Piyasalarda üretime dönüş sancısı
ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı tarifelerden bu yana küresel piyasalarda sert değer kayıpları durmuyor. Uzmanlar, ABD’nin ‘aşırı finansallaşma’ ve ‘sanayisizleşme’ sürecini daha fazla kaldıramaması nedeniyle üretime yöneldiğini ve bu değişimin piyasalarda çöküşe neden olduğunu belirtiyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı ek gümrük vergilerin ardından küresel borsalarda değer kayıpları devam ediyor. ABD borsalarında geçen hafta 2 günde 3 trilyon dolardan fazla kayıp meydana gelmişti. Wall Street piyasaları haftanın ilk işlem gününe de kayıplarla başladı. S&P 500 endeksi yüzde 3,2 ve Nasdaq 100 yüzde 3,6’lık düşüş kaydetti. Üç günlük kayıp yüzde 14’ü bularak 1987’deki ‘Black Friday’den sonraki en yüksek çöküş olarak kayıtlara geçti.
Avrupa'da borsaları da sert düşüşlerle karşılaştı. Frankfurt'ta endeks yüzde 10 geriledi, FDAX yüzde 4, Eurostoxx 500 yüzde 3,56 ve FTSE 100 yüzde 2,55 kayıp yaşadı.
Asya’da MSCI göstergesinde yüzde 7,9’a varan gerilemeyle son 16 yıldaki en büyük gün içi düşüş belirlendi.
JAPON BORSALARINDA SERT DÜŞÜŞ
En dikkat çekici kayıplar Japonya’da gözlendi. Japonya borsası Nikkei endeksi yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Nikkei 225 Endeksi, sabah saatlerinde yüzde 8,8’e kadar gerileyerek Ekim 2023’ten bu yana en düşük seviyesini gördü. Bankacılık hisselerini takip eden Topix Bankacılık Endeksi, gün içinde yüzde 17,3’e kadar düşüş gösterdi. Son üç işlem gününde Japon bankacılık sektörü, toplam piyasa değerinin yaklaşık yüzde 25’ini kaybetmiş oldu.
Küresel piyasalarda gün içinde; Hong Kong’ta yüzde 13,6, Tayvan’da yüzde 9,6, Japonya’da yüzde 9,5, İtalya’da yüzde 8,4, Singapur yüzde 7, Çin’de yüzde 7, Almanya’da yüzde 6,8, İspanya’da 6,4, Hollanda’da 6,2, Fransa’da yüzde 5,2, Hindistan’da yüzde 4,3’e varan değer kayıpları meydana geldi.
Türkiye’de de Borsa İstanbul haftaya yüzde 2,8’lik düşüşle girdi. Bankacılık endeksinde yüzde 4'ü aşan gerileme izlendi.
BITCOIN ALT ÜST OLDU
Bitcoin fiyatı da yüzde 10'luk bir zayıflamayla 75 bin doların altını gördü. Aralık 2024’te 107 bin dolara kadar çıkan bitcoin, bu sabah yüzde 30’a varan değer kaybını görmüş oldu. Piyasa değeri bakımından en büyük ikinci kripto para birimi olan Ethereum (ETH) da yüzde 20’lik sert bir düşüş yaşadı.
ABD Başkanı Donald Trump ise tarifelere karşı piyasalardaki düşüş tepkisine ilişkin yaptığı açıklamada "Hiçbir şeyin kötüye gitmesini istemem, ama bazen bir şeyi düzeltmek için ilaç almanız gerekir." diyerek Çin ile ticaret açığı sorununu çözmedikçe anlaşma yapmayacağının mesajını verdi.
JP MORGAN RESESYON BEKLİYOR
Yatırım bankası JP Morgan, gelişmelerden sonra 2025 yılı için ABD büyüme tahminini 1,6 puan aşağı çekerek eksiye düşürdü ve işsizliğin ciddi şekilde artabileceğini, yaklaşık 2 milyon Amerikalının işini kaybedebileceğini öngördü. JP Morgan’ın baş ABD ekonomisti Michael Feroli, “Artık, tarifelerin ağırlığı altında reel GSYH’nin daralmasını bekliyoruz. Tüm yıl için reel büyüme tahminimizi yüzde 1,3’ten yüzde -0,3’e düşürdük.” dedi.
‘TRUMP PLANSIZ DEĞİL’
Piyasalardaki gelişmeleri ve Trump’ın tariflerini Aydınlık’a değerlendiren ekonomist Serhat Latifoğlu, Trump’ın ‘sanayisizleşme’ politikasından çıktığını ve tekrar üretime yöneldiğini belirtti. Latifoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Sanki Trump, deli bir adammış ve hesapsızca politikalar uyguluyormuş gibi algı var. Ancak öyle değil. Elinde çok kesin bir plan var. Amerika'da üretimi tekrar desteklemek, Amerika'nın ‘sanayisizleşme’ politikasını ve ‘aşırı finansallaşmasını’ sona erdirmek. Bunun için de ithalatı kısıtlaması ve ithal ikamesine geçmesi gerekiyor. Bu yüzden bu adımlara başladı. Uzun vadede ‘aşırı finansallaşma’dan da çıkacak.
“Acil çözülmesi gereken iki tane büyük sorunu var Amerika'nın. Birisi cari açığı, diğeri de devasa bütçe açığı. Bir de borç sorunu var. Neoliberaller borca dayalı bir sistemi sevdikleri için ondan çok bahsetmezler. O yüzden para yaratması lazım.
