Perinçek: ‘Bahçeli hükümeti yıkmaya çalışıyor, arkasında ABD ve İsrail var’

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Devlet Bahçeli’nin ısrarla Öcalan çağrısı yapmasının amacının hükümeti yıkmak olduğunu vurguladı. Halkın ekonomik sorunlar yaşadığını, güvenlik politikaları nedeniyle iktidarı desteklediğini söyleyen Perinçek, Bahçeli’nin hamlesinin buraya darbe vurduğunu anlattı. ABD’nin Türkiye’de hükümet değişikliği istediğini belirten Perinçek “ zaman Devlet Bahçeli’yi yönlendiren kim? Amerika ve İsrail'den başkası olamaz. Çünkü Amerika ve İsrail değil mi bugünkü AK Parti önderliğindeki hükümeti yıkmaya çalışan? AK Parti önderliğindeki hükümeti yıkmak için bundan daha radikal bundan daha sert bir çıkış olur mu? AK Parti hükümetinin bir tane itibarı vardı, güvenlik siyasetleri, PKK'nın üzerine yürümesi vs. ekonomide zaten halkın güvenini kaybediyor, gidiyor. Şimdi bir de güvenlikte o darbeyi vurdu ve oylara yansıdı.” dedi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, AKİT TV'de yayınlanan Kırmızı Masa programında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısını değerlendirdi.

Programda bölgedeki tehditler konuşuldu, Perinçek Türkiye, Rusya, İran, Irak, Suriye işbirliğinin tehditlere karşı en etkili kesin formül olduğunu vurguladı.

İsrail’in Filistin ve Lübnan’daki saldırıları ile TBMM’deki konuyla ilgili kapalı oturumu hatırlatan Muharrem Coşkun, şu soruyu yöneltti:

“Ve Sayın Cumhurbaşkanı iç cepheyi güçlendirelim çağrısı yaptı. Daha sonra Sayın Bahçeli Öcalan'a ‘Meclise gel DEM kürsüsünden konuş, terörü bitirsin, silah bıraksınlar biz de seni çıkaralım’ manasına gelen ifadeler kullandı. Bu çağrıların ve Sayın Erdoğan'ın iç cephe vurgusunun bir İsrail tehdidiyle alakası var mı sizce?”

‘BAHÇELİ’NİN ÇIKIŞI İSRAİL TEHDİDİNİ GÜÇLENDİRİYOR’

Buna “Alakası var.” diye yanıt veren Perinçek sonra şuna dikkat çekti: “Ama şöyle alakası var, Devlet Bahçeli'nin çıkışı İsrail tehdidini güçlendiriyor.”

Perinçek konuyu şöyle açtı:

“Çünkü İsrail'in güçlerine, PKK'ya alan açıyor, onu yasallaştırıyor. İsrail ile Türkiye ‘PKK'yı kim elde edecek, kim yönlendirecek’ diye rekabete girerse Türkiye hep kaybeder. İsrail kazanır.

“Neden? Çünkü PKK'nın Türkiye'yi bölmek diye bir amacı var. Türkiye'yi bölmek İsrail’in de politikasının merkezinde. İsrail'in hem hükümetinin güvenlik belgelerinde -ki bunlar gizli değil- hem de Mossad'ın yani İsrail İstihbarat Servisinin belgelerinde Türkiye bölgede İran'dan daha tehlikeli bir devlet olarak tanımlanıyor.

“Neden? Çünkü İsrail’in amacı Kürdistan'ı kurmak. Onun karşısındaki esas güç Türkiye, İran'dan çok Türkiye. Onun için stratejik baktığı zaman İsrail bölgede bir numaralı düşman olarak, bir numaralı tehdit olarak Türkiye'yi görüyor. Dolayısıyla Türkiye ile İsrail bu cephede uzlaşması mümkün olmayan iki ülke olarak gözüküyor.”

İSRAİL TOPUYLA SINIRIMIZA GELMEZ, TERÖR ÖRGÜTLERİ GELİR’

Coşkun’un, Erdoğan’ın ‘tehdit iki saatlik mesafemize kadar geldi’ açıklamasını hatırlatması üzerine Perinçek şöyle sürdürdü:

“Tamam orası doğru. Ama şunu görmemiz lazım. İsrail askeri, İsrail ordusu topuyla, tüfeğiyle, zırhlısıyla, tankıyla bizim sınırımıza gelemez. Ama zaten bizim sınırımızda, nasıl sınırımızda? PKK, YPG, YPD olarak ve DAEŞ olarak. Yani bizim sınırımızda bir İsrail var.
İçimizde de bir İsrail var.”

