Özgür Özel, CHP grup toplantısında konuştu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM'deki grup toplantısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Askeri bilgilerin açıklanması konusundaki ısrarını sürdüren özel, Pençe-Kilit Operasyonlarına dair güvensizlik yaratacak ifadeler kullanmaktan da kaçınmadı.

Özel ayrıca İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e seslenerek, "Bu kez Saadet, Gelecek, Deva, Demokrat partiler de imzalamadı ve kendi bildirgelerini sunuyorlar. AK Parti, MHP, İYİ Parti birlikte imza atıyorlar. Sahada üyelerinin Cumhuriyetçi olduklarına hiç şüphe duymadığımız geçmişte birlikte olduğumuz, AK Parti ve MHP'yi eleştiren İYİ Parti'nin bunlardan ayrılıp teröre karşı kendi bildirisini imzalamasını istiyoruz. Aksi takdirde üzüleceğiz. Biz kendimizi biliyor muyuz, biz Atatürk'ün partisi olduğumuzu, milliyetçi olduğumuzu biliyor muyuz, biz kendimize güveniyoruz kim ne yaparsa yapsın" dedi.

Gündemi değerlendiren Özel, özetle şunları söyledi:

"Pençe Kilit ile ilgili zafiyet var mıdır? Üs koşulları gerekli korumaya sahip olmadığı için mi saldırılar önlenemiyor? İlave tedbirler alıyor musunuz? Gözetleme ve keşif yeterli midir? Yeterli değilse neden yeterli değildir? Acil sağlık müdahalesi yeterli midir? GATA'nın, askeri hastanelerin kapatılması, altın saatte kurtarılacak birçok Mehmetçiğin ölümüne sebebiyet vermekte midir? 21 aydır Pençe Kilit Harekatı'nda sonuca neden ulaşılamamıştır?

Askerlerimizin moral ve motivasyonunun ne durumda olduğunu takip edeceğiz. Bu sorular Mehmetçiklerin ailelerinin en çok merak ettiği sorulardır. Bu sorular şanla taşıdıkları üniformadan ayrılmış emekli komutanların soruları, yapıcı eleştirileridir.

İsveç'in NATO üyeliği için kıyameti koparıp imzayı atan ve Meclis'e gönderen AK Parti'ye şunu soruyoruz. PKK ve YPG'nin 1. destekçisi olduğunu söylediğiniz ABD'yle siz ilişkiler konusunda nasıl bir irtibat kuruyorsunuz? PKK'yı içeriye dönük ABD destekliyor diyeceksiniz hem de İsveç üzerinden ABD ile F-16 pazarlığı yapacaksınız. NATO, PKK'nın karşısında bir müttefik olarak mı iki yüzlü mü davranacaktır, biz bütün müttefiklerimize bunu soruyoruz.

Ekonomi alanında Türkiye çok kötü yönetiliyor. TÜİK yüzde 72 gıda enflasyonunun arttığını söylüyor. Ama dünya gıda örgütü 2023'te gıda fiyatlarının yüzde 10 düştüğünü açıkladı. Sahte videolar yaptılar, oyu bize vermezsen vatanı böldürecekler deyip, bir kere daha oy alıp iktidarlarını sürdürdüler. 5 vakit ezan okuyan imam ve müezzinlerin özlük haklarını yine CHP savunuyor.

Onlar ezan, bayrak, vatan deyip sizden oy alıp, iktidara geldikleri günden bu yana benzin yüzde 80 artmış, 28 Mayıs'tan bugüne, 14 Mayıs'ta mazot 18.50 idi, şimdi mazot 40 lira. Bu iktidar seçimi geçirene kadar yalanla oyları toplayıp sonra size sırtını dönen iktidardır. Zeytinyağı son bir yılda yüzde 180 zam almış durumda. Memura yüzde 49.25 zam verdiler. ENAG'a göre ise zamlar en az yüzde 80 olmalıydı."

'ONLAR KINADI BİZ PKK'YI LANETLEDİK'

Ekonomi kötü ise eleştirirsiniz, iç işlerinde aksaklık vardır eleştirirsiniz ama birileri bir kararı verir tartışmayın der ama oradan sürekli şehit haberi gelir. Evlatlarımız kanı yerde kalmayacak derler ama evlatlarımız kanının üzerine yeni kan akar. Biz konuşuyoruz çünkü evlatlarımızın kanı akmayacak.

Geçici üs bölgesini koruyabileceksek orada kalınmalı, korunamayacaksa ona göre askeri karar gereği yapılır. Bir eksik varsa gidereceksiniz ki bir daha acı haberi almayalım. Dediler ki biz Meclis'e gelip bilgi vermeyiz. Kendi bildirimizi yayınladık. Onlar kınadı, biz PKK'yı lanetledik. Onlardan çok daha sert tepki gösterdik.

Onlar için doğruları savunmanın kıymeti yok onların iktidarını sarsmamanın önemi var. PKK dediğimiz halde PKK demedi dediler. Bizleri protesto etmeye kalktılar. Onların sorumluluğunu paylaşmadık. Maalesef cuma akşamı 9 eve daha ateş düştü. Sonra çıkmışlar yine bir kez daha kınama yayınlayalım.

