Pakistan’da FETÖ benzeri bir örgütlenme: Tahiru’l-Kadri Hareketi-3! Gülen gibi kendine Mesih rolü biçti...

FETÖ Türkiye’de kurduğu paralel devlet yapılanması ile devletin stratejik kadrolarını ele geçirdiği gibi Kadri'nin taraftarları da polis akademileri ve hukuk başta olmak üzere Pakistan kurumlarını ele geçirmişlerdir

2015 yılında Jane Louise Kandur’un yayınladığı "Fethullah Gülen ve Pakistanlı sahte din adamının şaşırtıcı benzerliği" başlıklı gazete makalesi Pakistan'daki yargı darbesinin perde arkasını deşifre etmektedir. 1970'lerin sonunda Lahor da halka açık özel bir ilanda bulunacağını sokaklara astırdığı posterlerle duyuran Kadri, televizyon ve radyo yayınlarıyla da toplantısının reklamını yaparak dikkatleri üzerine çekmiş ve Kadri’yi dinlemek için binlerce insan toplanmıştır.

Peygamber sevgisi anlatılarına ve rüyalara büyük önem atfeden Birelvi Hareketi'ne mensup Kadri rüyalar üzerinden endoktrinasyon uygulayarak halkı etkilemeyi başarmıştır. Konuşmasını rüyasında Peygamberimizi gördüğünü, Pakistan halkına ve din bilginlerine İslam'ı savunmak adına hiçbir şey yapmadıkları için çok kızgın olduğunu, Pakistan’ı terk edeceğini, kendisinin affetmesi için peygamberimize yalvardığını, bir süre sonra peygamberimizin kızgınlığının yatıştığını, ricasını kabul ettiğini ve kendisinden Pakistan'da kalması için yolculuk biletleri de dâhil olmak üzere gerekli düzenlemeleri yapmasını istediğini anlatarak sürdürmüştür.(3)

Şehir meydanında ve kalabalıklara anlatılan bu rüyadaki peygamberimizin (s.a.v.) bilet istemesi gibi tuhaflıklar bir tarafa kendisi dışındaki ulemaya Peygamberimizin kızgın ve kendisine ise değer verdiğini vurgulaması diğer ulemayı kızdırmış ve ciddi tartışmalar yaşanmış ancak bu tartışmalar bile Kadri’nin şöhretine katkı sağlamıştır.

Kadri, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2011 Yıllık Toplantısı'nda yer aldı.

Kadri görünüşte kendisine bir Mesih rolü biçmese de tıpkı Gülen gibi rüyalar üzerinden Hz. Peygamber ile görüştüğünü ve kendisinin seçildiğini öne sürmektedir. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) rüyalarına girerek kendisine kurtarıcı bir liderlik misyonu yüklediği söylemi Kadri'nin sıkça dile getirdiği bir propaganda aracı olmuştur.(24)

POLİS AKADEMİLERİ VE HUKUKU ELE GEÇİRDİ

Kadri'nin Kanada'ya ilticası da tıpkı Gülen’in ABD’ye ilticasına benzemektedir. Her ikisi de ülkelerinden ayrılıp Batı’ya sığındıktan sonra hem finansal anlamda hem de taraftarlarını mobilize etme ve etki alanını genişletme anlamında önemli avantajlar elde etmişlerdir.

Kadri, eğitim kurumlarından mezun olan öğrencileri aracılığıyla Avrupa, ABD ve Körfez ülkelerinde bir ağ oluşturarak bir yandan büyük bir servet elde ederken diğer yandan da Kanadalı otoriteler üzerinden İngiltere’nin ve ABD’nin desteğini almıştır.

Kadri’nin hayır kuruluşlarından gelen bağışlarla Kanada'nın birçok yerinde lüks evler ve zırhlı araçlar aldığı iddia edilmiştir.(3) Gülen de uluslararası eğitim kurum ve kuruluşları ile ABD’nin tam desteğini alırken Pensilvanya’da lüks içinde yaşamaktadır.

