Perinçek LGBT dayatmasını değerlendirdi
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İş Dünyası Konfederasyonu (BİRKONFED) Genel Başkanı Osman Ünsal’ın Twitter sohbet odasında LGBT dayatmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Önceki akşam düzenlenen sohbet odasında konuşan Perinçek, LGBT propagandası yapan Baroları eleştirerek, “Kız çocuğunuza erkek, erkek çocuğunuza kız rolü vermeyi kabul ediyor musunuz?” diye sordu.
LGBT dayatmasının insanı kendi vücuduna yabancılaştırdığını vurgulayan Perinçek, LGBT bireyler arasında intihar, uyuşturucu kullanımı, çocuk ve kadın şiddetinin yüksek olduğuna dikkat çekti.
Vatan Partisi’nin LGBT dayatmasıyla mücadelede en önde yer aldığını söyleyen Perinçek, şu değerlendirmelerde bulundu:
‘ÖNCE TANRILARI EŞCİNSEL YAPTILAR’
“Bu dayatma Batı’dan gelen baskılarla yoğunlaşıyor. Sapkınlık dediğiniz zaman bir hastalık anlaşılıyor ama bugün hastalık değil ideolojik baskı artıyor. LGBT, Eski Yunan’dan, Roma’dan günümüze kadar çürüyen sistemlerde keskin sınıf çatışmaları olan ortamlarda aristokrasi içerisinde ortaya çıkan ideolojik olaydır. Yunanlar tanrılarını eşcinsel yapıyorlar. Roma’da da öyle. Önce tanrılarını eşcinsel yapıyorlar. Yunan’da Zeus, Apollon, Afrodit; Roma’da da Jüpiter eşcinsel. Dolayısıyla burada bir hastalık değil ideolojik baskı ve dayatma var. O ideolojik dayatma bugün Amerikan ve Avrupa emperyalizmi tarafından uygulanıyor. ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, doğrudan doğruya devletler, LGBT’yi yayıyorlar, eşcinseller arası nikahı kanunlaştırıyorlar, eğitim içerisine sokuyorlar.
“Almanya, Fransa, Hollanda gibi devletler LGBT’yi serbest bırakıyor, okullara sokuyor ama bakıyorsunuz LGBT bireyler arasında intihar oranı çok yüksek. Uyuşturucu kullanımı çok çok yüksek. Dolayısıyla mutluluk getiren bir olay değil.
“Bu Türkiye’nin Atlantik sistemiyle bağlantıları, 1945’ten sonra ABD’nin denetimine girmesi ve 1980’le birlikte Amerikan kültürünün Türkiye’ye girmesi, kovboy kültürü, Tommiks, Teksas derken şimdi LGBT oldu. Bunun sebebi de Batı’nın ideolojik kültürel saldırısının yoğunlaşması ve Türkiye’nin buna karşı zayıf kalması.
‘İNSANI VÜCUDUYLA KAVGALI HALE GETİRİYORLAR’
“Bakın İstanbul Sözleşmesi oy birliğiyle kabul edildi. AK Parti, MHP, CHP milletvekilleri oy verdi, sadece bir tane çekimser oy kullanıldı. Bu da Batı’ya karşı boyun eğildiğini gösteriyor. Buna karşı çıkan tek parti Vatan Partisi oldu. İstanbul Sözleşmesi’nde ne var? Kadın ve erkek dışında bir toplumsal cinsiyet var. LGBT de toplumsal cinsiyet adı altında dayatılıyor toplumda. Doğada da bunun var olduğunu savundular. Emperyalizm, doğal cinsiyet dışındaki cinsiyetleri de serbest bırakıyor. Bütün insanlık hedef alınıyor. İnsanı kendi vücuduyla kavgalı hale getiriyorlar.
