Piyasanın dolar/TL beklentisi 20'yi aştı

Küresel piyasalarda durgunluk riski fiyatlanıyor. Enflasyona karşı merkez bankalarının uyguladığı şahin faiz politikalarının ekonomik aktiviteyi yavaşlatacağı öngörülüyor. Bununla birlikte yüksek enflasyonun da bir süre daha kalıcı olacağı ve durgunluk içerisinde enflasyonun yani stagflasyonun yaşanacağına dair beklentiler hakim. FED'in 75 baz puanlık faiz artırımı sonrası küresel borsalarda sert bir satış dalgası oldu. FED Başkanı Powell'ın teskin edici açıklamaları da fayda etmeyince perşembe günü ABD borsalarında AB borsalarındakine benzer oranda yüzde 3-4'lük düşüşler yaşandı. Asya'ya Japonya dışındaki borsalar ise satış dalgasından pek etkilenmedi. Şokun atlatılmasının ardından cuma günü ise Avrupa borsaları ve Türk borsasında yükselişler görüldü. Buna karşın ABD borsaları yılbaşına kıyasla yüzde 20 daha düşük seviyede.

TÜRKİYE VE JAPONYA ETKİSİ

Küreselde bozulan beklentilerin Türkiye'de de yansımaları piyasa oyuncuları nezdinde oldu. Merkez Bankası'nın dün yayımladığı piyasa katılımcıları anketinde 12 ay sonraki dolar/TL kuru 20.7 olarak tahmin edildi. Yıl sonu için dolar fiyatı tahmini de 18.89 TL oldu. Piyasa katılımcılarının yıl sonu enflasyon tahmini de yüzde 64.59'a yükseldi. Küreseldeki faiz artırım dalgasına karşın Japomnya ise duruşunu bozmuyor. Japonya Atlantik merkez bankalarının aksine faizler sabit tutma politikasını sürdürüyor. Yılbaşından bu yana Japonya'nın CDS'lerinde yüzde 17'lik bir artış oldu. Buna karşın ülkenin risk primi 20'lerde. Türkiye'nin risk primi ise en son 800'ün üzerine çıkmıştı. Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın yayınladığı rapora göre, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine bir yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku 182.4 milyar dolar oldu. Kısa vadeli borcun rekor kırdığı seriyi takip edenlerce ifade edildi.

NEBATİ: DÖVİZİN PAYI AZALDI

Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati de gelişmeler üzerine Adana'da düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Uygulamaya aldığımız Kur Korumalı TL Mevduat ve Katılma Hesabı (KKM) ile YUVAM Hesabı gibi destekleyici alternatif enstrümanlarla finansal istikrarı sağlamlaştırdık. 2021 Aralık ayında devreye aldığımız Kur Korumalı Mevduat Uygulaması sayesinde Döviz Tevdiat Hesaplarının toplam mevduat içindeki payı 10 puanın üzerinde azalmış; mevduatın vadesi ise iki katına çıkmıştır. KKM ayrıca döviz kuru istikrarına da katkı sağlanmıştır. Bununla beraber, kamuoyundaki bazı spekülatif tartışmaların aksine bütçeye oluşturduğu maliyet de sınırlı kalmıştır. KKM uygulamasının bütçeye olası maliyeti Bakanlığımız tarafından farklı senaryolar dahilinde yakinen takip edilmektedir. Çeşitli mecralarda gündeme getirilen şişirilmiş bazı rakamlar gerçeği yansıtmıyorlar. Diğer yandan, vatandaşlarımızın gelirlerine kıyasla aşırı borçlanmasının önüne geçmek ve kredi piyasasındaki ısınmanın makro dengeleri olumsuz etkilemesini önlemek amacıyla tüketici kredilerine yönelik makro ihtiyati politika çerçevesini sıkılaştırdık. Tasarruflarını milli paramız olan Türk lirasında değerlendirmek isteyen vatandaşlarımıza yeni bazı enstrümanlar da hazırladık. Bu kapsamda, tasarladığımız Gelire Endeksli Senetleri (GES) bireysel yatırımcılarımıza sunuyoruz. Buna yönelik talepleri 15 Haziran’dan itibaren almaya başladık ve önümüzdeki hafta 22 Haziran tarihine kadar talep toplama süreci devam edecek. GES’lerin getirisi yıllık minimum yüzde 23.04 olacak ve kupon getirileri vatandaşlarımıza üç ayda bir ödenecek. Şimdi, bu küresel dönüşüm sürecinde de benzer bir anlayışla kadınıyla, erkeğiyle, sanayicisi, çiftçisi, esnafı, ücretli çalışanıyla el ele verdiğimizde Türkiye’nin aşamayacağı hiçbir güçlük asla söz konusu değildir.”

İŞLEM HACMİ DARALIRKEN KREDİ KULLANIMI YÜKSELİYOR

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından açıklanan aracı kurumların 2022 yılı ilk çeyrek verilerine göre, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre, halka arzlarda dünyada yavaşlama yaşanırken, Türkiye’de artış sürdü.

Ernst&Young “Global IPO Trends” raporuna göre, dünyada geçen yılın ilk çeyreğinde 512 şirketin halka arzı gerçekleştirilirken, bu yılın ilk çeyreğinde halka arzı gerçekleştirilen şirket sayısı 321’e geriledi. 2022’nin ilk 3 ayında 11 şirketin halka arzı tamamlanırken, 2022’in ilk çeyreği itibarıyla aracı kurumlardan alınan veriler, gelecek dönemde toplam 88 halka arz projesinin planlandığını ortaya koyuyor. Bu tablo ise geçen yılki rekorun (52 şirket) üzerine çıkılarak halka arzda 2022 yılında tarihi rekor sayıya erişilebileceğine işaret etti. Geçen yılın ilk çeyreğinde 5.2 trilyon lira ile tarihi rekor seviyeleri yakalayan pay senedi işlem hacmi ise, bu yılın ilk çeyreğinde geriledi. TSPB verileri, 2022 yılının ilk çeyreğinde pay senedi işlem hacminin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 azalarak 4.9 trilyon liraya gerilediğini ortaya koydu. TSPB’nin aracı kurumlardan derlediği verilere göre, aracı kurumların müşterilerine kullandırdığı kredi hacmi bu yılın ilk çeyreği itibarıyla, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 73 oranında artarak 13.7 milyar liraya çıktı. Veriler, kredi kullanan yatırımcı sayısının ise 32.8 bin kişiye çıktığını gösterdi.