Paslanmaz çelikte babayiğit aranıyor

Bağlantı elemanları sektöründe ithal ikame politikası sayesinde pazar yüzde 94'leri aşan oranda yerlileşti. Macaristan'da konuştuğumuz BESİAD Başkanı ve ÇİB Yönetim Kurulu Üyesi Tecdelioğlu, 'Bacağımız kısa kalıyor. Paslanmaz çelik üretimi için bir babayiğit lazım' dedi

Çelik İhracatçılar Birliği (ÇİB), UR-GE Projesi kapsamında Bağlantı Elemanları Sanayici İş İnsanları Derneği (BESİAD) ile Macaristan'ın başkenti Budapeşte'ye bir heyet düzenledi. Biz de Türkiye'den 13 firmanın yer aldığı bu heyete davetli olarak katıldık. Heyet kapsamında önemli işbirliklerini yolu açıldı. Sizlere aktaracağım fakat önce birkaç bilgi: Avrupa markaları otomotiv ve beyaz eşyada yatırım üslerini Doğu Avrupa şehirlerine kaydırmaya başladı. Rusya'ya yönelik yaptırımlara katılmayan ve enerji konusunda anlaşma da sağlayan Macaristan sadece Avrupalı markaların değil Çin ve Güney Koreli şirketlerin de radarında. Çinliler 7 milyar dolarlık bir batarya tesisini ülkede kurmak için adım atmışlar. Macaristan toplu taşıma araçlarında da ilerleme kaydetmek istiyor. Bununla birlikte Zalaegerszeg kentinde bir otonom araç test pisti yapmışlar. 2019'da Başbakan Victor Orban tarafından açılan pistin yer aldığı kentte Alman şirket Bosch da bir mühendislik merkezi inşa ediyor.

İTHAL İKAME POLİTİKASI BESİAD İLE BAŞARILI OLDU

İşte tam da bu nedenle Türk bağlantı elemanları sektörü Doğu Avrupa'ya odaklanmaya başladı. Çünkü Türkiye'de BESİAD'ın girişimleri ve ÇİB'in de desteklemesiyle on yıl kadar önce ithalata gözetim getirildi. Bu gözetim sürecinde BESİAD, ülke içerisinde gözetim nedeniyle yerli firmaların fahiş kazanç sağlamak amacıyla ürünlerinde fiyat artışı yapmasını, tek tek ikazlarla önledi. Böyle olunca bağlantı elemanlarına ihtiyaç duyan ana sanayi yerli ürünlere yöneldi. BESİAD Yönetim Kurulu Başkanı ve ÇİB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Tecdelioğlu'nun aktardığına göre ülke içinde bu sektör özelinde yüzde 94'leri aşan oranda yerlilik sağlandı. 20 yıl önce hiçbir lisanslı ürün yokken artık Türk firmaları lisanslı ürünlere sahip oldu. Tecdelioğlu, “Biz derneği kurduğumuzda bağlantı elemanı ihracatı sadece 15 milyon dolardı ve Türkiye'ye yüz yirmi bin ton ithalat yapılıyordu. Cıvatalara somunlar hep Çin'den geliyordu. Şu anda sanayideki büyümeye rağmen ithalat yarıya inerken, ihracatın üzerine iç pazarı eklediğimizde 2.5 milyar dolarlık bir sektörden bahsediyoruz." dedi. Ülke içinde yerliliği sağlayan Türk bağlantı elemanları sektörü yurt dışına yönelmeye başladı. Bunun için de yukarıda aktardığımız üzere Doğu Avrupa'daki fırsatı görerek bu bölgeye odaklandı.

TOGG'UN BAĞLANTILARI YERLİ MALZEME İLE YAPILDI

Yılda 1.5 milyar dolar tutarında ihracat geliri sağladıklarını kaydeden Mustafa Tecdelioğlu, Macaristan'ın bağlantı elemanları sektöründe 700 milyon dolarlık ithalatı olduğuna dikkat çekti.

