Philip Morris önüne çadır

Gıda-İş Sendikası'nın örgütlenme faaliyeti yürüttüğü Euroserve iş yerinde, 103 işçiye işten çıkarma tebligatı geldiği öğrenildi. Sayının artacağını söyleyen Sendika Genel Başkanı Arslan, 'Tütündeki kar dünyada silahla, ilaçla ölçülebilir. Ama işçiye verdikleri sadaka bile değil.' dedi

İzmir Torbalı'da bulunan Philip Morris (Marlbora) fabrikasının Euroserve firması işçileri, DİSK'e bağlı Gıda-İş Sendikası'nda örgütlenmeye başladıktan sonra işten çıkarıldı. Sendikanın verdiği bilgiye göre, 103 personelin iş akdine son verildi.

Sendika bugün kapı önüne direniş çadırı kuracak. Hafta boyunca kapı önü eylemlerini sürdürecek olan işçiler, suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.

Duruma tepki gösteren Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan 2018 yılından beri örgütlenme faaliyeti yürüttüklerini bildirerek şunları kaydetti

"Bu temmuz ayında hem taşeronlar hem de kadrolu çalışanlar içinde yeniden bir çalışma başlattık.  Kısa sürede 600-700 kişiye ulaştık. Belli bir sayıya ulaştığımız için işveren 4 arkadaşımızı işten attı. Ardından Euroserve, bu arkadaşlarımızı 100-150 km ötedeki fabrikalara sürgün etmeye başladı. Sendikadan istifa etmeleri için her türlü baskıyı uyguladılar. Baskıya uğrayan arkadaşlarımız geri adım atmadı ve sürgünleri kabul etmedi. Sürgünleri kabul etmeyince yeniden işten atmalar gündeme geldi. Baskılar devam edince de gece vardiyasındaki işçi arkadaşlarımız üretimi durdurdu. İşçiler böyle tepki gösterdiler. Fabrikayı 26'sına kadar idari izne çıkardılar. '26'sından sonra görüşeceğiz.' diyorlar. Böylelikle fabrikada üretim durdu. Bu arada 103 arkadaşımıza işten çıkarıldığına dair çıkış tebligatı geldi. Muhtemelen bu sayı da artarak devam edecek."

'VERDİKLERİ ÜCRET SADAKA BİLE DEĞİL'

Fabrikanın eski işçileri geri çağırdığını söyleyen Aslan, "Grevi kırmak için yüz kızartıcı sebepten çıkardığı personelleri geri çağırıyorlar." dedi ve ekledi:

"5 gündür üretim durmuş durumda. Pazartesi başlayacak dediler ama henüz gelen bir bilgi yok. Sonuçta bu Amerikan tekeli. Çok ciddi karlar elde ediyorlar. Taşeronların hem çalışma koşulları çok ağır hem de asgari ücretle çalışıyorlar. Sosyal hakları da yok. Taşeron olarak giren işçilerin bir tek hayali var o da kadroya geçmek. Bıçak kemiğe dayanmış durumda, insanlar örgütlü bir biçimde taleplerini masada mücadele ederek elde etmek istiyorlar. Tütündeki kar dünyada silahla, ilaçla ölçülebilir. Ama işçiye verdikleri gerçekten sadaka bile değil."

Gıda-İş sendikası Başkanı Seyit Aslan işveren yetkilileri ile görüşmek istediklerini ama yanıt alamadıklarını belirterek "Bizim üst örgütümüz var, Dünya Gıda Sendikaları Federasyonu (IUF). Bu üst kuruluş onların İsviçre'deki direktörüyle görüşme yaptı. 'Haberimiz yok, bilmiyoruz' demişler. Amerika, Fransa, Almanya, İsviçre, İngiltere'de  Marlbora'nın olduğu her ülkedeki örgütlü sendikalarla bağ kuruyoruz, bu işin peşini bırakmayacağız."

'FABRİKA DEĞİL KAPALI CEZAEVİ'

7 yıldır fabrikada çalışırken sendikaya üye olduktan sonra işten çıkarılan Aytaç Şakipoğlu çok fazla bezdiri (mobbing) uygulandığını söyledi. Şakipoğlu şöyle konuştu:

"Biz kurtuluşun tek yolunun sendikalaşmak olduğunu ve bunun Gıda-İş ile olacağının farkına vardık. Arkadaşlarla sendika kayıtlarımızı yaptık. Sayı üstünlüğümüzü sağladıktan sonra işverene sözleşme taslağı gönderildi. İşveren de kabul etmedi ve buna istinaden baskılarını arttırdı. Yılmadık, hakkımızı aradık. İş durdurma eylemine başvurduk. İşveren eylem sırasında bize dışarıdan yiyecek içecek gelmesini engelledi. Cep telefonlarımızı şarj etmek için kullandığımız elektrik prizlerinin enerjilerini kesti. Bizi orada susuzluğa, açlığa, soğuğa mahkum etti. Tuvaletleri kapattılar. Yetmedi önümüzde hendek kazdırdı, öğlen sıcağında bizi tozla boğmak istedi. Tüm fabrikanın etrafına yeşil branda çektirerek bizim dışarı ile olan bağlantımızı kesmeye çalıştı. Şu an burası bir fabrika değil, kapalı cezaevi. Şu an çalışmaya devam eden Euroserve arkadaşlarımızın kartları kitlendi, içeriye girişleri engellendi. 700 Euroserve işçisi çalıştırılmıyor, 1200 Philip Morris işçisi çalıştırılıyor. Burada Philip Morris işçisine biz gösterilerek kesinlikle destek vermemelerini sonlarının bizim gibi olacağı söyleniyor."

Sonraki Haber