PKK'dan kaçıp TGB'ye üye olmuştu! PKK'ya ihanet ettiği gerekçesiyle DEM Partili Diyarbakır Belediyesi'nden işten çıkarıldı

DEM Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde işçi kıyımı devam ediyor. Bu kez de 2018 yılında terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan ve 2021 yılında teslim olup, yeni bir sayfa açan Mustafa Biçer'in işine son verildi.

Evlat nöbetinin öncülerinden Ayşegül Biçer'in terör örgütünden kaçan oğlu Mustafa Biçer, PKK'dan kaçmış ve nöbet tutan ailesine kavuşmuştu. PKK'dan kaçtıktan sonra askere giden ve TGB'ye üye olan Biçer, "PKK'ya ihanet gerekçesiyle" Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ndeki işinden çıkarıldı. Biçer'in işten çıkarılmasına ise TGB'den tepki gecikmedi.

'PKK'YA İHANET GEREKÇESİ'

PKK'ya ihanet ettiği gerekçesiyle Mustafa Biçer'in işten çıkarılmasına tepki gösteren Türkiye Gençlik Birliği (TGB) açıklama yayınladı. Resmi sosyal medya hesabından açıklama yayınlayan TGB, "PKK-DEM işbirliğiyle dağa kaçırıldıktan sonra Diyarbakır Annelerinin mücadelesiyle PKK zulmünden kurtulan Mustafa Biçer kardeşimiz, yine terör örgütünün hedefinde. Mustafa Biçer, "PKK'ya ihanet ettiği" gerekçesiyle işten çıkarıldı. PKK'nın partisine karşı verdikleri haklı mücadelede Mustafa Biçer ve arkadaşlarının yanındayız. Kardeşlerimizi dağa kaçıran, emekçinin ekmeğiyle oynayan DEM Parti kapatılsın, belediyelerimiz PKK işgalinden kurtarılsın." ifadelerini kullandı.

'BELEDİYEYE ÇÖREKLENMİŞ TERÖR TAŞERONLARI'

Biçer'in işten çıkarılmasıyla ilgili TGB Genel Başkanı Kayahan Çetin ise "Belediyelerimizin gençleri dağa kaçıran PKK partisine teslim edilmesinin sonuçlarını yaşıyoruz. Belediyeye çöreklenmiş terör taşeronları Mustafa Biçer kardeşimizi terör örgütüne ihanet etmekle suçlayarak işten çıkardı." dedi.

'BU ZULME SESSİZ Mİ KALINACAK'

Çetin'in açıklamaları şöyle:

"PKK adına yapılan bu zulme sessiz mi kalınacak? Diyarbakır Annelerinin destansı mücadelesine sırt mı çevrilecek? Terör örgütünün belediyesi olmaz, siyaset yapamaz, gençleri dağa kaçıramaz, kardeşlerimizi tehdit edemez. Mustafa Biçer ve arkadaşlarının sonuna kadar yanındayız."

AYDINLIK'A ANLATMIŞTI

PKK'dan kaçıp teslim olan oğlu Mustafa Biçer, örgütte yaşadıklarını Aydınlık'a anlatmıştı.

HDP-PKK bağlantısını da anlatan Mustafa Biçer, "HDP, esnaftan haraç keserek PKK'nın finansını sağlıyor" dedi. Biçer, örgütün kendisini kandırıp dağa kaçırma sürecini, örgütte olanları ve teslim olduktan sonra yaşadıklarını, HDP-PKK ilişkilerini özetle şöyle anlattı:

'İNTERNETTEN KANDIRILDIM'

"2018 yılının kasım ayında terör örgütü PKK tarafından internetten kandırılarak kaçırıldım. O zaman yaşım 16'ydı. Örgüt, 'IŞİD'e karşı burada İslam savaşı var. Savaşmanız lazım.' şeklinde videolar paylaşmıştı. Örgüte gittiğim ilk gün, daha Türkiye tarafındayken pişman oldum. Eve gitmek istiyorum, dedim. Örgüt tarafından korkutularak orada kaldım. Zorla beni Şanlıurfa'dan Suriye tarafına geçirdiler. İlk gün eve gitmek istediğim için örgüt tarafından tutuklandım. Küçük bir banyoda tutuklu kaldım.”

'ÖRGÜTTE DOĞAN BEBEKLER MAHMUR'A GÖTÜRÜLÜYOR'

"Urfa'da evinde kaldığımız kişi kendini korucu başı olarak tanıttı. Sonra Suriye tarafından gelen iki kaçakçı bizi zorla Tel Abyad bölgesine geçirdi.

"Örgütte tecritte kaldım. İnsanlık dışı bir durumdu. Örgütte kaldığım süre içinde hep eve dönmek istiyordum. Ama örgüt içinde güvensizlik çok olduğu için kimse kimseye böyle şeyleri söyleyemiyordu. Onun için sabrettim, bekledim. Bu süre içinde örgütte birçok kirli şey gördüm. Hamile kalan kadınları bile gördüm, çocuklar doğar doğmaz Mahmur Kampı'na gönderiliyor.”

'YALAN EĞİTİMLER VERİLİYOR'

"Örgüt, ideolojik eğitimlerle mensuplarının beynine kirli şeyler sokup kandırmaya çalışıyor. Örgüt içi kaçışlar en çok 2004 ve günümüzde oluyor. Örgütte çözülmeler başlamıştı. Örgüt, ideolojik eğitimlerle mensuplarının beynine kirli şeyler sokup kandırmaya çalışıyor, 'Zulüm var, dilinizi konuşamıyorsunuz.' diyerek. Ama gerçeğe baktığımızda öyle bir şey yok. 90'lı yıllarda Kürtçe konuşamıyorken, şu anda, Allah Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan razı olsun, rahatça resmi dairelerde Kürtçe konuşabiliyoruz, Kürtçe filmler yapılıyor.”

‘ÖRGÜTE İNANMAYAN BİRÇOK KİŞİ VAR’

“Örgütten kaçışlar çoğaldığından dolayı örgütte telefon yasaklandı. Sonra Türk kanalların izlenmesi bile yasaklandı. Ben Kürt asıllı bir Türk vatandaşı olduğum için Türkiye'de gerçekleri gördüm. Dilimi konuşabiliyorum, özgürce gezebiliyorum. Onun için onların verdiği bu eğitimlere ben inanmadım. Benim gibi inanmayan birçok kişi vardı. Onlar da zaten daha önce teslim oldu, teslim olmaya da devam ediyorlar.

“Benim örgüt içerisinde gördüğüm en küçük kişi 13 yaşındaydı. Suriye tarafından bazı aileler fakir oldukları için kendi çocuklarını getirip örgüte veriyorlardı. Sırf örgüt onlara para versin diye. Küçük yaşta bir çocuğa siz nasıl silah verirsiniz?

Sonraki Haber