‘Özerklik ilan etmek siyasi faaliyet değil’

Yargıtay kararında 'basın açıklamasıyla demokratik özerlik ilan belgesi okumanın, teröristlerin cenazelerine katılmanın, salt siyasi bir faaliyet olarak kabul edilmesi mümkün değildir' denildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, eski HDP milletvekiline, 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan verilen hapis cezasını onarken, kararın gerekçesinde önemli saptamalarda bulundu. Yargıtay, basın açıklamasıyla demokratik özerlik ilan belgesi okumanın, teröristlerin cenazelerine katılmanın, salt siyasi bir faaliyet olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.

'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan cezalandırılan eski HDP milletvekili, mahkemenin verdiği kararı önce Bölge Adliye Mahkemesine, ardından Yargıtay'a taşıdı. Temyiz incelemesi yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, başvuruyu reddederken verilen hükmü onadı. Yargıtay 16. Ceza Dairesinin onama gerekçesinde önemli saptamalarda bulunuldu. Siyasi partiye üye olma veya bir siyasi partinin çatısı altında faaliyette bulunmanın, düşünce ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğu belirtilen gerekçede, şöyle denildi: "Bir faaliyetin siyasi faaliyet ve örgütlenme özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilmesi ve böylece Anayasamız ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesindeki korumadan yararlanabilmesi için gerçekleştirilmekte olduğu bağlam ile birlikte, cebir ve şiddetle ilişkisi, kullanılan yöntem ve takip edilen amacın hukuk ve demokrasi kurallarına uygun olup olmadığı ve bir terör örgütüyle amaç veya yöntem bakımından ya da yapısal açıdan bir bağlantısının bulunup bulunmadığına bakılmalı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 17 Temmuz 2001 tarihli 'Sadak ve diğerleri' kararında yaptığı ayrım da dikkate alınmalıdır."

‘DTK ÖRGÜT ELEBAŞISININ TALİMATIYLA KURULDU’

16-22 Mayıs 2007 tarihleri arasında yapılan PKK/KONGRE-GEL terör örgütünün 5. Genel Kurulunun sonuç bildirisinde ilan edilen KCK'nın, silahlı terör örgütünün elebaşısının, örgütün amacı doğrultusunda tabana yayılmasını sağlamak amacıyla ortaya koyduğu dört ayaklı bir paradigmadan oluştuğu kaydedilen gerekçede, şu satırlara yer verildi: "Bu paradigmanın üçüncü ayağı olan Demokratik Toplum Kongresinin (DTK), sözde kurucu meclis işlevi gören bir yapılanma olduğu ve Kuzey Kürdistan Parlamentosu/Meclisi olarak nitelendirildiği, terör örgütünün hedefi olan demokratik özerklik stratejisini hayata geçirmek için örgüt elebaşısının talimatları doğrultusunda kurulduğu, demokratik özerkliği gerçekleştirmek amacıyla siyasi parti, dernek, sendika ve sivil toplum kuruluşlarını örgütleyerek konferans ve çalıştaylar düzenlediği, delege ve üyelerinin anılan sözde meclis üyeleri ile bazı milletvekilleri, belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri olduğu, yaptığı kongre ve konferanslar sonucunda 14 Temmuz 2011 tarihinde demokratik özerlik ilan edildiği anlaşılmıştır."

‘MAHKEMENİN KABULÜ DOSYA KAPSAMINA UYGUN’

Gerekçede, Demokratik Toplum Kongresinin 2010 - 2014 yılları arasında eş başkanlığını yapan ve aynı zamanda bir siyasi partinin de milletvekili olan sanığın, Demokratik Toplum Kongresinin birçok toplantısında yer aldığı belirtildi ve şöyle denildi: "Sanığın 14 Temmuz 2011 tarihinde yapılan basın açıklamasıyla demokratik özerlik ilan belgesini okuduğu, örgüte müzahir internet sitelerinde yer alan çağrılar üzerine gerçekleştirilen çeşitli yasa dışı gösterilere ve silahlı terör örgütüne yönelik yapılan operasyonlarda öldürülen teröristlerin cenazelerine katıldığı şeklindeki sübut bulan eylemlerinin, salt siyasi bir faaliyet olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından, bir bütün halinde silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil üyesi olma suçunu oluşturduğuna ilişkin mahkemenin kabulü, dosya kapsamına uygun bulunmakla, sanık müdafilerinin bir siyasi partinin milletvekili olarak yürütülen siyasi faaliyetlerin suç sayılmak suretiyle sanığın cezalandırıldığına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Sonraki Haber