Piyanist Rüya Taner KKTC CSO ile İş Sanat’ta

Piyanist Rüya Taner, İş Sanat sahnesinde müzikseverlerle buluşacak. Dünya çapında başarıları bulunan, 100. yıl marşı besteleyen ve türküleri yorumlayan ünlü piyanist, KKTC Cumhurbaşkanlığı Sanat Özel Danışmanlığı görevini de yürütüyor

Piyanist Rüya Taner, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) ile birlikte İş Sanat’ta konser verecek. Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 50'nci yılında gerçekleşecek konserde, Ali Hoca’nın Kıbrıs Kapriçyosu ile Wolfgang Amadeus Mozart ve Felix Mendelssoh’un eserleri çalınacak. 5 Mart Salı akşamı saat 20:30’da İş Kuleleri Salonunda düzenlenecek konserde, orkestrayı şef Rengim Gökmen yönetecek.

KKTC ve Türkiye’nin önde gelen konser piyanistlerinden Rüya Taner, 2001 yılından bu yana Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı “Özel Sanat Danışmanlığı” yanı sıra, “Kuzey Kıbrıs Bellapais Müzik Festivali” Sanat Danışmanlığını da yürütüyor. Müzik eğitimine babası Yılmaz Taner ile başlayan Taner, Ankara Devlet Konservatuvarı’nda piyano öğrenimini Mithat Fenmen ve Tulga Çetiz ile sürdürdü. 1983 yılında “Üstün Yetenekli Çocuklar Yetiştirme Yasası” kapsamında KKTC Devlet Bursu ile Londra’daki Guildhall School of Music and Drama’da Prof. Joan Havill’in öğrencisi oldu. “Ulusal Mozart Yarışması”, “Oxford” ve “Hatfield” yarışmaları, “Franz Liszt Yorumları”nda birincilik ödüllerinin sahibi oldu, 1998 “Wigmore Hall”da vermiş olduğu resitaliyle müzik eleştirmenlerinden övgüler aldı.

Rüya Taner, konserlerinde bis olarak çaldığı türkü ve marşlara ilgi duyulduğunu görünce bu düzenlemelerini de kitaplaştırmış bir isim. Taner’e sorularımızı yönelttik.

  • KKTC’de, Türkiye’de ve dünyadaki konser temponuz ne durumda? Ne sıklıkla orkestra eşlikli veya solo resitaller veriyorsunuz?

Konserler çok değişken. Bu yıl Türkiye'de orkestra eşliğinde 23 konserim oldu. Birkaç ay önce Eskişehir'de bir konserim oldu. Bir yıldan beri yazar müzisyen Kürşat Başar ile “Bir Yazar, Bir Piyanist” buluşması adı altında on sekiz, on dokuz şehirde konserlerimiz oldu.

  • Solo konserleriniz dışında bir de Kürşat Başar ile düet yaparak dünyayı dolaşıyorsunuz. Bu projede nasıl müziklere yer veriyorsunuz?

Yaklaşık otuz yıl önce, Kürşat Başar'la Güneş Gazetesi sponsorluğunda İstanbul'da ilk verdiğim konser döneminde tanıştık. Ancak, ailelerimiz daha önce tanışmıştı; babası Kıbrıs'tayken Bayraktar Görevindeyken ailelerimiz bir araya gelmişti. Tesadüfen, bir röportaj yapmak için geldiğinde tanıştık ve o zamandan beri dostluğumuz sürüyor.
Ben Türkiye'de her şeyi yapmak istedim. Çalışmalarımda, kayıtlarımda ve konserlerimde her zaman Kürşat Bey'e zaten danışmıştım. Birkaç yıl önce, pandemiden hemen önce, onun konserlerine gitmiştim. Acaba birlikte ne yapabiliriz, nasıl olur düşüncesi orada başladı.
Ben solo eserler çalıyorum, ama birlikte türkülerimizi çalıyoruz. Film müziklerini araştırıyor ve piyano düzenlemeleri yapıyorum. Üstüne Kürşat Bey doğaçlama yapıyor. Farklı bir ikili oluşturduk. Genellikle saksafon ve piyano ikilisi yoktur alışılmadık bir ikili olduk. Dolayısıyla, festivallerin ilgisini çekti. Ayrıca, alıştıkları Batı müziğinin dışında türkülerimiz ve diğer eserlerimizle insanların beğenisini kazandık.
Teklifler gelmeye devam ediyor. Bu yıl birlikte İtalya, Brezilya ve Güney Afrika turneleri yapacağız. Ayrıca, Makedonya'ya da gideceğiz. Dolayısıyla, heyecan verici projelerle dolu bir yıl bizi bekliyor. Önümüzdeki ay mart ayında İtalya, Napoli'de başlayarak tekrar konserlerimiz olacak. Bu arada mart ayında hocalarım Mithat Fenmen ve Tulga Cetiz anısına Hacettepe Konservatuvarı Beytepe kampüsünde bir resitalim olacak. Gelen tekliflere göre değişebiliyor. Konser sayısı ayda iki üç kez oluyor. Bazen dört, bazen bir şey olmuyor, ama bu, çalışma tempomuzu azalttığımız anlamına gelmiyor. Çünkü sürekli yeni bir şeyler üretiyoruz.

