On sektörden Kibar'a hem itiraz hem teklif: Kapatma bize sat 6 ayda kâra geçiririz

Paslanmaz kavgası büyüdü. Kibar Holding'in ithalata karşı rekabet edemediği gerekçesiyle anti-damping istemesi paslanmaz kullanan sektörleri kızdırdı. Sektör temsilcileri, 'Zarar etmenin nedeni Koreli ortağının pahalı fatura kesmesi olabilir mi? Ürünü alıp inceltiyorsun. Kapatma bize sat.' dediler

Paslanmaz çelik sektöründe ithalat sorunu var. Geçen haftalarda açıklama yapan PASİD, yerli yatırım için gerekli pazar büyüklüğünün oluştuğunu belirterek yatırım için destek istedi. Ancak yerli üretim için destek yerine sektörde Türkiye'de üretimi, Kibar Holding'in Güney Koreli ortağı ile kurduğu Posco Assan yapıyor. Fakat yaptığı üretim yine ithalat üzerinde. İthal ettiği paslanmazı alıp inceltip satıyor. Son yıllarda sektörlerin ihracatı artıp ihtiyaç büyüyünce ithalat arttı. Kibar, ithalata karşı anti-damping istedi. Halihazırda zaten Posco Assan'ı ve üretim yapan diğer şirketi korumak için yüzde 12'lik gümrük vergisi olduğunu anımsatan paslanmaz çelik kullanan sektörlerin temsilcileri, ilave vergi durumunda bir fabrika için onlarca fabrikanın feda edileceğini savundu.

YÖNETİM HATASI MI VAR?

Dün İstanbul'da düzenlenen toplantıda konuşan Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TUSİD) Başkanı Bekir Topuz'a, Posco Assan TST’nin ortağı Kibar Holding’in CEO’su Haluk Kayabaşı’ın ‘tesisi kapatabiliriz’ açıklaması da soruldu. Topuz,

“Söyledikleri çok manidar. Yüzde 12 ek vergi avantajı olduğu halde firma zarar ettiğini söylüyor. Yüzlerce firma paslanmaz çelik ithal ediyor. Bunu da ek vergi avantajı olmadan yapıyor. Üstüne de kâr ediyor. Bu firma nasıl zarar ediyor, akla mantığa sığmıyor. Burada bir yönetim hatası olduğunu, satın alma hatası olduğunu düşünüyoruz. Sanırım Koreli ortakları yüksek fiyattan fatura kesiyor. Biz paslanmaz çelik kullanan sektörler bu tesisin kapanmasına izin vermeyiz. Burayı onlardan satın alabiliriz. Geldiğimiz gibi de firmaya sunulan vergi avantajının kaldırılarak, sıfırlandırılmasını talep edeceğiz. Zarar ediyor dedikleri firmayı da 6 ayda kâra geçireceğiz." mesajı verdi.

YÜZ BİNLERCE İŞÇİNİN EKMEĞİ SÖZ KONUSU

Sözlerine, “Endonezya’dan, Çin’den, Tayland’dan ürün alıp, bu fabrikayı çalıştırabiliriz. Bu firma katma değer yaratmıyor. Bir üretim tesis değil. Sadece inceltme yapıyorlar.” diyen Kopuz, “Yarattıkları katma değer de yüzde 10 seviyelerinde. Durum buna göre değerlendirilmeli.” dedi. Anti-dampingin kabul edilmesi durumundan ise “Bu bizim sonumuz olur. En az 500 bin kişi işsiz kalır. Bir milyon kişi çalışıyor. Üzerine vergi gelirse bizim uluslararası pazarlarda rekabet etmeniz mümkün değil. En büyük darbeyi depremzede ilimiz Kahramanmaraş yer. Fabrikayı kapatırız diyor. Biz fabrikaları kapatmak zorunda kalırız.” diye konuştu.

BÜTÜN BAŞKANLAR TEK SES OLDU

Düzenlenen toplantıya Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu (EVFED) Yönetim Kurulu Başkanı Güçlü Kaplangı, Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger, Gelişen Ev ve Yaşam Eşyaları Markaları Derneği (GEEM) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çığır Şahin, Küçük Ev Aletleri Sanayici ve İhracatçıları Derneği (KESİD) Genel Sekreteri Bülent Durlanık, Paslanmaz Çelik Derneği (PASDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment Sarıtaş, Paslanmaz Sanayi ve İş İnsanları Derneği (PASİD) Yönetim Kurulu Başkanı A. Arslan Küçükemre, Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Topuz, Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Genel Sekreteri Ayşe Keskinkılıç, Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Öksüz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Züccaciye Komitesi Başkanı Murat Kolbaşı da katılarak söz aldı.

ON YILDA 1,5 MİLYAR İHRACAT KOMİK

Posco Assan TST’nin ortağı Kibar Holding’in CEO’su Haluk Kayabaşı'nın, on yılda 1.5 milyar dolarlık ihracat yapıldığı açıklamasını komik bulan sektör başkanları, paslanmaz kullanan sektörlerin aylık ihracatının o kadar olduğunu belirttiler. Sektör başkanları Kibar'ın şirketinin Avrupa'ya da içeriden daha ucuza mal sattığını öne sürdüler. Bu da elbette Ticaret Bakanlığı'nın incelemesi gereken bir iddia. Standardı olmayan ithalat yapıldığına dair söylemlerin ise doğru olmadığını kaydeden sektör başkanları, dünyanın en büyük ikinci beyaz eşya ihracatçısı konumundaki Türkiye'de küresel standartlar gereği böyle bir durumun söz konusu olamayacağını hatırlattılar.

İLK ONDA

ALTI YABANCI FİRMA VAR

Yüzde 8'den 12'ye çıkan ek vergiler yüzünden yılbaşından bu yana küçük ev aletlerinden mutfak eşyalarına ve beyaz eşyaya kadar birçok ürünün zam baskısı altında kaldığını dile getiren sektör başkanları, ithal ettiği paslanmaz çeliği Türkiye’de haddeleyen firmanın sadece soğuk haddeleme tesisi yatırımı yaptığının belirttiler. Hem Türkiye’nin toplam paslanmaz çelik ihtiyacının yalnızca yüzde 30’unu karşıladığını hem de üretimde ithal yarı mamule bağımlı olması nedeniyle en fazla yüzde 15 civarlarında katma değer sağladığı belirtildi. Kibar'ın firmayı "kapatırız" derken üretim yapan bir diğer firmanın ise yatırım yaptığından söz eden sektör başkanları, bugün paslanmazda Türkiye'deki en büyük on firmanın 6'sının yabancı olduğunu, Türk müteşebbislerin krizler yüzünden büyümediği için alanın yabancılara kaldığını söylediler.

HAKSIZ REKABET OLUR

Öte yandan Türkiye’nin yıllık yaklaşık 650 bin ton/yıl soğuk haddelenmiş paslanmaz çelik tüketimine karşın soğuk haddeleme firmasının ancak 200 bin ton/yıl gibi ülke ihtiyacını karşılamaktan çok uzak bir kapasiteye sahip olduğu bilgisinin paylaşıldığı açıklamada da şu ifadeler yer aldı: "Gümrük vergisine tabi olmayan Avrupa Birliği ve Güney Kore firmaları da daha önce olduğu gibi ürün fiyatlarını vergi artışına paralel olarak artıracaktır. Dolayısıyla yurt dışına döviz çıkışı farklı boyutlarda ve yüksek miktarlarda devam edecek. Bu artıştan en büyük zararı ülkemizin reel sektörü ve ekonomisi görecektir.

Paslanmaz çelik ürünlerinde mevcut gümrük vergisinin yükseltilmesiyle birlikte; ihtiyaç duyulan paslanmaz çelik ürün arzının ülkemizde mevcut olmaması ve kalite, maliyet, hızlı termin gibi avantajları sebebiyle bu ürünleri diğer ülkelerden temin etmek zorunda olan, kısa sürede hakim konuma gelmiş, ürün gamı yetersiz, termin süreleri uzun ve yüksek gümrük vergilerini ticari bir avantaj olarak kullanan tek bir firmaya mahkum ve muhtaç edilen, bu ürünleri kullanarak binlerce çeşit mamul üreten, yüksek oranda katma değer ve istihdam oluşturan, başta KOBİ’ler olmak üzere binlerce imalatçı, sanayici ve ihracatçı zarar görecek ve sektör oyuncularının tamamına yakını aleyhine haksız bir rekabet ortamı söz konusu olacaktır. Nitekim 2015-2016 yıllarında yürütülen ve önlemsiz kapatılan damping soruşturmasının kamu dinleme toplantılarında bu durum birçok sanayi temsilcisi tarafından dile getirilmiştir.”

KİBAR CEO'SU NE DEMİŞTİ?

Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, hafta başında yaptığı açıklamada, "Dünya, paslanmaz çelik ithalatında Uzak Doğu ülkelerine yüzde 58’e varan oranlarda korunma önlemi uygularken Türkiye dampingli ve ikinci kalite ürünün ülkeye girişine sadece yüzde 12 vergi uyguluyor. Uzak Doğu ülkeleri de kendi üretimlerini korumak için birbirine karşı korumacı önlemler alıyor. Türkiye artık açık pazar haline geldi. AB’nin de ikinci sınıf kalite paslanmaz çelikleri Türkiye’ye geliyor." diyerek, zarar ettiklerini böyle gitmesi durumda 400 kişinin çalıştığı tesisin kapanacağını öne sürdü.

Sonraki Haber