Paslanmazda vergi tartışmasını üretimle çözelim
Paslanmaz çelikte vergi ve anti-damping tartışması sürüyor. Paslanmaz kullanıcısı sektörler artan vergi nedeniyle ihracatın zora gireceğini dile getirirken Kibar Holding korumacılık olmazsa fabrikanın kapanacağını iddia ediyor. Tartışma Türkiye’de ham madde üretimi bulunmaması nedeniyle yükseliyor
Paslanmaz çelik sektöründeki tartışma sürüyor. Paslanmaz çelik üreticisi Posco Assan’ın anti-damping başvurusu ve ithalata uygulanan gümrük vergisinin yüzde 8’den 12’ye çıkması üzerine paslanmaz kullanıcısı sektörlerden tepki yükselmişti. Posco Assan’ın yüzde 30 ortağı Kibar Holding’in Ceo’su Haluk Kayabaşı ise fabrikanın 10 yılda 210 milyon dolar zarar ettiğini, korumacı önlemler olmadığı takdirde fabrikanın sene sonunda kapanmak zorunda kalacağını iddia etmişti. Kibar Holding’in açıklamalarına tepki gösteren on sektör temsilcisi de Posco Assan’ın da ithalatçı olduğunu, Güney Kore’den ürünü alıp incelttiğini belirterek ‘Fabrikayı kapatmayın, bize satın. 6 ayda kâra geçiririz.” teklifini yapmıştı.
‘3 MİLYAR İTHALATI İKAME ETTİK’
Kibar Holding, tartışmaların ardından basın mensuplarını Posco Assan’ın üretim tesisine davet etti. Biz de fabrikayı ziyaret ederek, üretim süreçlerini inceledik. Kibar Holding Ceo’su Kayabaşı, fabrika gezisinde gazetecilere açıklamalar yaparak, şunları söyledi:
“Türkiye’ye dampingli ve ikinci kalite ürün getiren Uzak Doğulu üreticilere karşı korumacılık istiyoruz. Üretimle üç milyar dolarlık ithalatı ikame ederek Türkiye ekonomisine katkıda bulunduk. Bunun sürebilmesi için Çin, Endonezya, Tayvan gibi ülkelere karşı paslanmaz çelikte koruma getirilmesi şart.”
İthal ürünü inceltip sattığı ve yönündeki eleştirileri yanıtlayan Kayabaşı, “Ham madde olarak kullandığımız sıcak haddelenmiş yassı çeliği birçok prosese tabi tutarak mamul haline getiriyoruz. Haddelemede yıllık 250 bin ton, tavlamada ise 300 bin ton kapasiteye sahip tesisimizde ürettiğimiz ürünün yüzde 70'lik bölümünü iç pazara sunuyoruz.” diye konuştu.
‘SADECE HADDELEME YAPMIYORUZ’
İzmit'teki tesisinde paslanmaz çelik üretim sürecinin yarısından fazlasının yapıldığını vurgulayan Kayabaşı, şöyle devam etti:
"Soğuk haddelenmiş paslanmaz çelik üretimi zorlu, oldukça deneyim gerektiren, hassas ve teknik bir süreç. Malzemenin mukavemeti, şekillendirilebilirliği, yüzey kalitesi vb. özellikleri elde etmek için hadde ve tavlama parametrelerini optimize etmek önemli. Kimi çevreler tesisimizde sadece ithal ürünleri haddeleme işlemi gerçekleştirdiğimizi savunuyor. Oysaki tesisimizde sıcak haddelenmiş yassı çelik, asitleme, tavlama, soğuk haddeleme, skinpass, tension levelling, coil grinding, polishing, dilme gibi çok sayıda süreçten geçiriliyor. Yaptığımız bu işi fırıncılığa benzetiyorum. Biz unu alıp pek çok işlemden geçirerek farklı ekmekler üretiyoruz. Bazı sektör temsilcilerinin iddia ettiği gibi ekmeği hazır alıp dilimlemiyoruz.”
Paslanmaz çelikte korumacılığa itiraz edenlerin vergilerle korunduğunu belirten Haluk Kayabaşı, "Toplam ithalatın yaklaşık yüzde 70'i sıfır gümrük vergisiyle Türkiye'ye giriyor. Paslanmaz çelikte koruma önlemlerine karşı çıkan beyaz eşya ve paslanmaz çelikten mutfak eşyası üreticileri bile yüzde 28,2 ile yüzde 31,4 arasında gümrük vergileriyle korunuyor." dedi.
PASİD BAŞKANI ÇAĞRI YAPMIŞTI
Süregelen paslanmaz çelik tartışmasının çözümü ise ham maddenin yerli üretiminden geçiyor. Türkiye; savunma sanayisinden beyaz eşyaya, mutfak araç gereçlerinden otomotive kadar geniş alanda kullanılan ve önemi artan paslanmaz çelikte, ham madde üretimi olmadığı için dışa bağımlı. İçeride üretim yapan tek şirket olan Posco Assan ise ham maddeyi dışarıdan alarak üretim yapıyor. 21 Mart günü “Paslanmaz çelik üretmezsek milli uçağı havada tutamayız!” başlığıyla Aydınlık’ta yayımlanan haberde de dikkat çekildiği üzere Paslanmaz Sanayici ve İş İnsanları Derneği (PASİD) Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Küçükemre, yatırım için artık zamanın geldiğini ifade etmişti. PASİD Başkanı, ülkenin ihtiyacı olan üretimin bir kısmı için öncelikle 3-4 milyar dolarlık bir yatırımla işe başlayabileceğini, bir milyon tonluk üretim için ise 10 milyar dolarlık bir yatırım gerektiğini söylemişti. Küçükemre “Devlet de stratejik yatırım kapsamına aldı. 3-4 sene içerisinde yatırım için adım atılacağını düşünüyoruz. TOGG'da olduğu gibi bir babayiğit modeli olabilir. Biz de dernek olarak bu işin içinde olacağız.” diye konuşmuştu.
‘ÇOCUKÇA SÖYLEM’
Paslanmaz çelik kullanıcısı sektörlerin “Fabrikayı bize satın, vergiyi de sıfırlatırız, 6 ayda da kâra geçiririz.” teklifi hakkında konuşan Kayabaşı, “Bu ülkenin en deneyimli sanayici gruplarından biriyiz. Ne zaman kâr edilir, edilmez tecrübeliyiz. Karşı söylem olarak değerlendiriyoruz ama yatırımın önünde engel yok. Dilerlerse yatırım yapabilirler. Biraz çocukça bir söylem.”