Özgür Özel bütçe görüşmelerinde konuştu
Meclis bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Dolaylı vergiler, dünyanın en adaletsiz vergisidir. Fabrikatör ile fabrikada çalışan işçinin, mandıraya gidip peynire aynı vergiyi vermesidir. Bu vergi düzeni yoksulu ezen, zengini kollayan bir düzendir' dedi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Genel Kurulunda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmelerinde konuştu. "Bu bütçe kalkınmacı değildir” diyen Özel “Bu bütçe, dayanışmacı değildir. Bu bütçe, refah temelli değildir. Vergi toplarken adaletli değildir. Yine ağır ve vergi yükü yoksulların ve ücretlilerin sırtındadır” dedi.
Özel, bütçe hakkının insanlık ve demokrasi tarihi açısından zorlu mücadeleler sonrasında ağır bedeller ödenerek edinilmiş en önemli hak olduğunu belirtti.
"Milletten bütçe yetkisini yapma yetkisini almış olan milletvekilleri egemenlik hakkını temsil ettikleri yurttaşlara karşı hiçbir zaman unutulmayacak bir mesuliyeti taşımaktadırlar" diyen Özel, bütçe görüşmelerinin sadece rakamlardan ibaret görülmesinin milletin verdiği yetkinin açıkça istismar edilmesi anlamına geldiğini söyledi.
ZENGİN ÇEVRENİN LEHİNE
Hükümetin Meclis'e getirdiği bütçe ile yanlış tarafta durmakta ısrar ettiğini öne süren Özel, "Bu bütçe kalkınmacı değildir. Bu bütçe, dayanışmacı değildir. Bu bütçe, refah temelli değildir. Vergi toplarken adaletli değildir. Yine ağır ve vergi yükü yoksulların ve ücretlilerin sırtındadır. Hakça bölüşüm yoktur. Bütçe imkanları bu toplumun büyük bölümünü oluşturan yoksulların değil, zengin bir çevrenin lehine kullanılmaktadır" diye konuştu.
NORMALLEŞME NEDİR?
Özel, emeklilerin, asgari ücretlilerin, çiftçilerin, atanmayan öğretmenlerin sorunlarını her platformda dile getirdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Normalleşme nedir?' diye soranlara bir kez daha ifade edeyim. Normalleşme; siyasetin kısır kavgalarından şahsi tartışmalardan arınıp sadece milletin gündemine yoğunlaşmaktır. Normalleşme, anormal siyasetin konforuna kapılarak ülkeyi kutuplaştırıp yerini sağlamlaştırmak isteyenlere karşı milletin konforunu düşünen bir siyaseti vaat etmektir. İktidar attığı her adımda bu konuda bir samimiyet ortaya koymamıştır. Biz artık hiçbir suni gündemin, çıkar kavgasının milletin sesini bastırmasına izin vermiyoruz. Bundan sonra da vermeyeceğiz."
SİS PERDESİ
Partisinin yerel seçimlerdeki başarılarına işaret eden Özel, iktidarın vatandaşın sandıkta verdiği mesajı iyi okuyamadığını savundu.
Yerel seçimlerden itibaren hem kendilerine hem de vatandaşa suni gündemlerin dayatıldığını ileri süren Özel, şunları söyledi:
"Önce 'yeni anayasa' denilerek gerçek gündeme sis etkisi yapacak yapay bir tartışma başlatıldı. 86 milyon insan yalnızca tek bir kişinin siyasi ikbalinin anayasal kılıfa uydurulması için meşgul edildi. Bunun için anayasanın ilk 4 maddesi bile hedef alındı, tartışmaya bile açıldı. Bu tartışma ile vatandaşın gerçek gündemi ve gerçek sorunları üzerinde bir sis perdesi çekilmek istendi. Bu nedenle CHP mevcut anayasaya uymayanlarla anayasa masasına oturmamıştır, oturmayacaktır."
'KÜRT SORUNU'
'Türkiye'de Kürt sorunu yoktur' diyen iktidarın başka bir tartışma başlattığını belirten Özel, şöyle devam etti:
"Cumhuriyet Halk Partisi, tarihsel birikimi ile Kürt sorununun çözümünün doğru tarifini Türkiye'nin önüne koymaktadır. Bu sorun demokratik, barışçıl yollarla mutlaka çözülmelidir. Önerimiz; samimi, şeffaf, toplumsal mutabakata dayalı bir sürecin hiçbir aktör dışlanmadan, 86 milyonu temsil eden Meclis zemininde yürütülmesidir. CHP, aynı zamanda şehit aileleri ve gazilerin rızasının alınmadığı, onların 'evet' demeyeceği hiçbir sürecin de içinde olmayacağını daha ilk günden ifade etmiştir."
ASGARİ ÜCRET GÖRÜŞMELERİ
Asgari ücretle çalışan milyonların yarın başlayacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısına kitlendiğini söyleyen Özel, Türkiye'de 10 yıl önce asgari ücretle çalışanların oranının yüzde 38'iken bugün yüzde 57'ye yükseldiğini belirtti. Özel, asgari ücretin artık temel ücrete dönüştüğünü vurguladı.
Özel, asgari ücretin açlık sınırının 3 bin 500 lira altında olduğunu belirterek, "Bir işçinin açlık sınırında maaş alabilmesi için 30 gün değil ayda 40 gün çalışması gerekmektedir. Yapılmayan zam nedeniyle her ay 16,5 kilo kıyma asgari ücretlinin sofrasından çalınmaktadır. 11 ay önce asgari ücret 5,5 çeyrek altın alırken, bugün 3 çeyrek altın almaktadır." diye konuştu.
Özel, partisinin 2025 yılının ilk yarısı için asgari ücret önerisinin de 30 bin lira olduğunu dile getirdi.
EMEKLİ MAAŞLARI
Özgür Özel, bu yılki emekli aylıklarına değinerek, "16 milyon emeklinin ortalama maaşı 15 bin liradır. En düşük emekli maaşı, 2002'de 8 çeyrek altın alırken, bugün sadece 2,5 çeyrek altın alabilmektedir. 5,5 çeyrek altın kayıptır. CHP olarak tartışmasız talebimiz şudur; emekliye geçim haktır, 1 asgari ücret şattır." diye konuştu.
DOLAYLI VERGİLER
CHP lideri Özel, 2025 yılı bütçesinde dolaylı vergilerin oranının yüzde 65 olduğunu belirterek, "Dolaylı vergiler, dünyanın en adaletsiz vergisidir. Fabrikatör ile fabrikada çalışan işçinin, mandıraya gidip peynire aynı vergiyi vermesidir. Türkiye'nin en pahalı cipine binenle, 30 yıllık yorgun bir traktörü sürenin mazota aynı vergiyi vermesidir. Bu vergi düzeni yoksulu ezen, zengini kollayan bir düzendir." sözlerini sarf etti.
Türkiye'de çocukların, kadınların ve bebeklerin güvende olmadığını savunan Özel, "En az 12 yenidoğan yavrumuz ihmalin, denetimsizliğin, para için gözü dönmüşlüğün kurbanı oldu. 19 ay önce bilinen ama bebekler ölmeye devam ederken tedbir alınmayan bir ihmalden bahsediyoruz. Sağlığı ticarileştiren bu vicdansızlığın, denetimsizliğin, hepinizin yüreğini yaktığını biliyorum. Susuyorsunuz ama hepimiz gerçek sorumluları biliyoruz. Sarı öküzü bırakın vicdanınıza sarılın." şeklinde konuştu.
'Suriye paramparça hale geldi'
Özgür Özel, Suriye'deki son gelişmelere ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Yanı başımızda bir ülke, paramparça hale geldi. Her parça, bir başka küresel gücün elinde oyuncak olma riskiyle karşı karşıya. Suriye'de daha fazla kan dökülmeden, iç savaşı kesin bir şekilde sonlandırmanın, tüm Suriyelileri temsil eden bir geçiş hükümeti kurmanın zamanıdır. Suriye'de yaraları sarmanın, demokrasiyi inşa etmenin, insanca bir rejim kurmanın zamanıdır. Suriye halkı için iyi olanın yanındayız. Suriye'nin komşularını, bölgedeki uluslararası aktörleri, iç savaşın bitirilmesine katkı vermeye, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne dayalı, tüm Suriye'yi temsil edecek demokratik bir rejimin kurulmasına yardımcı olmaya çağırıyoruz."
Suriye'nin toprak bütünlüğüne vurgu ile Suriye'de demokratik ve özgür seçimlere ilişkin açıklamaları dikkatle takip ettiklerini söyleyen Özel, şunları kaydetti: "Bizim de iktidara çağrımızdır: Türkiye, Suriye'ye, maceracılıktan uzak, fatih heveslerinden uzak bir pozisyondan, barışçıl bir pencereden bakmalıdır. Türkiye'nin Suriye politikası, siyasi propagandaların malzemesi olmayacak kadar önemlidir. Suriye'de, demokratik, kapsayıcı, hukukun üstünlüğüne dayalı bir rejim inşasından yana olmayan kesimlerden uzak durulmalı, terör ve şiddetin son bulması için çözümler üretilmelidir.
Ülkemizdeki Suriyelilerin evlerine dönmelerine yardımcı olacak kapsamlı bir geri dönüş programı hazırlanmalıdır. Ülkemizdeki sığınmacılar, meydanlarda sevinç gösterilerinde bulunuyorlar. Bu sevinç, dönüş sevinci ise buna iştirak ediyoruz. Ancak iktidarın bir an önce yanıtlaması gereken, meydanlarımızla gösteri yapan bu kadar sığınmacının 'nasıl gönderileceği' sorusudur. Önceliğimiz, oradaki askerlerimizin güvenliği, Türkiye'nin ve yurttaşlarımızın güvenliği, Türkiye'nin çıkarları ve huzurudur. CHP, Suriye'nin toprak bütünlüğünden, demokrasi, barış ve istikrar ortamından yanadır. Suriye halkından ve iradesinden yanadır. Aksi halde yanı başımıza istikrarsızlık üretecek Afganistan gibi bir yapıyla yaşama riskimiz ortadadır. Böyle bir ülkeye, Türkiye'deki Suriyeliler dönmeyecektir. Aksine Türkiye, yeni göç dalgalarına maruz kalabilecektir."