“İstanbul Sözleşmesinde ne vardı? Toplumsal cinsiyet yani erkek ve kadın dışında bir toplumsal cinsiyet. Yani toplum tarafından kabul edilen bir üçüncü cinsiyet türü. Erkek, kadın var. Bir de toplumsal cinsiyet adı altında lezbiyenlik, gey, biseksüel yani çift cinsiyetli olmak, transseksüel…
“Batı’nın ideolojisi cinsiyetin doğadan gelmediğini, bir de toplumsal cinsiyet olduğunu söylüyor. Anamızdan erkek olarak doğuyoruz veya kadın olarak, kız olarak doğuyoruz. Bu tamamen doğal.
‘İNTİHAR VE UYUŞTURUCU KULLANIMI YÜKSEK’
“Bunun insanların mutluluğuyla ve toplumla ilgili çok büyük, çok tehlikeli sonuçları var. Alman Sağlık Bakanlığı'nın Robert Koch Enstitüsü'nün araştırmaları var. Bu raporda eşcinseller arasındaki intihar oranının, uyuşturucu kullanımının, çocuk ve kadına şiddetin çok yüksek olduğu belirlendi. Eşcinsellik olayı insana mutluluk getirmiyor. İntihar getiriyor. Uyuşturucu getiriyor. Alkolizm getiriyor.
“İstanbul Sözleşmesi'nde hepsi birleşti. CHP, AK Parti, MHP, İYİ Parti Meclis’te NATO'ya evet dedi. Amerikan emperyalizminin Türkiye'ye dayattığı ekonomik programlara ‘evet’ dediler. Türkiye'den Türk lirasının kovulmasına, doların, avronun gelip çarşılarımızda sultan olmasına ‘evet’ dediler. Gümrüklerimizin kaldırılmasına, Avrupa Gümrük Birliği'ne girmemize, Turgut Özal programıyla çiftçilerin ve genel olarak üreticilerin sırtımızda kambur ilan edilmesine ‘evet’ dediler. Emperyalist kapitalist sistemin Türkiye dayattığı bir ekonomik, kültürel program, güvendiğimizi ortadan kaldıran, bizi NATO'ya bağlayan program var. NATO'ya evet diyorlar.
TBMM’YE KANUN TEKLİFİ
Perinçek, yabancı devlet ve kuruluşların Türkiye’de LGBT propagandası ve örgütlenmesini yaymak için sivil toplum kuruluşlarına fon aktarmasıyla ilgili de şunları söyledi:
“Vatan Partisi'nin bir kanun teklifi var. TBMM’ye de verdik. Bu kanun teklifi dört maddeden ibaret, çok basit. Kanuna göre Türkiye'de LGBTİ propagandası, LGBT eksenli örgütlenmeler yasaklanıyor.
“Bir kere daha söylüyorum: Siz NATO'ya bağlanırsanız, NATO'ya ‘evet’ derseniz eşcinsellikle, LGBT’yle mücadele edemezsin. Onun ekonomik programının önünde boyun eğerseniz bu dayatmayla mücadele edemezsin. Bunlar siyasetiyle, dış siyasetiyle, ekonomisiyle, kültürüyle, güvenlikle ilgili dayatmalarıyla topyekun bir programdır.”
‘HAZİNE YABANCI MEMURLARA TESLİM EDİLİRSE…’
“Türkiye'nin emperyalizme karşı Türkiye'nin bağımsızlığını, milletimizin devrimci ve halkçı kültürünü savunan bir yönetime ihtiyacı var. Ama Hazine’nin başına Goldman Sachs’tan birini getirip koyarsanız bu, milletin namusunu teslim etmektir. Düşünebiliyor musunuz Selçuklu Hazinesi'nin başına bir yabancı geliyor. Düşünebiliyor musunuz Osmanlı hazinesinin başına bir yabancı geliyor. Osmanlı'nın son zamanlarında Düyunu Umumiye ortaya çıktı. Zaten o yüzden Osmanlı dağıldı. Hazinesini bir ülke yabancı memuruna teslim ederlerse ülkenin ahlakını da ayakta tutamazlar.”