‘BAHÇELİ DEM’İ İÇ CEPHEYE ÇEKMEYE Mİ ÇALIŞIYOR?’

Sunucu Muharrem Coşkun, Bahçeli’nin çağrısını yorumlayarak Perinçek’e şu soruyu yöneltti:

“Şu yoruma ne dersiniz Sayın Perinçek? Kimseden duymadım ama ben kendi düşüncemi söylüyorum. Mesela Güneydoğu'da özellikle DEM Partili bir seçmen var ciddi olarak. Bunlar kahir ekseriyette büyük bir ihtimal PKK'ya da sempati duyuyor. DEM seçmeninden bahsediyorum, bütün Kürtlerden bahsetmiyorum. Bir de DEM Partili belediyeler var.
İddiaya göre işte zaten DEM Parti ile PKK arasındaki bir gönül bağını da inkar etmek mümkün değil ama şu yani Sayın Bahçeli'nin ısrarla bunu vurgulaması çağrı yapması DEM Parti'yi Öcalan'ı ve Demirtaş'ı en azından PKK'dan, PKK buna onay vermese bile iç cepheye çekmek niyeti taşıyor olamaz mı?”

‘BAHÇELİ’NİN ÇAĞRISI İÇ CEPHEDE PKK’YI GÜÇLENDİRİR’

Perinçek “Ben objektif sonuçlarına bakarım” diyerek şu uyarıları yaptı:

“Bu çok tehlikeli ve Türkiye'nin iç cephesini dağıtan ve yıkan bir tavırdır. Son 1 ay içinde Milliyetçi Hareket Partisi oylarının %50'sini kaybetti. MHP'nin oyunun düşmesi iç cepheyi zayıflatır. İki, AK Parti oylarında da %30 bir düşmeye yol açıyor. Şimdi iç cephede hem AK Parti'yi zayıflat hem MHP'yi yarı yarıya zayıflat ve MHP olan güveni sars hem de kalk PKK'yı yasallaştır…

“Oy meselesi değil. Sonuç itibariyle bu Devlet Bahçeli'nin çıkışı iç cephede PKK'yı güçlendirdi. PKK'ya bir yasallık kazandırdı. Hapishanede İmralı'ya tıkılmış olan terör örgütü başı birdenbire Türk devletinin sanki muhatabı oldu. Hatta meclisin kürsülerine davet edildi.

“Siz halkın yerine oyun kendinizi, PKK'nın etrafında DEM Partisi'nin, HDP'nin etrafındaki güçlere bakalım. ‘Gördünüz mü diyor. Türkiye buralardan galiba vazgeçiyor. PKK güçleniyor…’

‘PKK VE AMERİKA SİLAH BIRAKMAYA YANITI TUSAŞ’LA VERDİ’

“(Silah bırakma) O da komik. Yani böyle bir hayali Türk milleti içinde yaymak en büyük felaket. Bir terör örgütüne siz silahları bırak falan filan diye neredeyse yalvarıyorsunuz. Onun silahla bırakması mümkün mü? PKK'nın öyle bir iradesi yok. Amerika, İsrail ona silah bırak derse silahı bırakır. Ama kendi kafasıyla silah bırakma iradesi yok. PKK Ankara'da TUSAŞ'a o saldırıyı ‘ne silah bırakması’ dedi.

‘PKK’YA ÇAĞRI SEÇMENİ O TARAFA İTER’

“PKK'ya oy veren, PKK'ya diyelim sempati duyan veya PKK'nın zorbalığıyla o tarafta gibi gözüken kendi milletimizin, halkımızın parçası olan Kürtleri bu politikalar o tarafa itiyor. Onların da güvenini sarsıyor. Türkiye silah kullandığı zaman PKK'ya, o PKK seçmeni Türkiye tarafına geçer.

