Pakistan Büyükelçisi: ‘ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilmesi olumlu’

Pakistan Ankara Büyükelçisi Muhammed Syrus Sajjad Qazi ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilmesinin bölge barışı için önemli olduğunu, desteklediklerini bildirdi. Qazi, barış sürecine Türkiye’nin dâhil olmasından memnun olduklarını söyledi.

Pakistan Ankara Büyükelçisi Muhammed Syrus Sajjad Qazi, ABD'nin Afganistan'daki askerlerini çekme kararı almasını Aydınlık’a değerlendirdi. Bölge sorunlarının bölge ülkelerinin inisiyatifi ile çözülebileceğini vurgulayan Qazi Afganistan barışı için Pakistan'ın üzerine düşeceğini yapacağını bildirdi. Muhammed Syrus Sajjad Qazi, Aydınlık’ın sorularını şöyle yanıtladı:

ABD'nin Afganistan'dan çekilme kararını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu çekilmenin bölgeye olumlu yönde katkısı olur mu?

ABD Başkanı Joe Biden Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekilmesinin 1 Mayıs 2021’de başlayıp 11 Eylül 2021’de tamamlanacağını söyledi. Pakistan ısrarlı bir şekilde Afganistan’da kalıcı barışı ve istikrarı desteklemektedir ve bu konuda çabalar göstermektedir. Biz inanıyoruz ki, Afganistan’daki anlaşmazlığın askeri olarak bir çözümü bulunmamaktadır. Afganların önder olduğu ve Afganların sahip çıktığı karşılıklı olarak tartışılmış bir siyasi çözüm Afganistan’da kalıcı barışı ve istikrarı sağlamanın en uygun yoludur. Şu an itibarıyla, 29 Şubat 2020’deki ABD-Taliban Antlaşması, Afganistan’daki şiddete bir son vermek için kalıcı bir ateşkesin uygulanması dâhil olmak üzere kapsamlı bir Afganistan içi barış anlaşmasının temellerini atmıştır.

Bizim açımızdan, yabancı askerlerin Afganistan’dan çekilmesinin barış sürecinde bir ilerlemeyle denk düşmesi önemlidir. Ümit ediyoruz ki, İstanbul Konferansı Afganların karşılıklı olarak pazarlığı yapılmış bir siyasi çözüme doğru aşama kaydetmesi için önemli bir fırsat olacaktır. Bu bakımdan, biz Afgan meselesinin taraflarıyla koordinasyon içerisinde askerlerin sorumlu bir biçimde geri çekilmesi prensibini destekliyoruz. Aynı zamanda umuyoruz ki, Afgan liderleri bu tarihi fırsatı Afganistan’da siyasi bir çözüme ulaşmak için kullanırlar.

‘TÜRKİYE’NİN BU SÜRECE DÂHİL OLMASINI MEMNUNİYETLE KARŞILARIZ’

Afganistan'ın istikrarı için Türkiye sürece doğrudan dâhil oldu. İstanbul'da Taliban ve Afganistan hükümet yetkilileri bir araya gelecek. Afganistan komşusu Pakistan'ın bu sürece bakış açısı nedir? Türkiye'nin çözüm merkezi olmasını nasıl yorumlarsınız?

Türkiye’nin bu sürece dâhil olmasını memnuniyetle karşılarız. Türkiye arabulucu rolünü oynamak için çok yerinde bir ülke çünkü tarafların tümünün güvenini ve saygısını kazanmış durumdadır. Pakistan böylece Türkiye’nin bu meseledeki rolünü tamamen desteklemektedir.

Ümit ediyorum ki, İstanbul Konferansı en erken zamanda gerçekleşecektir ve üzerinde anlaşılmış siyasi bir çözümle Afganistan’da dâhil edici bir barışa yönelik katkıda bulunacaktır. Bu fırsatı kaçırmanın maliyeti ihmal edilemeyecek derecede yüksektir. Afganistan’da bitmeyecek olan şiddetin tehlikelerinin sadece Afganistan halkı değil tüm bölge üzerinde bir etkisi olacaktır.

Komşu ülke olarak, Türkiye'deki Afganistan konferansı sürecine katkı vermeniz istenirse dâhil olur musunuz?

Geçtiğimiz yıllar boyunca Pakistan, Afganistan’ın kendi içindeki taraflar arasında bir barış süreci için çaba harcamak ve bu çabaları desteklemek amacıyla yapıcı olarak sürece dâhil olmuştur. Bu çabaların sonucunda, 29 Şubat 2021’de ABD-Taliban Barış Antlaşması imzalanmıştır ve bu 12 Eylül 2021’de Doha’da Afganistan içindeki taraflar arasında pazarlıklar başlamasına yol açmıştır.

