Pişman olanlara kimlik: Trans lezbiyen
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi sosyal medyada, ‘Unutmayın, trans lezbiyenler de lezbiyendir. Sevginin ve kimliğin her ifadesini yüceltelim ve onurlandıralım!’ paylaşımı yaparak LGBT dayatmasının dozunu artırdı. CKD paylaşıma tepki gösterdi.
LGBT propagandası ve dayatmasının boyutu her geçen gün artıyor. Aileyi ve toplumu hedef alan LGBT’ye bir destek de Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Woman)’nden geldi. Önceki gün UN Woman resmi X hesabından paylaşılan mesajda “Unutmayın, trans lezbiyenler de lezbiyendir. Sevginin ve kimliğin her ifadesini yüceltelim ve onurlandıralım!” ifadeleri kullanıldı. Paylaşıma sosyal medyadan tepki yağdı. Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Sekreter Yardımcısı Selenga Artar Yağcı ve öğretmen Selma Eda Şimşek, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin amacının LGBT ideolojisini kadın mücadelesinde meşrulaştırmak olduğunu belirtti. ‘Trans lezbiyenler’ cinsiyet tanımlamasının da ayrıca altını çizen Yağcı ve Şimşek, bu tanıma pişmanlık demek yerine yeni bir kimlik yaratıldığını, bu ideolojide kadın ve erkeğin yerinin olmadığını belirtti.
‘LGBT HAREKETİ KADINI AŞAĞILIYOR’
Öğretmen Selma Eda Şimşek:
BM kadın biriminin (UN Woman) yayınladığı bu mesajda amaçlanan LGBT ideolojisini kadın mücadelesi üzerinden meşrulaştırılmasıdır. Halbuki tarihe baktığımızda eşcinsellik; kadının aşağılandığı toplumlarda, sınıf ve cinsiyet eşitsizliklerinin sonucu olarak yaygın kültür haline geliyor. Bugün de LGBT hareketi, uydurduğu yeni cinsiyetlerle kadını değersizleştiriyor ve aşağılıyor.
“Trans lezbiyen denilen yeni cinsiyetin ise ne toplumda ne de hayatta bir karşılığı yok. Buradan çıkarabileceğimiz tek sonuç şu, cinsiyet değiştiren veya kendini diğer cinsiyet olarak tanımlayan kişi bu durumdan pişman oluyor. Ancak LGBT ideologları buradan da yeni bir cinsel kimlik yaratıyorlar.
‘YENİ NESİL CİNSİYETLERDE KADIN ERKEĞE YER YOK’
“Toplumsal cinsiyet ideolojisine göre kişi kendini nasıl hissediyorsa öyledir, beyan esastır. Yani bir erkek kendine ben kadınım diyorsa kadındır, trans kadındır. Burada bahsedilen trans lezbiyen, kendine kadınım diyen bir erkeğin kadınla ilişki yaşaması. Yani bildiğimiz kadın ve erkek, ancak tanımları trans lezbiyen veya trans gay. Buradan baktığımızda ne kadın ne erkek cinsiyeti kabul edilmiyor. Toplumumuza dayatılan yeni cinsiyet kimlikleri her gün çeşitlendirilebilir. Ama bu yeni nesil cinsiyetlerde kadının ve erkeğin yeri yok.”
‘CİNSİYET KİMLİĞİ MODASI’
CKD Genel Sekreter Yardımcısı Selenga Artar Yağcı: BM Kadın Birimi’nin mesajı neresinden tutsanız elinizde kalır. Kullanılan ‘Trans Lezbiyen’ ifadesiyle başlayalım. Kültürel dayatma ile erkekken kendini trans zanneden, ameliyat sonrası pişman olan kişi mi demek isteniyor. Pişmanlıktan bile yeni kimlik yaratılmaya çalışılıyor. Cinsel yönelim özgürlüğü, cinsiyet değiştirmeler, modası gelen, geçen, değişen şeyler sanki. Bu sene trans modası var, hadi olalım, seneye trans lezbiyen modası geliyor, hadi ona dönelim.
‘BİZLERE DE DERS OLSUN’
“Acı olansa Birleşmiş Milletler (BM) gibi bir kurumun buna alet edilmesi. BM Kadın Birimi dünya kadınlarıyla ilgili bütün sorunları halletmiş, Filistin’de, Yemen’de, Afrika’da sömürülen, öldürülen kadınları, çocukları falan bitirmiş, sıra LGBT’lere gelmiş, ‘uluslararası lezbiyen günü’ kutlama mesajındaysa LGBT içinde bile marjinal kalabilecek cinsel kimlik icatlarını tanıtmaya soyunmuş. Ne diyelim, yolları açık olsun. BM’nin dünya sorunlarını çözmede işlevinin ne olacağıyla ilgili bizlere de ders olsun.”