“(Bahçeli’nin kayyımlara rağmen ısrarla yeniden çağrı yapması) Niye ısrar ediyor? Çok açık sonuçlarına bakarak söylüyorum: AK Parti, Cumhur İttifakı hükümetini yıkmak için ısrarcı oluyor. MHP oyları yarı yarıya düştüğüne göre, Hakan Bayrakçı ve diğer anket kuruluşları bunu tespit ediyor. AK Parti oylarında %8 bir gerileme olduğuna göre…

“Onların güvenlik siyasetleriyle kazandığı bir toplum vardı. AK Parti esas olarak ekonomide kaybediyor. Halkta büyük bir ekonomik hoşnutsuzluk var ama halk niye AK Parti'yi tutuyor? Bunlar güvenlikçi. PKK'ya karşı, Türk Silahlı Kuvvetleri ile PKK'yı temizliyor.

“Şimdi Devlet Bahçeli'nin bu çıkışı Ve o çıkışından sonra da Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımızın böyle net bir şekilde ‘bunun bizimle ilgisi yoktur’ diyemedi. Bir yandan kolluyor, bir yandan o çıkışta sanki beraber olmadığını söylüyor…”

Sunucunun “Yani burada Cumhur İttifakı'nda bir ayrı düşünce mi var?” sorusunun ardından Perinçek şöyle devam etti: “Çok açık, daha ne olacak? Bir hafta önce ne dedi ‘Sayın Devlet Bahçeli'nin bu açılımı onun öncülüğündedir’ dedi. Aslında ‘Ben yokum orada’ dedi. Bazı gazeteciler ‘ AK Parti bu işin içinde değil’ diye yayınlar yaptılar.

BAHÇELİ 2002’DE DE KENDİ HÜKÜMETİNİ YIKTI

Coşkun araya girerek “Bahçeli'nin hükümeti yıkmak için, böyle kendi tabanını kaybetmesine gerek yok ki. Hatırlayın Sayın Perinçek, 2000'lerin başıydı değil mi? Dedi ki 1 Kasım'da seçime gideriz, işte şurada meclisi şöyle yaparız. Bir takvim biçti ve hükümet yıkıldı.” dedi.

Perinçek de şöyle konuştu:

“Aynı şeyi yapıyor. Sabıkası var.O tecrübede de kendi tabanını kaybetmedi mi? MHP meclisin dışında kaldı. 2002 yılı Temmuz ayında Sayın Devlet Bahçeli, Ecevit hükümetinin ortağıydı. Kendi hükümetini yıkan mesajı Temmuz ayında verdi dedi ki ‘Kasım 3'ünde seçime gidiyoruz.’ Herkes şaşırdı ve o 3 Kasım'da Ecevit hükümeti yıkıldı. Kim geldi Amerika'nın o sırada istediği hükümet geldi.

“Burada şu soru var o zaman Devlet Bahçeli’yi yönlendiren kim? Amerika ve İsrail'den başkası olamaz. Çünkü Amerika ve İsrail değil mi bugünkü AK Parti önderliğindeki hükümeti yıkmaya çalışan? AK Parti önderliğindeki hükümeti yıkmak için bundan daha radikal bundan daha sert bir çıkış olur mu? AK Parti hükümetinin bir tane itibarı vardı, güvenlik siyasetleri, PKK'nın üzerine yürümesi vs. ekonomide zaten halkın güvenini kaybediyor, gidiyor. Şimdi bir de güvenlikte o darbeyi vurdu ve oylara yansıdı.

“Yani Devlet Bahçeli aynı 2002 yılında kendi partisini Meclisin dışına düşüren o çıkışı yaptı. Hatırlayalım 2002'den sonra ne oldu? MHP Meclisin dışında kaldı. Yani Ecevit hükümetini yıktığı zaman bilmiyor muydu?”

‘DEMEK Kİ GENEL BAŞKANLIK ÖTESİNDE GÖREVLERİ VAR’

Sunucu “Bir parti genel başkanı niye kendisini bitirmek için açıklama yapar…’ diye araya girince Perinçek şu yanıtı verdi:

“Demek ki partinin başkanı olması ötesinde görevleri var. O partinin başkanı bunu yapmaz. MHP genel başkanı MHP'nin menfaatini düşünüyorsa kalkıp da ‘PKK Meclis’e çıksın’ demez. 2002 yılında da Devlet Bahçeli'nin o kendi partisini meclisin dışına düşüren o çıkışını, kendi partisinin dışında bir takım kuvvetler ona yaptırdı. Ve o çıkışta ne oldu? O sırada ABD'nin AK Parti'yi iktidara getirme projesi vardı. Açıkça söylüyordu bunu değil mi o zaman? Amerika'nın dediği oldu.