MARŞLAR VE TÜRKÜLERİ KİTAPLAŞTIRDI

  • 2022 yılında Doğan Kitap’tan çıkan “Bir Kıbrıs Rüyası” adlı bir nota kitabınız bulunuyor. Bu kitaptan bahseder misiniz?

Bu proje, "Bir Kıbrıs Rüyası" adıyla yayın evine ulaştı. Doğan Solibri Yayın Evi tarafından piyasaya sürüldü. İçerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye'nin sevilen marşları ve Türkülerinden oluşan bir kitap. Marşlar ve türkülerde benim duyuşumla, benim armonik duyuşumla hazırlanmış piyano düzenlemeleri var. Bu çalışma, hobi olarak başladı ve konserlerimde ilgi gördü. Bunları konser sonlarında bis olarak çalmıştım. Bunları kimin düzenlediği sorulduğunda benim aranjmanlarım olduğunu belirttim. İlgi duyulunca bunları bir kitap halinde sunmak istedim. Doğan Solibri Yayın Evinden çıkan kitap şu an birçok kitabevinde satıştadır.

  • 2023’ün Şubat ayında Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılı için 100. Yıl Marşı bestelediniz. KKTC’li bir sanatçı olarak yavru vatandan Türkiye’ye armağan ettiğiniz bu eserinizin çıkış öyküsünü sizden öğrenebilir miyiz?

Türkiye'nin yüzüncü yıl kutlamaları nedeniyle bizi arayarak müziğini benim ve sözlerini de Osman Güvenir’in yazması için talepte bulunuldu. Biz de bunu iki gün içinde hazırlayarak kayıtlarını yaparak gerekli yere ulaştırdık. 29 Ekim’de yaptığımız bu marşı Türkiye'ye yavru vatan olarak armağan ettik.

DENKTAŞ DÖNEMİNDE BAŞLADI HER DÖNEM SÜRÜYOR

  • KKTC Cumhurbaşkanlığı Özel Sanat Danışmanlığı görevini yürütüyorsunuz. Sizce ülkemizin bölge ülkeleriyle kültür sanat alışverişi ne durumda? Yeterli işbirliği yapılıyor mu?

Merhum Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş döneminde onun himayesinde başlayan Kuzey Kıbrıs Uluslararası Bellapais Müzik Festivali her dönem gelen Cumhurbaşkanlarıyla devam ederek sürmektedir. Bu yıl yirmi altıncısı düzenlenen festivalimize Arjantin'den Tayland'a kadar Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden sanatçılar geliyor. Gelen sanatçılarla Kuzey Kıbrıs’ın adını duyurmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bu kapsamda katkı sağladığımızı düşünüyorum.

‘İKİLİ PROJELER BENİ MUTLU EDİYOR’

  • Bir Türk piyanist olarak gerçekleştirmek istediğiniz hayalleriniz nelerdir? Yakın vadede hayata geçecek albüm veya konser projeleri var mı?

Şu an hayallerimi kısmen gerçekleştirdiğimi düşünüyorum. Daha nice güzel konserler vermek, farklı orkestralarla, farklı ülkelerdeki konser salonlarında çalmaya devam etmek istiyorum. Konserlerime Solo kariyerim yanı sıra çeşitli oda müziği çalışmalarımla devam etmekteyim, ikili projelerde yer almak beni çok mutlu ediyor. Çünkü o heyecanı diğer bir kişiyle veya kişilerle paylaşıyorsunuz. Yurt dışında tek başınıza değil, birlikte müzik yapmanın güzelliği de budur. Aynı sahnede müzik yapmak harika bir deneyimdir. Son dönemlerde de Kürşat Başar'la yaptığımız ikili projelerimiz devam etmektedir.

YAVRU VATANIN CSO’SU

21 Nisan 2014 tarihinde kurulan KKTC Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, şef Ali Hoca, orkestra koordinatörü Mustafa Kofalı ve konzertmeister Nihat Ağdaç ile 2015 yılında çalışmalarına başladı. Kurulduğu günden itibaren klasik müziğin önemli isimleriyle sahne alan orkestra İdil Biret, Gülsin Onay, Fazıl Say, Alexander Markov, Emre Elivar, Soyong Yoon, Knut Weber, Krzystof Meisinger gibi isimlerle konserler verdi. Antoni Pirolli, Josef Suilen, Stanley Dodds’un da aralarında bulunduğu orkestra şeflerinin batonu altında başarılı konserlere imza atan orkestra çağdaş, çok sesli ve evrensel müzik kültürünü geliştirmeyi amaçlarken, ülkenin müziğini uluslararası sahnelerde tanıtmaya devam ediyor.

Sonraki Haber