SAVUNMA HARCAMALARINDA YÜZDE 40 İNDİRİM
“Savunma harcamalarıyla ilgili bir paket açıkladı. Buna göre yüzde 40 indirim olacak önümüzdeki 5 yıl içinde. Bu da askeri anlamda da çekilmesi demek. Şu ana kadar gördüklerimiz bunlar ama daha KOBİ’leri destekleyen paketler açıklayacaklar. Yurt dışı yatırımların ABD’ye dönmesi için ithalatı vergi alıp içeride üretime teşvik verecekler.”
Piyasaların,Trump'ın umrunda olmadığına dikkat çeken Latifoğlu, sonraki adımda da faizleri düşüreceklerini dile getirdi. Latifoğlu, şöyle devam etti:
“Trump, ‘sanayisizleşme’nin bittiğinin bilincinde. Planlarını Hazine Bakanı da çok A'dan Z'ye ayrıntılı anlattı. Diyor ki ‘40-50 yıllık politikalarımızın sonucu vatandaşın alım gücü azaldı. Artık düzeltmek için radikal adımlar atma zamanı.’ Bir plan çerçevesinde hareket ediyor.
“Küreselleşme dönemi kapandı. Çok kutuplu dünyanın; ithal ikameci, korumacı ekonomiler dönemi açıldı. Bundan sonra herkes kendi başının çaresine bakacak. Örneğin Almanya Amerika’da bulunan 1200 ton altınını isteyecek. Bazı Amerikalı yatırımcı fonlar Londra'dan çekildi. Japonya bile Çin ve Güney Kore ile gümrük anlaşması yaptı. Yani G7 tamamen dağıldı. Herkes kendi başının çaresine bakıyor. Amerika artık bu koruma, ve askeri, siyasi politikalarını dayatma yükünü kaldıramıyor.”
‘TÜRKİYE GÜMRÜK BİRLİĞİ’Nİ TASFİYE ETMELİ’
Türkiye’nin de ithal ikamesine dönmesi gerektiğini vurgulayan Serhat Latifoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önce Gümrük Birliği’ni yeniden gözden geçirmeliyiz. Çünkü bizim ekonomik sorunlarımızın temelinde bu Gümrük Birliği var. Avrupa Birliği'nin (AB) kapısına bağlandık. Gümrük Birliği de aleyhimize çalışıyor. Biz ithalata çok bağımlı bir ülkeyiz. Nasıl Amerika, Almanya ve diğer ülkeler ithal ikamesine yönelmeye başladıysa da bizim de yönelme zamanımız geldi artık.
“Yönelmezsek; hem gözümüzün önünde pazar erir ve rekabetçi gücümüzü kaybederiz. Bu sefer ihracat da yapamamaya başlarız. İthalatımız çok pahalı hale gelir. Çünkü bu tarifeler zincirleme etki yapar ve bizi de etkiler.
“Türkiye bölgesinde iddialı. En zayıf noktası ise ekonomi. Siz ekonomiyi mevcut koşullara uydurmazsanız iddianızı kaybedersiniz. Dolayısıyla da Türkiye'nin yapması gereken ilk şey, ekonomik statükoyu oluşturan Gümrük Birliği’nin tasfiyesi ile başlamak ve Avrupa Birliği ülkeleriyle teker teker anlaşma yapmak. Ayrıca alternatif pazar olarak BRICS’ yönelmek. BRICS gittikçe daha çok büyüyecek. İhracatçıların başta Çin olmak üzere alternatif pazarlara yönelmesinin zamanı geldi.”
Küresel resesyon ve kriz sinyali
Piyasalardaki dalgalanmalar hakkında Aydınlık’a konuşan ekonomist Hikmet Baydar da resesyon ve ciddi bir kriz meydana gelebileceğini ifade etti. Baydar, şunları söyledi:
“Bütün ülkelerin Trump’ın tarifleriyle ilgili sorunlar yaşamasını bekliyoruz. Bu da ciddi bir resesyon ihtimali anlamına geliyor. Çin, yüzde 34 vergiye tabii olacak. AB bile yüzde 20 vergiye tabii olacak. ABD’ye daha zor ürün satabilecekler. ABD’ye ürün satamayanlar, diğer piyasalara daha düşük kâr marjıyla ve daha agresif bir politikayla ihracat yaparak ürünlerini eritmek isteyeceklerdir. Dolayısıyla ABD dışında kıyasıya bir rekabet oluşacak. Bu hem dolarizasyonun tersine dönmesi anlamına gelebilir hem de yıllarca ABD’deki tüketimi karşılamak için kurulmuş tüm sistem sorgulanıyor. Bazı ülkelerin ciddi bir biçimde resesyona girmesini, belki de borçlarını ödeyememesini görebiliriz. Bu durumda piyasa dalgalarının devamını bekliyoruz. Tarifelerin etkilerini görene kadar bu dalgalanmalar devam edecek. Ancak şu bir gerçek, resesyon talebi daraltır. Talep daralınca ürün satmak daha zor. Daha alternatif piyasalara yönelemeyen firmaların da kapıya kilit vurması söz konusu olabilir. Bu durgunluk, ciddi bir kriz sinyali olabilir.”
YATIRIMCILAR NAKDE DÖNÜYOR
Piyasalardaki riskler nedeniyle yatırımcıların menkul kıymetlerden çıkıp nakde döndüğünü dile getiren Baydar, “ABD tahvilleri gibi teorik olarak sıfır risk sayılan ürünlere yatırma eğiliminin olduğunu görüyoruz. Ama önümüzdeki dönem bu tahvillerden çıkış yaparak tamamen nakde dönmek önemli hale gelebilir. Çünkü resesyon talebin daralması demek olduğu için daha düşük fiyat seviyelerinden ürün satılması demektir. O yüzden de yatırımcılar mümkün olduğunca nakde dönmeye çalışacaklardır.” diye konuştu.