FETÖ Türkiye’de kurduğu paralel devlet yapılanması ile devletin stratejik kadrolarını ele geçirdiği gibi Kadri'nin taraftarları da polis akademileri ve hukuk başta olmak üzere Pakistan kurumlarını ele geçirmişlerdir. Hatta 2012'deki Anayasa Mahkemesi üyelerinin tamamen Kadri'nin taraftarlarından oluştuğu bildirilmiştir.

Her iki örgüt lideri de dini araçsallaştırarak vaaz ve konferansları ile toplumu etkilemiş ve çok fazla sayıda kitap neşretmişlerdir. Her ikisinin de böylesine abartılı sayıda kitap yazmış olması makul görünmemekle birlikte çoğunluğunun taraftarları tarafından yazıldığı yönünde iddialar bulunmaktadır.

Kadri, seçilmiş bir hükümeti devirmek için darbecilere destek verirken Gülen de seçilmiş Refah-Yol Hükümeti’ni devirmeye katkı sağlamış ve AK Parti hükümetinin de devrilmesi için büyük çaba sarfetmiştir.

Her ikisi de bir taraftan intihar bombacıları ve terör eylemlerini kınarken diğer taraftan ABD başta olmak üzere NATO’nun ılımlı İslam projesinin bölgesel uygulayıcıları olmuşlardır.

Kadri, Afganistan ve Irak işgallerinde Amerika’ya karşı savaşan Müslümanları kınarken Gülen de Gazze'ye insani yardım götürdüğü sırada uluslararası sularda İsrail tarafından 9 kişinin katledildiği Mavi Marmara olayında İsrail’in yanında yer almış, Gazze’de ölen çocuklara sesini çıkarmazken İsrailli çocukların ölümünden büyük hüzün duyduğunu dile getirmiştir.

Her ikisi de ülkelerinde kaos oluşacağı, yaklaşan seçimlerde hükümetlerin gideceği ve beklenen devrimin gerçekleşeceği yönünde sürekli güç gösterileri yapmıştır. Kadri’nin 2005’te Kanada’ya yerleşirken bu durumunu “Hz. Yusuf”un hicreti” olarak nitelendirmesi, Gülen’in de çoğu konuşmasında Hz. Yusuf’u örnek vermesi ve cezaevlerindeki tutuklularını motive etmek için Medrese-i Yusuf’iye kavramını araçsallaştırması ile benzerlik göstermektedir.

FETÖ’ye benzer şekilde Minhac-ül Kur’an çatısı altında İslami ve modern eğitimi birlikte veren eğitim kurumları açmaya başlayan Kadri, al-Arabiya'nın ifadesiyle “İslami eğitime estetik bir dokunuş” kazandıran laik bir eğitim sistemini benimsemiştir.(3)

FETÖ’NÜN SAMANYOLU’SU KADRİ’NİN SEMA’SI

Gülen’in 1960’lı yılların sonlarında komünizmle mücadele kapsamında kurduğu eğitim kamplarında yüzlerce öğrenciye eğitim verdiği (22) gibi Kadri’nin de Ağustos 2010'da Birleşik Krallık'taki radikalizmle mücadele kapsamında Warwick Üniversitesi'nde Müslüman gençler için bir terörle mücadele kampı düzenlemesi (27) ilginç bir benzerliktir.

Kadri’nin vatanında güvende olmadığını söyleyerek Kanada’da yaşaması, 2014’te destekçilerine sokak gösterileri yaptırarak ölümlere sebep olması, dinler arası diyaloğun Pakistan’daki öncüsü olması, kurduğu çeşitli platformlar üzerinden yaygın bir uluslararası ağ oluşturması ve uluslararası kurum/kuruluşların desteğini alması, ülkesini Batı’ya şikâyet etmekten çekinmemesi, sık sık Peygamberimizi (s.a.v.) rüyasında gördüğünü anlatması, hatta siyasete Peygamberimizin (s.a.v.) kendisini yönlendirdiğini iddia etmesi, kurduğu eğitim kurumları üzerinden her yıl milyonlarca dolar finansal kaynak elde etmesi ve örgütün ülkede hukuk ve güvenlik bürokrasisinde etkili olması (28) FETÖ ile önemli benzerlikleri arasında sayılabilir.