'İYİ PARTİ KENDİ BİLDİRİSİNİ İMZALAMALI'

Bugün o iki bakan gelmedikleri Meclis'e geliyorlar. Bu kez Saadet, Gelecek, Deva, Demokrat partiler imzalamadı ve kendi bildirgelerini sunuyorlar. AK Parti, MHP, İYİ Parti birlikte imza atıyorlar. Sahada üyelerinin Cumhuriyetçi olduklarına hiç şüphe duymadığımız geçmişte birlikte olduğumuz, AK Parti ve MHP'yi eleştiren İYİ Parti'nin bunlardan ayrılıp teröre karşı kendi bildirisini imzalamasını istiyoruz. Aksi takdirde üzüleceğiz. Biz kendimizi biliyor muyuz, biz Atatürk'ün partisi olduğumuzu, milliyetçi olduğumuzu biliyor muyuz, biz kendimize güveniyoruz kim ne yaparsa yapsın.

Sen durduğun yerde dur, Atatürk'ün peşinde dur zaman yine seni haklı çıkaracak. Tayyip beyin peşine takılmadık hata mı yaptık. Yine biz başaracağız. AK Parti devletin genleriyle oynadılar. Şimdi devletin başı, bulunduğu makam öyle ve yürütmenin başı, bir terör saldırısı olmuş kime telefon açmış kime açmamış onunla ilgili tartışma yürüyor.

Siz iktidar olarak verilen sorumluluğunu yerine getirirseniz, biz gereğini yaparız. Ama biz bilgi ver dediğimizde, kim oluyor derseniz, bizim taleplerimizi ötekileştirirseniz, bazı liderleri arayıp bazı liderleri aramazsanız, siz her şey olmuşsunuzdur ama devlet adamı olamamışsınızdır. Bazı telefonların gelmemesi gelmesinden daha kötüdür. Gelmemesinden gurur duyuyorum.

Bütün oy veren seçmenlere saygı duyarak telefon ediyor, geleceği tahayyül etmek için telefon ediyor. Onun gelecekle ilgili tasarrufunda olmamak CHP için bir onurdur.

'BÜTÇE AÇIĞI DAHA DA BÜYÜYECEK'

CHP'nin önerisi en düşük emekli maaşının, asgari ücret kadar olmasıdır ve bunu hazırlayıp komisyona getireceğiz. Gelecek yıl bundan 2 kat daha kötü olacak. Çünkü bütçe açığı daha da büyüyecek. 9 kat bütçe açığı arttı. Gelecek yıl 2.7 trilyon TL'lik bütçe açığı ve bunun da yarısının faizlere gitmesini kendileri planlıyorlar. O yüzden özellikle emekçilerin ve emeklilerin memleketlerini iyi yönetecek olanları seçmesini ve kendilerine 7 bin 500 TL'yi reva görenlere sarı kartı göstermesini bekliyoruz.

Terör saldırısı olmasaydı geçen pazar Tandoğan'da olacaktık. Biz bu gidişata dur, artık yeter diyoruz diyecektik. Anayasa yoksa devletin yok olduğunun bilincinde olacağız. Anayasa yoksa emeklinin hakkı yoktur, özgürlükler yoktur. Mesele sadece Can Atalay meselesi değildir. Mesele, birilerinin Anayasa'yı yok sayma, keyfi yönetmedir. Bu ülkede devleti ortadan kaldırıp devleti bir şahsa terk etmenin bedellerini ödüyoruz.

'GERÇEK BEKA SORUNU BUDUR'

Bunun bedellerini güvende olmayarak ödüyoruz. Sokakta güvencemiz yok, hukukta güvencemiz yok. Memlekette yargıya güven oranı yüzde 22'ye indi. Bu coğrafya üzerinde bin yıldır hayal kuruyorlar. Gerçek beka sorunu her 4 gençten 3'ünün dünyanın en güzel ülkesinde değil dünyanın başka ülkelerinde yaşam hayali kuruyorlar. Gençlerin yüzde 76'sı başka ülkelerde yaşamak istiyorlar. İşte gerçek beka sorunu budur.

Somalili'nin çarpıp paramparça ettiği motokuryemiz güvende değil. Soma'da her gün ölüme inenler güvende değil. Trakya'da menfezlerin altını seçime giderken hızla doldurdular ve o trende hayatlarını kaybedenler de güvende değil. Hepimiz yerine Silivri'de, Bakırköy'de yatan kardeşlerimiz güvende değil. Ama sarayda sazlı, sözlü yemek verenler güvende. Sarayda milyonlarca ampül yakanlar güvende. Purda şekerci güvende. Ne suçu işlersen işle, Süleyman'ın fotoğraf listesine girersen güvendesin. İBB'de yüzlerce terörist var diyecek, sonra siyaset diyecek. Bu yüzsüz güvende bizim evlatlarımız güvende değil.

Sonraki Haber