herkes hak ettiği ücreti eksiksiz almalıdır' diye bakıyoruz. Bu bir hak mücadelesidir ve biz işçiler olarak birlikte görev yaptığımız memur arkadaşlarımızın da hak ettikleri maaşlara kavuşabilmeleri adına birlikte mücadele etmeye hazırız."

‘DÖRT AYDA BİR BELİRLENSİN’

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yüksek enflasyon nedeniyle asgari ücretin dört ayda bir belirlenmesi gerektiğini söyledi.

Gürer, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krizin etkilerinin her geçen gün artarak devam ettiğini, uzun süredir ekonomik anlamda yaşanan buhranın sosyal ve ekonomik dengeler üzerinde birçok olumsuz etkileri olduğunu savundu.

Ekonomik krizin özellikle dar gelirlilerin yaşamının daralmasına, yoksulluğun da giderek artmasına neden olduğunu ifade eden Gürer, bundan en çok etkilenen kesiminin asgari ücretle çalışanlar olduğunun altını çizdi. Yapılan düzenlemelere rağmen asgari ücretin "cebe girmeden eridiğini" söyleyen Gürer, "Ekonomik kriz nedeniyle enflasyonun yükselmesi, temel ihtiyaç ürünlerinin fiyatlarını artırırken satın alma gücünün azalmasına yol açmaktadır. Bu nedenle asgari ücretin enflasyon karşısında korunması gerekir. Bunun için de asgari ücretin dört ayda bir belirlenmesi ve enflasyona karşı asgari ücret alanların korunmasını talep ediyoruz. Konuyla ilgili bir kanun teklifi verdim." diye konuştu.

AİLE HEKİMLERİNE SEYYANEN ZAM TALEBİ

Meclis’te yaptığı basın toplantısında aile hekimlerinin özellikle finansman alanında sıkıntılar yaşadığını ifade eden CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, aile hekimleri için mevzuat değişikliği yapılarak seyyanen zamdan yararlandırılmalarını önerdi. Yaman, şunları kaydetti:

"Aile Hekimliği Ödeme Yönetmeliği ile tavan ücreti üzerinden hesaplanan maaşa, seyyanen yansıtılan ek ödeme zammı olan 8 bin 77 liralık kısım, aile hekimlerine maalesef yansıtılmayacaktır. Bunun için ayrı bir kanuni düzenleme gerekecektir. Sadece yüzde 17'lik bir zam yeterli olmayacaktır. Cari ödenek zammı ise memur zammına endekslidir. Türkiye'de çok ciddi bir kira krizi yaşanıyor. Aile sağlığı merkezleri bu noktada kapanma noktasına gelmiş durumda.

Ödenemeyen kiralar, artan asgari ücretler ve cari ödeneğin yetmemesi ve aile hekiminin cepten bu ödemeleri takviye etmesi hizmet verememe noktasına gelmiş durumda. Seyyanen artışın aile hekimleri için yapılmasını gerektiren mevzuat değişikliği yapılmalı, cari ödenek gerçek enflasyon rakamları üzerinden artırılmalı, aile sağlığı hizmetleri de kamu binalarında yönetilmelidir."

Sonraki Haber