“Hizmeti bitirmeye çalışıyorlar” diyen Gülen gibi Kadri de “hükümetin kendilerini ve hareketlerini sindirmeye, bitirmeye yönelik girişimleri” olduğunu sık sık dile getirmektedir. Her ikisi de taraftarları üzerinden “benim şu kadar taraftarım var, şu kadar oy kitlem var” söylemleriyle seçilmiş hükümetlerle çıkar amaçlı pazarlık yapmaktan kaçınmamışlardır. Pensilvanya’daki Gülen’in medya kanalının adının “Samanyolu” olmasına karşılık Toronto'daki Kadri'nin televizyon kanalının adının da gökyüzü anlamındaki "Sema" olması dikkat çekicidir.

Gülen’de olduğu gibi Kadri de siyasetle ilişkilerinde pragmatist bir yaklaşım sergilemiştir. Tayyip Erdoğan ve hükümetine 2010 yılından itibaren zımnen, 2012’den itibaren de açıktan muhalefet yapmış, Tayyip Erdoğan’ı Nemrut, Firavun olarak tavsif edip cehennemlik olduğu yönünde lanetlemelerde bulunmuştur.

Gülen’de olduğu gibi Kadri de kendisine uzun yıllar destek verip popüler hale getiren ve siyasi hayatına destek veren Şerif ailesi ile menfaatleri çatışıp ayrılınca açık meydan mitinglerinde bile Newaz Şerif'e açık muhalefet yapmış, Newaz Şerif'in kafir olduğunu ve cehennemde yanacağını söylemekten çekinmemiştir.(3)

Kadri, Pakistan Anayasa Mahkemesini tümden ele geçirince Aralık 2012’de ani bir kararla “Siyasetini değil devletini koru” sloganıyla Pakistan’a dönmüştür. 2015 yılında ortaya çıkmaya başlayan Panama dosyalarında (Şerif'in çocuklarının, yurt dışına para kaçırmak ve yurt dışında servet edinmek için kullanıldığı iddia edilen offshore şirketlerle bağlantılarının olduğu söylemi 2015 yılında sızan Panama Belgeleri’nde yer almıştır) adı geçen Newaz Şerif hakkında yolsuzluk üzerinden soruşturma gündeme gelmiş (29) ve yine Kadri taraftarlarının 2017 yılında başlattığı eylemlerle Anayasa Mahkemesi, 1990 ve 1997 akabinde üçüncü kez Başbakanlık görevini yürüten Newaz Şerif’in parlamento ve mahkemeye karşı dürüst davranmadığını belirterek Şerif’in azledildiğini ve ömür boyu siyaset yasaklısı olduğunu duyurmasıyla nihayet amacına ulaşmıştır.

Kadri’nin güdümünde olan Pakistan Anayasa Mahkemesi daha önce de 15 Ocak 2013’te Müşerref hükümetini düşürmüş ve Pervez Müşerref’in yolsuzluk suçlaması ile tutuklanmasına karar vermiştir. (28)

Kadri, Newaz Şerif’in hukuk darbesi ile düşürülmesi sonrasında gelenekselleştiği üzere yeni seçilen hükümete karşı da operasyonlar başlatmış, bir yılsonunda ülkeyi yeni bir seçime götürmüş ve İmran Han’ı destekleyerek başbakan seçtirmiştir. (4)

PAKİSTAN’IN FETÖ İLE MÜCADELESİ

Bu hukuk darbesinin Newaz Şerif’in FETÖ’ye karşı Türkiye’ye açık destek vermesinin arkasından gelmesi dikkat çekicidir. CIA ve M16’ya çalıştığı iddia edilen Kadri’nin bu darbenin perde gerisinde rol oynaması FETÖ ile ortak ilişkileri düşündürmektedir. Başbakan Şerif’in görevinden azlinin arkasında hakkında daha önce birçok kez “sahte alim” haberleri yapılan Kadri’nin yüksek yargıdaki taraftarlarının rolü olduğu ileri sürülmüştür. (30)