Pakistan’ın bu bakımdan oynadığı rol uluslararası topluluk tarafından geniş bir ölçekte kabul edilmiş ve memnuniyetle karşılanmıştır. Pakistan aynı zamanda bu çabalar dâhilinde Türkiye ile birlikte de çalışmaktadır. 23 Nisan 2021’de, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun daveti üzerine, Pakistan Dışişleri Bakanı Shah Mahmood Qureshi, Afganistan Dışişleri Bakanı Mohammad Hanif Atmar ile birlikte bir üçlü bakanlar toplantısına katılmıştır.

Bu üç taraf Afgan barış sürecindeki son gelişmeleri tartışmıştır, buna ABD’nin askerlerini çekeceğini açıklaması ve Afganistan üzerine İstanbul Konferansının düzenlenmesi de dâhildir. Afgan sürecinin taraflarına çağrıda bulunan bir ortak bildirim de yayınlanmıştır, buna Taliban’dan Afganistan’da kalıcı barışa yol açacak olan üzerinde anlaşılmış dâhil edici bir siyasi çözümü istemek için söz verdiği bağlılığını yeniden teyit etmesinin istenmesini de içermektedir.

‘BÖLGESEL BARIŞ İÇİN BÖLGE ÜLKELERİ BİR ARAYA GELMELİ’

Türkiye, Pakistan, Rusya, Çin, İran, Türk Cumhuriyetleri, Pakistan, Azerbaycan bir masa etrafında toplanarak Keşmir dâhil bölgedeki sorunlara çözüm getirebilir mi?

Pakistan’ın tüm bu ülkelerle iyi ilişkileri vardır ve bölgesel barış ve güvenlik için onlarla işbirliği yapmaktadır ki öylece bölge ekonomik işbirliğinin ve bağlanabilirliğin meyvelerini alabilsin. Örneğin, Pakistan’ın Türkiye ve Azerbaycan’la bir üçlü mekanizması vardır. Bu üç ülkenin dışişleri bakanları Ocak 2021’de İslamabad’da bir araya gelmişlerdir.

Benzer şekilde, bizim Çin’le ilişkilerimiz de mükemmeldir ve her iki ülke Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) projesini birlikte uygulamaktadır – bu sadece iki ülke için değil tüm bölge için yeni fırsatlar açmaktadır.

Aynı şekilde, Rus Dışişleri Bakanı 9 yıl aradan sonra Nisan 2021’de Pakistan’ı ziyaret etmiştir, bu da iki ülke arasındaki ilişkilerin kuvvetlendiğini ve yeni işbirliği fırsatlarının açıldığı sinyallerini vermektedir. Pakistan daha ileri düzeyde bağlanabilirlik için Orta Asya ülkelerine ulaşmaktadır. Bölgedeki bu ülkelerin aynı zamanda işbirliği yaptığı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT), D-8 ve Şanghay İşbirliği Teşkilatı (ŞİT) gibi kuruluşlar da vardır.

Cammu ve Keşmir anlaşmazlığı değerlendirildiğinde ise, biz bölgede kalıcı barış, istikrar ve gelişmenin yolunun bu uzun süreli anlaşmazlığın barışçıl biçimde çözülmesinden geçtiğine inanıyoruz.

Cammu ve Keşmir, Hindistan ve Pakistan arasındaki herhangi bir anlamlı yakınlaşma için merkezi bir önem taşır. Ne yazık ki, Hindistan 5 Ağustos 2019’da aldığı yasadışı ve tek yanlı kararlarla ortamı çok kötüleştirmiştir. O halde burada Hindistan’a düşen görev, iki ülke arasında anlamlı ve sonuca yönelik bir diyalog başlatmak için uygun ve yapıcı bir ortam yaratmaktır.

Üçüncü taraflara düşen rol bakımından, biz her zaman uluslararası topluluğun, bölgedeki ülkeler de dâhil olmak üzere bölgedeki barış ve istikrara yönelen tehditleri bertaraf etmek için önemli bir rol oynadığını ve Cammu ve Keşmir anlaşmazlığına BM Güvenlik Konseyi Kararlarına ve Keşmir halkının isteklerine göre adil ve uzun süreli bir çözüm bulacağını söyledik.

Sonraki Haber