Pasaportunu gösteren hesap açabilmeli

Türkiye’ye pasaportla giriş yapan veya kimlikli (özel anlaşma olan ülkeler ile) her şahsa bankalarda hesap açma hakkı tanınması ve bunun duyurulması yatırımcıya güven verir. Şu an itibariyle sadece ikamet izni olanlara bu hak verilmektedir.

Türkiye ekonomisinde, yıllardır tekrar tekrar aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemekteyiz. 24 Ocak kararları ve askeri darbe, Turgut Özal dayatması, kurtarıcı Tansu Çiller, 2001 ekonomik krizi ve yeni kurtarıcı Kemal Derviş... Sorun ‘insan’ değil sistemdir. 2001 ekonomik krizinde intihar teşebbüsünde bulunan hazineden sorumlu devlet bakanı Hikmet Uluğbay olayını hatırlatmakta fayda var.

Sorunu doğru kavrarsak doğru programa ulaşırız. S400 kararında olduğu gibi doğru çözüm üretilir. Ekonominin olmazsa olmazı sermaye birikimidir ve bu sermaye birikimini üretime kanalize etmek temel amacımız olmalıdır. Yüksek faizle de üretim yapamazsınız. Paradan para kazanma ile günü geçirir, gecelik borçlanmalarla devleti döndürmeye çalışırsınız...

SİSTEMİ DEĞİŞTİRELİM KURTARICIYA GEREK KALMAZ

Doğu’ya kulağınızı tıkar, hep batı kurumlarına kulak kabartır ve batıda akademik kariyer yapan kişilerle ekonomiyi düzelteceğinizi sanırsanız yanılırsınız. Mesele ithalat ihracattan ziyade, Türkiye’ye yatırımcı girişi sağlayabilmektir. Örgütlü yabancı sermaye simsarları, Türkiye’ye fayda verecek sermaye girişine izin vermezler, bir gecede borsanızı dip yaptırır bir gecede doları düşürür veya yükseltirler. Sonunda kan emici batılı emperyalist örgütlü sermayenin kontrolüne girersiniz. Hammaddeniz yeraltı ve yerüstü kaynaklarınız, üretiminiz her şeyiniz sömürülür ve her seferinde yeni bir kurtarıcı ararsınız...

SAHTE CENNETLER

Emperyalist batı, konforlu hayat standardını, modayı, sinemayı, her şeyi kullanarak insanların kafasında sahte bir cennet oluşturup diğer ülkelerin kaynaklarını emmektedir. ABD’de veya Avrupa Birliği’ne üye devletlerde ev alan birçok ünlü Türk zengin duyarsınız, ama Japonya’da Çin’de alanı duymazsınız. Bu ülkelerde yaşam standardı daha mı düşüktür? Hayır. Sahte cennetler oluşturulmuş ve mazlum milletlerin kaynaklarının bu ülkelere akması sağlanmıştır

Batılı emperyalistler vahşi kapitalist postunu demokrasi, insan hakları gibi incilerle süsleyerek üçüncü dünya ülke halklarına şirin ve güvenilir görünüp özellikle sermaye akışını yönlendirmektedir.

Konu sistemseldir, İMF’dir. İzlenmesi gereken program bellidir: Halklara dayanmak ve mazlum milletleri arkana almak. Bunun içinde gerek coğrafi, gerek tarihi, gerekse de gelişmişliği yönünden Asya, Afrika ve Orta Doğu’nun yıldızı Türkiye’ye yatırım çekmektir.

Sermayeyi çekmek için de atılması gereken en önemli adım şudur: Türkiye’ye pasaportla giriş yapan ya da kimlikli (özel anlaşma olan ülkeler ile) her şahsa bankalarda hesap açma hakkı tanınması ve bunun duyurulmasıdır. Şu an itibariyle sadece ikamet izni olanlara bu hak verilmektedir. 3 yıldır İran’da iş yapan ve aynı zamanda mali müşavir sosyolog olarak önerim örgütsüz sermayenin güvenli bir ülke olan Türkiye’ye akması, ekonomide S400 özgüveni sağlayacaktır. Unutmayalım damlaya damlaya göl olur...

Sonraki Haber