Ayrıca Newaz Şerif defalarca “İktidar, arka kapıdan girmeye çalışan odaklar tarafından gasp edilmek isteniyor”(28) diyerek Kadri ve taraftarlarının tehlikesine dikkat çekmesi de Türkiye’deki FETÖ gerçekleri ile uyuşmaktadır.

Kasım 2013’te Kadri tarafından organize edilen yürüyüşler, sokak eylemleri, Hükümet ve Parlamentoya istifa çağrıları, eylemcilerin Başbakanlık ofisini işgal etmeye çalışmaları gibi durumlardan dolayı Mayıs-Ağustos 2013’te Türkiye’deki Gezi Parkı olayları ile benzerlik kurulmakta ve Türkiye’deki FETÖ yapılanmasının bir benzerinin Pakistan’da Kadri önderliğindeki PAT Hareketi olduğu dile getirilmektedir. (31)

Bugünkü Başbakan Şahbaz Şerif de FETÖ’ye bağlı okulların ülkenin her bölgesinde bulunduğunu, FETÖ bağlantılı okulların açılmasını engellediklerini söyleyerek "FETÖ’nün Pakistan’ın Lahor şehrinde bir üniversite açma girişimini bizzat kendim engelledim" ifadelerini kullanmıştır. Pakistan’da FETÖ’ye karşı ilk ciddi savaşı başlatan Şahbaz Şerif’tir. Pencap valisi iken tüm FETÖ okullarını kapatmıştır.

Her iki kardeş de ülkelerindeki Kadri tehlikesinin FETÖ ile benzerliğini iyi anladıkları için Newaz Şerif de 15 Temmuz’dan başbakanlığı bitinceye kadarki sürede Pakistan’da FETÖ kurum ve kuruluşları ile mücadele etmiştir.(32) Ancak bu mücadele sırasında Türkiye’de olduğu gibi Pakistan’da da önemli sorunlar yaşanmıştır.

DEVAM EDECEK

KAYNAKÇA

3. Sabah Gazetesi. Fetullah Gülen Ile Tâhir’ül- Kâdirî Arasındaki İlginç Benzerlikler. Sabah Gazetesi. 29 Temmuz 2017;
4. Aköl A. Dünyada FETÖ Benzeri Yapılanmalar. Gazette.com. 30 Haziran 2020;
22. Gür A. Vaizlikten Teröristliğe Bir İhanetin Portresi Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY). 1. bs. Ankara: Eski Yeni Yayınları; 2023. 598 s.
24. Çelik B. İşte Tahir-ül Kadri ile FETÖ’nün Paralel Yönleri. Sabah Gazetesi. 03 Ağustos 2017;
27. Casciani D. Muslim Group Minhaj ul-Quran Runs “Anti-Terrorism” Camp. BBC News. 07 Ağustos 2010;
28. Sarıkaya O. Tahir-ül Kadri Dosyası…. Akasyam Haber. 31 Temmuz 2017;
29. Güven A. Paki̇stan Si̇yaseti̇ Üzeri̇ne [İnternet]. İlim ve Medeniyet. 2017 [a.yer 28 Ocak 2024]. Erişim adresi: https://www.ilimvemedeniyet.com/pakistan-siyaseti-uzerine.html
30. Şanlıdağ A. Tahir-ül Kadri ve FETÖ. Yeni Akit. 31 Temmuz 2017;
31. Övür M. Pakistan’ın Fethullah Gülen’i. Sabah Gazetesi. 09 Eylül 2014;
32. Dağlı T. Ne Olursa Olsun Pakistan’da Değişmeyen Tek Gerçek Var. Haber7.com. 13 Nisan 2022;

Sonraki Haber