“Şimdi de Amerika Birleşik Devletleri 2020 yılında o Rant Corporation derin devlet raporlarında ne diyor? Ben bu Tayyip Erdoğan'ı devireceğim diyor. Gizli değil. Parlamenter yolu denedi. Deviremedi. 15-16 Temmuz 2016'da deviremedi. Şimdi, Tayyip Erdoğan hükümetinin zayıfladığı, ekonomik bakımdan güç kaybettiği, halkın yönelişinde zaaflar başladığı dönemde Devlet Bahçeli güvenlik politikalarıyla bu darbeyi indirdi.”

‘TÜRK DEVLETİ İKİ MİT GÖREVLİSİ YOLLARDI, TÜRK DEVLETİ GÜÇ TOPLARDI’

“Tarih bir gün Devlet Bahçeli'yi haklı çıkarırsa” itirazı üzerine Perinçek “Eğer Amerikalılar tarih yazarsa, İsrail yazarsa Devlet Bahçeli haklı çıkar. Ama tarihi Türkler yazarsa zulme karşı mücadele eden halklar yazarsa devlet Bahçeli hiçbir şekilde haklı çıkmaz.” dedi.

“Ben iki ay evveline kadar Devlet Bahçeli’yi vatansever, milliyetçi tavırları dolayısıyla hep destekleyen siyasetler izledim. Ama şimdi apaçık gördüğüm bir olay var. PKK'yı meclis kürsüsüne çıkarıyor.” ifadelerini kullanan Perinçek şu örneği verdi:

“Türk Devleti İmralı’ya iki tane MİT görevlisini yollar. Der ki ‘Abdullah Öcalan, yarın çıkıyorsun, buraya yollayalım DEM partilileri. Onlara diyorsun ki silahları bırakıyorsunuz.’ Öcalan da hemen başüstüne der yapar. Bunu yaptığınız zaman bundan Türk devleti güç toplar. Ama PKK'yı muhatap kabul ettiğiniz zaman olmaz. Ne demek ‘Meclis kürsüsüne gelsin?’ meclis senin babanın ahırı mı? Nasıl geliyormuş? Hangi kanun hangi anayasa PKK terör örgütünün liderini meclis kürsüsüne çıkartır? Orada anayasayı da çiğniyor, kanunlarını da çiğniyor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurumlarını da çiğniyor. Bu kadar pervasız, bu kadar pervasız. Ve burada bir amaç var. Bu hükümeti devirmek.”

TSK’NIN YANITI

Perinçek Öcalan çağrılarına TSK’nın yanıt verdiğini söyledi: “Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu sürece cevabı ne oldu? Gitti gümbür gümbür Suriye'nin kuzeydeki, Irak'ın kuzeydeki PKK mevzilerine büyük harekatlar yaptı. Türk Silahlı Kuvvetleri de burada hangi mesajı verdi? Yani PKK öyle silahsızlanın çağrıları yaparak silahsızlanmaz, işte böyle silahsızlanır.”

CUMHUR İTTİFAKI BİTECEK Mİ?

Cumhur İttifakı’nın dağılıp dağılmayacağı sorusunun ardından Perinçek şöyle konuştu: “Bakın bitirip bitirmeyeceği Tayyip Erdoğan'ın izleyeceği politikalara bağlı. Eğer Tayyip Erdoğan bu politikalara teslim olursa…

“Zaten ekonomide kaybediyor ve halkta bir hoşnutsuzluk var. Bir de şimdi ‘güvenlik politikalarında en azından bunlara güveniyorduk, bunlar fos çıktı’ şeklinde bir eğilim büyüyor ve bu oylara yansıyor. Sonuç itibariyle bu bir erken seçimde sonuçlarını verir.

Sayın Tayyip Erdoğan bu şeye gidişata bir çözüm üretirse -ki o çözümler aslında vardır- bir çözüm üretirse o zaman iş tersine dönebilir."