Perinçek: TÜSİAD bölünecek
Perinçek, TÜSİAD’ın bildirisinin milli sanayicilerin çıkarını savunmadığını, TÜSİAD içindeki ayağı Türkiye toprağına basan kesimlerin yakın zamanda bu tutuma isyan edeceğini belirtti.
Ulusal Kanal’da Çıkış Yolu programında konuşan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, TÜSİAD’ın yayınladığı “genel kabul gören iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli” başlıklı bildirisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. ‘Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarının’ neoliberalizmin ideolojik doğrultusunda büyük vurgunlar yapan sıcak para komisyoncularının iktisat kuralları olduğunu belirten Perinçek, bu kuralları Türkiye’ye dünya finans merkezlerinin, küresel para babaların dayattığının altını çizdi.
Perinçek, “TÜSİAD açıklaması milli sermayenin özel kârını savunan bir açıklama değil. Burada doğrudan doğruya dünyanın büyük finans merkezlerinin acentesi, mümessili durumunda olan bir avuç sıcak para komisyoncusunun çıkarlarını savunan bir TÜSİAD bildirisi söz konusu” ifadelerini kullandı. Bu bildiri milli sanayicinin menfaatine olmadığı için TÜSİAD içinde tartışma yaratacağını söyleyen Perinçek, “TÜSİAD bölünecek. Çünkü TÜSİAD onun tepesindeki bu bildiriyi yazan 3-5 kişinin TÜSİAD’ı olamaz. Bu milli sanayicinin menfaatine değil, göreceksiniz. Bakın şu başlıklar da atılabilir: TÜSİAD bölünecek! Ben buradan söylüyorum. Çünkü TÜSİAD onların değil yani TÜSİAD onun tepesindeki bu bildiriyi yazan 3-5 kişinin TÜSİAD’ı olamaz. TÜSİAD’da milli sanayici, milli sermaye diyebileceğimiz Türkiye toprağına basan sermaye çok kuvvetli bir şekilde var. Ben onların çok kısa zamanda bu bildiri ve tutuma isyan edecekleri kanısındayım.” diye konuştu.
Perinçek, TÜSİAD’da ‘dünya finans merkezlerinin büyük sülüklerine ortak olan küçük sülüklerin egemen olduğuna’ işaret etti. ‘Onların hem Türkiye’nin hem de milli sanayicinin kanını emdiğini’ vurgulayan Perinçek şunları kaydetti: “Milli sanayicinin neye ihtiyacı var? Bir kere kaynakların faize gitmemesine ihtiyacı var. İkincisi girdilerin yani sanayide kullanılan ara malların fiyatının döviz artışına göre büyümemesine ihtiyacı var. Üçüncüsü milli sanayicinin geniş bir pazara ihtiyacı var. Alım gücünün yani halkın gelirlerinin artmasına, bu yolla piyasada talep oluşmasına ihtiyacı var. Yine sanayicinin dövize müdahaleye ihtiyacı var. Demek ki TÜSİAD’ın bildirisi ile milli sanayicinin çıkarları arasında bir çelişki var. Milli sanayicinin çıkarı Türkiye’nin işçisi, çiftçisi, esnaf ve zanaatkârı ve tüccarı ile birleşiyor”
'KONTROLLÜ KAMBİYO REJİMİNE BİR ADIM'
Perinçek Hazine ve Maliye Bakanlığının açıklamasını da değerlendirdi. Yeni uygulamanın dövizdeki dalgalanmalara devletçi bir müdahale olduğunu söyleyen Perinçek, Merkez Bankasının her sabah 11.00’de kuru açıklayacak olmasının kontrollü kambiyo rejimine bir adım olduğunu kaydetti. Bunun çok önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Perinçek, yeni uygulamanın Türk Lirasını ve tasarrufları koruyan bir uygulama olduğunun altını çizdi. Aradaki fark nereden ödenecek sorusuna cevap veren Perinçek, “Devletin koskoca bütçesi var. Türk lirasını koruyarak devlete, bütçeye ve Türkiye ekonomisine getirdiği kazançlarla, bütçeye getirdiği yükü terazinin kefelerine koyduğunuz zaman sonuç itibariyle buradan Türkiye ekonomisi karlı çıkıyor.”dedi.
'TÜRKİYE VATAN PARTİSİ'Nİ ARIYOR'
Türkiye’nin kararlı bir ekonomi yönetimine ihtiyacı olduğunu belirten Perinçek, Vatan Partisi’nin bu süreçteki rolünü vurguladı: “Türkiye, Vatan Partisi’ni arıyor. Bütün bu ekonomi programı, bütün unsurlarıyla, kapsamıyla kararlı cesur uygulanmalı. Böyle korkak korkak uygulayarak o program istediğimiz sonuçları almaz. Deniliyor ki sisteme her isteyen banka katılabilir. Bu sistemde hiçbir banka bunun dışında kalamaz. Çünkü öyle bir sistem getiriyor ki Türk lirasına, parasını bağlayacak olan mevduat sahibini öyle avantajlar getiriyor ki herhangi bir banka ben bunun dışında duracağım derse duramaz. Sonuç itibariyle, bu bankalarında gönlünü hoş tutacak tabirler kullanılıyor... İstemezsen sen batarsın demeyeyim ama kazançların da düşer. Aslında verilmek istenen mesaj budur. Burada daha tutarlı, daha kararlı, daha cesur yönelişlere Türkiye gitmek zorunda. Bıçak kemiğe dayandıkça buna refleksler de daha güçlü ve daha cesur olacak. Orada da Vatan Partisi, Türkiye’de var ve bu programları üretiyor. Önceden süreci görüyor ve sürece olan cevapları da Vatan Partisi Türkiye'nin önüne koyuyor.”