Para politikasında Ağbal etkisi sürecek
Ağbal'ın görevden alınması ve ABD tahvillerinin etkisiyle değer kaybeden TL, küresel emtia fiyatlarındaki artış ve talepteki canlılık yüzünden yıl sonu enflasyon tahmini 2.8 puan yukarı çekildi. Enflasyonist etkilerin sürdüğüne işaret eden Başkan Kavcıoğlu, marttaki 200 puanlık artışı da sahiplendi
Merkez Bankası (TCMB) dün yayınladığı yılın ikinci enflasyon raporunda, fiyatlar genel düzeyi üzerindeki risklerin sürdüğünü açıkladı. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu tarafından yapılan sunumda ve toplantının soru cevap bölümünde verilen mesajlardan edindiğimiz izlenim kısa vadede bir faiz indiriminin gelmeyeceği yönünde oldu. Başkan olası bir şok durumunda faiz artışı için Cumhurbaşkanı'ndan izin alınıp alınamayacağına yönelik soruya ise enflasyon düzeyini işaret ederek net bir yanıt vermekten kaçındı. Konuşmasında mart ayında yapılan 200 baz puanlık faiz artışına atıf yapan Başkan Kavcıoğlu, mart ayındaki sıkılaştırmanın önümüzdeki aylarda etkisini göstereceğini ve talep yönlü baskıların hafifleyeceğini vurguladı.
GÖREVDEN ALMA 1.8 PUAN YAZDI
Rapora göre 2021 yılı sonunda orta noktası yüzde 12.2 olmak üzere yıllık enflasyon yüzde 70 ihtimalle yüzde 10 ile yüzde 14.4 aralığında değişecek. Halihazırda tüketici enflasyonu yüzde 16'nın bir miktar üzerinde. Önümüzdeki aylarda enflasyonun yüzde 20'ye doğru yönelmesi beklenebilir. Çünkü Başkan Kavcıoğlu da sunumunda fiyatlar genel düzeyi üzerindeki yukarı yönlü risklerin olduğunu ifade etti. Nedi o riskler? Öncelikle ocaktaki enflasyon raporuna göre geçen üç aylık süreçte tahminleri 2.8 puan yukarı çeken unsurlara bakalım. En büyük etki 1.8 puanla TL cinsinden ithalat fiyatları üzerinden geldi. Ocak ayında dolar kuru 7.50 TL'nin altındaydı. Şubat ayında bazı günler 7 TL'nin altına düşen kuru yeniden 8 TL'lere doğru sıçratan unsur Naci Ağbal'ın görevden alınması oldu. Elbette rezerv tartışmaları ve ABD Hazine tahvili faizlerinin de 1.70'lerin üzerine çıkmaması TL'nin döviz karşısında değerini düşüren diğer unsurlar oldu. Bunun yanında 0.4 puan gıda fiyatları tarafından, yine 0.4 puan daha çıktı açığından yani ekonomik aktivitenin canlı olmasından, 0.2 puan dan yönetilen yönlendirilen fiyatlarla tahmindeki sapmadan ileri geldi.
ÜÇ RAPORA ÜÇ AYRI BAŞKAN
Merkez Bankası'nı yakından takip eden basın mensupları ve ekonomistler açısından son üç toplantı farklı bir deneyim oldu. Ekim sonunda, ocak sonunda ve nisan sonunda açıklanan enflasyon raporlarını üç ayrı başkan sunmuş oldu. Başkan'ın sorulara verdiği cevapları bir metinden okuması tepki çekti. Normalde başkanlar önceden muhtemel sorulara karşı çalışırlar bunda anormal bir durum yok. Ancak sorulara ezber yanıtlar verilmesi haliyle katılımcıları tatmin etmedi. Bunun yanında artık toplantılar çevrimiçi yapıldığından soru cevap bölümünde özellikle tek soru yöneltilmesi isteniyor. Ancak bazı katılımcılar ısrarla bunu ihlal ederek 3-4 soru sormayı alışkanlık haline getirdiler. Süre bakımından diğer katılımcıların hakkı ihlal edildiği gibi Uğur Gürses gibi Merkez Bankası'nı yakından takip eden bir isme de talep ettiği halde soru sorma fırsatı verilmemesi iletişim anlamında iyi bir başlangıç olmadı.
REZERVLERİ GÜÇLENDİRECEĞİZ
Başkan Kavcıoğlu, iki noktada sorulan sorulara tepki gösterdi. Bunlardan biri Para Politikası Kurulu metninden çıkarılan “ilave sıkılaştırma” ifadesine yönelikti. Kavcıoğlu, göreve geldiğinde yaptığı ilk açıklamada hemen faiz indirimden yana olmadığını ilan ettiğini hatırlatarak, metne bütüncül bakılması gerektiğini söyledi. “Enflasyon hedeflemesinde rejiminde doğru olan yapılır” diyen Kavcıoğlu, sıkı duruşta bir değişiklik olmadığını, ifadelere bu derece önem atfedilmesine şaşırdığını kaydetti. Başkan'ın ikinci tepkisi ise rezerv biriktirme kapasitesinin düştüğüne yönelik TV yorumlarınaydı. Reeskont kredileri tarafından rezervlere bu yıl 21 milyar dolarlık destek geleceğini vurgulayan Başkan, burada azalma emaresi bulunmadığını, rezervlerin güçlendireceklerini söyledi. Yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik aktivitede ve enflasyonda düşüş olmasını beklediklerini açıklayan Başkan, küresel fiyatların ise bir risk unsuru olarak önemini koruyacağını bildirdi. Ayrıca yükselen gelişmiş ülke tahvil faizlerinin olumsuz etkisine işaret etti. Başkan politika faizini enflasyon üzerinde tutacakları taahhüdünü yineledi.