Patolojik anatominin babası Giovanni Battista Morgagni

Giovanni Battista Morgagni (25 Şubat 1682 - 6 Aralık 1771), Padua Üniversitesi'nde Anatomi Profesörü olarak 56 yıl boyunca birçok ülkeden binlerce tıp öğrencisine eğitim veren, genel olarak modern anatomik patolojinin babası olarak kabul edilen bir İtalyan anatomistidir.

Soylu sınıfına dahil olmamakla birlikte, ailesiyle birlikte rahat koşullarda yaşadığı bilinmektedir. On altı yaşında felsefe ve tıp okumak için Bologna'ya gitti ve üç yıl sonra, 1701'de her iki fakülteden de büyük övgülerle doktor olarak mezun oldu. Mikroskopik anatominin kurucusu, histoloji, fizyoloji ve embriyolojinin babası olarak anılan Malpighi'nin seçkin öğrencilerinden biri olan Antonio Maria Valsalva'nın asistanlığını yaptı. Kendisi de Bologna okulunda ünlü bir anatomist olarak görev yapan Valsalva'ya 1704'te yayınlanan ''Kulak Anatomisi ve Hastalıkları'' adlı ünlü çalışmasının hazırlanmasında yardım etti. Padua'daki bir anma tabletinde karısının sahip olduğu haklar nedeniyle "Forli Soylusu" olarak anıldığı da anlaşılmaktadır.

31 YAŞINDA PROFESÖR

Morgagni, sonraları Valsalva'nın Padua'da göreve başlaması ile 24 yaşında ''Academia Enquietorum'' unvanı ile Bologna'da onun yerini aldı. Öğrencilerine tüm gözlemlerin varsayımın aksine kesin ve mantığa dayalı olması gerektiğini aşılamaya çalıştı. 1706'da Avrupa çapında iyi bir anatomist olarak tanınmasını sağlayan ''Adversaria Anatomica'' adlı eserini yayınladı. Kitap, insan gırtlağı, gözyaşı aparatı ve kadın pelvik organlarıyla ilgili gözlemlerini içeriyordu.
1712'de 31 yaşında Padua Üniversitesi'nde Anatomi Profesörü oldu. 1715'te Venedik Senatosu onu Anatomi Başkanı yaptı. Hem öğrenciler hem de meslektaşları arasında oldukça popüler oldu.
Yıllar sonra, 1740'ta Valsalva'nın yazılarının toplu bir baskısını, kulak üzerine incelemelerine önemli eklemeler yaparak ve yazarın bir anısıyla birlikte yeniden düzenledi. Bir süre sonra Bologna'daki görevinden vazgeçti ve sonraki birkaç yılını Padua'da geçirdi.

FELÇ NEDENLERİ

Morgagni, sağlıklı bir vücut ile sağlıksız bir vücut arasındaki anatomik farklılıkları inceledi ve gözlemlediği semptomları vücuttaki anormalliklerle ilişkilendirdi. Anjina pektoris, miyokard dejenerasyonu ve subakut bakteriyel endokardit, kan pıhtılarının kalp üzerindeki etkisi, tüberkülozun insan vücudu üzerindeki etkisi gibi çok çeşitli tıbbi konularda bir dizi önemli keşifler yaptı. Top of FormBottom of FormAyrıca, üretral akıntıların (örn.gonore) sifilizdeki penis ülserlerinden bağımsız olarak meydana gelebileceğini gösterdi. Morgagni ayrıca felçleri inceledi ve bunların öncelikle beynin bir lezyonundan değil, esas olarak serebral kan damarlarındaki değişikliklerden geldiğini buldu. 1769 tarihli çalışması, beyin dokusunun dolaşımındaki havanın ölüm sonrası bulgularını tanımladı ve bunun ölüm nedeni olduğunu tahmin etti.

YAZILI ESERLER BIRAKTI

En ünlü yazılı eseri ''De Sedibus et Causis Morburum Per Anatomen Indagatis'' (Hastalıkların Yerleri ve Nedenleri Üzerine) 1761'de yayınlandı. Latince dışında İngilizce, Fransızca ve Almanca olarak birkaç kez yeniden basıldı. Beş ciltten oluşan çalışma, Morgagni'nin 700 otopsi hakkındaki kesin gözlemlerini içermektedir.
Avrupa'daki meslektaşları tarafından başarıları fark edilen Morgagni 1724'te Londra'daki Kraliyet Cemiyeti'ne, 1731'de Paris'teki Bilim Akademisi'ne, 1735'te St. Petersburg Akademisi'ne ve 1754'te Berlin Akademisi'ne seçildi.
Giovanni Battista Morgagni 1771'de öldü. Ölümünden iki asırdan fazla bir süre geçmesine karşın, çalışmaları halen canlı ve neredeyse eksiksizdir.

TEDAVİ AMAÇLI ARAŞTIRMA

Morgagni'nin anatomi çalışmalarındaki eğiliminin, hastalıkların tedavi edilmesine yönelik olduğu gözlenmektedir. Onun bu yaklaşımı, içinde yaşadığı 18. yüzyılda bir hekimin bakış açısını ve dönemsel tıp uygulamalarını daha iyi anlamak bakımından önemlidir. Özetle Morgagni tanı, prognoz ve tedavinin, anatomik yapıların kesin ve kapsamlı bilgisine dayanması konusunun mutlak gereklilik olduğunu anlamış ve bunu gösteren ilk kişi olmuştur. Kesinliği, kapsamlılığı ve önyargılardan uzak olması, onun modern veya bilimsel nitelikleridir. Buna rağmen, patolojik anatominin önemini vurgulamak için hiçbir girişimde bulunmamıştır. Bu nedenle de döneminde patolojik anatomi klinik tıptan kopuk ve pratik deneyimden uzak bir bilime dönüşmüştür.

Sonraki Haber