Tecdelioğlu, "Bağlantı elemanları sektörü olarak Avrupa'da ikinci, dünyada yedinci sıradayız. En fazla çalıştığımız sektörler ise otomotiv ve beyaz eşya. Türkiye ile Macaristan arasında şu anda 4 milyar avroluk bir işlem hacmi var. Kısa süre içerisinde bu tutar 6 milyar avro, sonrasında da 10 milyar avronun üzerine çıkması bekleniyor. Bu hedefler içerisinde bağlantı elemanları sektörü de çok önem kazanıyor." diye konuştu. Tecdelioğlu, sektörün ihracat kilogram değerinin de 3.65 dolara çıktığını belirtti. Bundan sonra faydalı model adı verilen lisanslı ürünlerin sayısının artırılması gerektiğini ifade eden Tecdelioğlu, “Paslanmaz çelikle ilgili ham madde üretimi olmadığı için bacağınız kısa kalıyor. Paslanmazda tüketim az deniyor ama miktarlar artmış durumda. Yani bu alanda yatırım yapacak, paslanmazda bize babayiğit lazım. Türk paslanmaz hurdası yurt dışına satılıyor oysa burada ürüne çevrilebilir.” çağrısı yaptı. Togg'un bağlantı elemanlarının yerli tedarikçiler tarafından sağlandığını kaydeden Tecdelioğlu, “Togg'da şöyle bir durum var: eğer yerli üretiliyorsa onu yerli alma zorunluluğu var. Biz de hem kalite hem uygun fiyat olduğu için zaten dışarıdan almaya gerek kalmadı.” bilgisini verdi.

MACAR BAŞKAN'DAN TOGG'A DAVET

ÇİB ve BESİAD Heyeti kapsamında ikili görüşmelere Macaristan Otomotiv Endüstrisi Derneği (AHAI) CEO'su Csaba Kilian da katıldı. İki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeye çalıştıklarını ifade eden Kilian, "Hem Türk şirketleri buraya satış yapmak istiyor hem de bizim Macar şirketlerimiz Türkiye'ye satış yapmak istiyor. Bizim burada otobüs fabrikamız vardı, çok iyiydi ama maalesef çok küçüldü. Şu anda tekrar desteklerle onu ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Türkiye de otomobil yapıyor ama bunun dışında çok fazla otobüs üretimi de var." bilgisini verdi.

Buradaki görüşmeler sırasında sorularımızı yanıtlayan Kilian, Togg'a bir çağrı yaparak, Zalaegerszeg şehrinde kurdukları otonom araç test merkezinde ilerde Togg'un otonom sürüşlerinin ve geliştirmesinin yapılabileceğini ifade etti. Togg'un Macaristan'a ihracı konusunda “Birlikte çalışmak ilginç olabilir ama önce ürünü görmek lazım.” diyen Kilian, “Hem Macar devleti elektrikli otomobillere de sahip çıkıyor, destek veriyor. Burada satış yapanlar gelirlerini çok artırdılar. Elektrikli otomobillerin geliştirilmesi otonom araçlar ve yazılım konusunda çok fazla potansiyelimiz var.” bilgilerini verdi.

'DEĞERLİ, DEĞERSİZ DEMEDEN NE OLURSA ÜRETMEMİZ LAZIM'

UR-GE Projesi kapsamında Budapeşte'de düzenlenen toplantıya 70'den fazla Macar firması gelerek Türk şirketlerle 300'ün üzerinde ikili görüşme yaptı. Burada sohbet ettiğimiz BESİAD Başkanı ve ÇİB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Tecdelioğlu, “Bu dönem üretme ve ürettiğini satma dönemi. Çin agresif olarak pazara dönmeye hazırlanıyor. Devlet onlara ne satarsanız hangi fiyata satarsanız satın, yeter ki çarklar dönsün, demiş. Bizim de katma değerli, değersiz demeden üretmemiz lazım. Patates de üretilecek, tekstil de. Dünyanın her yerine bu dönemde gitmek gerekiyor. İhracat yavaşlıyor. Kilogramda düşüş var. UR-GE projeleri çok faydalı. İzin süreçleri ile ilgili mevzuatsal sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Dünya küreselden yerele dönerken ne kadar çok yere ulaşırsak o kadar faydamıza. Bakın bir bomba patladı. Turizm için sıkıntı. Ama sanayi, ihracat öyle değil. Türkiye'nin yapabildiği kadar heyet yapması lazım.” ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber