Pekin’de Filistin için ‘Direniş Uzlaşısı’

Tüm grupların Filistin’in meşru temsilcisi Filistin Kurtuluş Örgütü altında birleşmesi ve seçim takvimi ile beraber geçici hükümeti hedeflemesi bu direniş rotasının içindedir. Böylece ‘Hamas alerjisi’ olan bazı Körfez ülkeleri, Filistin meselesinde daha öncü tutum almaya girebilir

Çin’in daveti üzerine El Fetih ve Hamas’ın da aralarında bulunduğu 14 Filistinli siyasi grup 21-23 Temmuz tarihleri arasında Pekin’de uzlaşma buluşması düzenledi. Buluşma, Filistin direnişinin iç birlikteliğinin sağlanması açısından eşsiz ve tarihsel bir öneme sahiptir.

Çin’in Filistin politikası Orta Doğu stratejisiyle iç içe geçmiş durumda ve derin tarihsel köklere sahip. Çin, Filistin’i resmi olarak 1988’de tanıdı ancak 1960’ların başından bu yana Filistin Kurtuluş Örgütü ile ileri seviyede ilişkilere sahip. Çin’in Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ) tanıyan ilk Arap olmayan devlet olduğunu ve FKÖ eski lideri Yaser Arafat’ın 1965-2000 yılları arası tam 14 kez Pekin’e gittiğini hatırlatmakta fayda var. Çin’in kurucu lideri Mao Zedong İsrail’i “emperyalizmin Batı Asya’daki üssü” olarak tanımlamış ve Tayvan’la benzerliğini vurgulamıştı.(1) Bu süreçte Çin’in Filistin direnişine ideolojik destek dışında silah yardım yaptığı da mâlum.

Çin’in daveti üzerine El Fetih ve Hamas’ın da aralarında bulunduğu 14 Filistinli siyasi grup 21-23 Temmuz tarihleri arasında Pekin’de uzlaşma buluşması düzenledi.

Geçen sene haziran ayında Pekin’i ziyaret eden Mahmud Abbas, 2023 yılında Çin ziyareti yapan ilk Arap lider olmuştu. Aslında Pekin’de Filistinli siyasi grupları bir araya getirilmesinin temelleri o zaman atıldı diyebiliriz. Yine 2022 sonunda Riyad’da düzenlenen “Çin-Arap Devletleri Zirvesi”nde Xi Jinping’in, Filistin’e doğrudan destek açıklamasında bulunarak “Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletini destekliyoruz” demişti.(2)

Geçen sene haziran ayında Pekin’i ziyaret eden Mahmud Abbas, 2023 yılında Çin ziyareti yapan ilk Arap lider olmuştu.

ÇİN-İSRAİL İLİŞKİLERİ

Mao sonrası ülkenin dış politikada girdiği rota olan “Dikkat çekmeden kalkınmaya özen göstermek” adlı strateji neticesinde Çin, 1980’lerde İsrail ile ikili ilişkileri geliştirmeye başlamıştı. 1992 yılında ise Çin ve İsrail karşılıklı büyükelçilik ataması yaparak ikili ilişkileri diplomatik resmiyete kavuşturdu ve bu tarihten sonra İsrail ile Çin başta savunma sanayisi olmak üzere teknolojik ve ekonomik ilişkileri geliştirdi.
Pekin’in İsrail ile doğrudan karşı karşıya gelmekten son döneme kadar özenle kaçındığını da söyleyebiliriz.

İsrail, Çin’in Orta Doğu’da ciddi yatırım yaptığı ülkelerden biri. Bu yatırımların çoğu Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) içerisinde. Bunlar arasında Huawei ile İsrail’in Zing Energy şirketi arasındaki anlaşma gibi enerji ve telekomünikasyon sağlayıcılarıyla veri merkezlerini geliştirmeye yönelik anlaşmalar da yer alıyor.(3) Bunun dışında İsrailli ColorChip şirketinin Çinli şirketlerle yaptığı 300 milyon dolarlık anlaşma gibi milyonlarca dolar değerindeki birçok anlaşma iki ülkenin karşılıklı bağımlılığını artırdı.(4)

İsrail ile ilişkilerin Çin’in savunma sanayisine olan etkisini de dikkate aldığımızda, nihayet ABD, İsrail’i “Çin ile ilişkilerini azalt” baskı görmeye başlamıştı.(5) Hatta bundan birkaç yıl önce, Kuşak ve Yol yatırımları arttığı bir dönemde, İngiliz The Economist, “İsrail, ABD ve Çin arasında seçim yapmaya zorlanıyor” başlıklı bir kapak dosyası yapmıştı.(6) Bu dönemde İsrailli yetkililer birer birer basın açıklaması yaparak, Çin’den gelen yatırımların “liman ve işletme” sektörleriyle sınırlı kalacağı ve “siber ve güvenlik” alanlarında ortaklığın ilerletilmeyeceğini iddia etmişlerdi.

Çin’in kurucu lideri Mao Zedong İsrail’i “emperyalizmin Batı Asya’daki üssü” olarak tanımlamış ve Tayvan’la benzerliğini vurgulamıştı.

DÖNÜM NOKTASI: 7 EKİM

Çin, Orta Doğu’ya genel anlamda Kuşak Yol içerisinde finansal yatırımlar zemininde gelişen diplomasi stratejisi gütmektedir. Fakat 7 Ekim sonrası yıllardır sistematik olarak insanlık dışı İsrail saldırganlığına, işkence ve tecavüze karşı Filistin direnişinin tekrar yükselişi ve dünyada Filistin meselesine karşı oluşan keskin kutuplaşma, Çin’i de yeni bir yönelime sokmaya zorladı.

19 Ekim 2023’te Mısırlı mevkidaşı ile görüşme sonrası Çin Devlet Başkanı Xi, taraflara gerginliği bir an önce azaltma çağrısında bulundu ve sorunun çözümü için bağımsız Filistin devletinin kurulması ve iki devletli çözüm önerisini yineleyerek Filistin’e olan desteğini şu şekilde gösterdi:

“Tekrarlayan Filistin-İsrail çatışmalarından kurtulmanın temel yolunun iki devletli çözümü uygulamak, bağımsız bir Filistin Devleti kurmak ve Filistin ile İsrail arasında barışçıl bir arada yaşamayı sağlamaktır.”

Filistin-İsrail üzerinden saflaşma, hem dünya genelinde bir jeopolitik yarılmayı tetiklerken hem de Çin ve ABD arasındaki güç mücadelesini de yeniden ortaya koydu. Çin, Filistin ve ezilen milletlerden yana tavrını artırırken ABD ise saldırgan İsrail rejimine desteğini yükseltti. Bu durum, 14 Filistinli siyasi grubun Pekin’de ortak deklarasyon açıklaması sırasında ABD Kongresinde 58 defa ayakta alkışlanan Netanyahu’nun ağırlanmasında zirveye çıktı.

‘PEKİN UZLAŞISI’NIN TARİHSEL ÖNEMİ

Başta Hamas ve Fetih olmak üzere 14 farklı Filistinli grubun bir araya gelmesi, tarihsel ve eşsiz niteliktedir. Çünkü Filistin meselesinin başta Arap devletleri olmak üzere bölgesel uzlaşıyı sağlama gibi dışsal gereksinimleri olduğu gibi; Filistin’de iç uzlaşma ve birlikteliği sağlama gibi içsel gereksinimleri de önemli bir rotaya girmektedir.

İşte bu anlamda Pekin, uzun bir aradan sonra kendisine düşen öncü görevi yapmaktadır. Daha önce İstanbul, Kahire, Doha veya Cezayir’de Hamas ve Fetih’in bir araya gelmesi başarılamamıştı. Şimdi bu birliktelik sağlanmıştır ve daha da önemlisi, bir direniş rotası oluşturulmaya başlanmıştır. Tüm grupların Filistin’in meşru temsilcisi Filistin Kurtuluş Örgütü altında birleşmesi ve seçim takvimi ile beraber geçici hükümet hedeflemesi bu direniş rotasının içindedir.

Böylece ‘Hamas alerjisi’ olan bazı Körfez ülkeleri, Filistin meselesinde daha öncü tutum almaya girebilir. Elbette bu rotanın içerisinde süreç içinde fikir ayrılıkları ve çeşitli çatışmalar çıkabilir. Ancak Filistin içi birlikteliğin sağlanması, bağımsız ve hür Filistin devletinin kurulması ve direnişin başarıya ulaşması için tarihsel önemdedir.

Kaynaklar

(1) John K Cooley. China and the Palestinians,” Journal of Palestine Studies, no. 2. 1972: 21
(2)Xinhua. Full Text of Xi Jinping’s Keynote Speech at China-Arab States Summit. 09 Aralık 2022. https://english.news.cn/20221210/9c4e2500c7da4a6b84f11b57bfb64ef9/c.html.
(3) CTech. Huawei Enters Israeli Solar Electricity Market. 27 Haziran 2019. https://www.calcalistech.com/ctech/articles/0,7340,L-3765224,00.html.
(4) Reuters. Chinese firm close to buying Israel’s ColorChip for $300 million. 27 Ağustos 2018. https://www.reuters.com/article/israel-tech-colorchip-china-idINKCN1LC0NK/.
(5) Gradstein, Linda. US Presses Israel to Pull Back on Ties with China. 14 Haziran 2023. https://www.voanews.com/a/us-presses-israel-to-pull-back-on-ties-with-china/7136909.html.
(6)The Economist. “Israel is being forced to choose between America and China”, Temmuz 2021.

Sonraki Haber