PKK'lı Karasu'dan tehdit Diktatörler gibi seçimle değil mücadele ile devrilecek

PKK'nın yayın organı Medya Haber’de konuşan Mustafa Karasu, seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan kazandı diye herhangi bir karamsarlığa girilmemesi gerektiğini ifade ederek etkili mücadele ile iktidarın devrileceğini söyledi.

AK Parti hükümetinin hâlâ zayıf olduğunu ve mücadeleyle yıkılacağını ifade eden Karasu, “Bu bakımdan faşizmin bu kadar sertleşmesi, saldırısı, seçimle gitmek istememesi şu anlama geliyor: Dünyanın diğer yerinde diktatörler nasıl düşüyorsa bu da bu hale gelecektir. Erdoğan'ın sonu böyle olacaktır. Diğer diktatörlerin düşmesi gibi olacaktır. Çünkü çok saldırgandır. Faşizmi en koyu biçimde uyguluyor. Eğer mücadele edilirse tabii bu kırılma yaratılabilir.” şeklinde konuştu.

Karasu seçimlerle ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: "Türkiye'de demokrasi olursa Kürtler yararlanır. Kürtler yararlanmasın diye demokrasiden kaçınılıyor, demokrasi karşıtlığı yapılıyor, demokratik adımların önü alınıyor, demokrasi düşmanlığı yapılıyor. Bu gerçeği bilelim. Seçimler oluyor ama seçimler gerçek anlamda bir demokratikleşmenin parçası haline gelemiyor.

'SEÇİMİN NE ANLAMI VAR!'

"Türk devletinin AKP-MHP rejiminin özellikle de çöktürme plandan sonra son 8 yıldır tüm hedefi, Kürt halkının özgürlük mücadelesini çöktürmek, tasfiye etmektir. Bütün iç politikasını, dış politikasını buna dayandırmış. Kürt varsa ben ezeceğim diyor. Vatan söz konusu olduğunda gerisi teferruattır diyorlar. Seçim de demokrasi de teferruattır. Şu anda tümden Kürt halkının özgürlüğünün tasfiyesini hedeflemişler. Böyle bir iktidarın adil bir seçim yapacağı düşünülebilir mi? Ya da onların kendi masalarında konuştuklarına bakalım. Beka sorunu diyorlar değil mi? 'Türkiye'nin bekası için, Türkiye'nin birliği için bir seçim yapacağız.' diyorlar. Bunlar söz konusuyken seçimin ne anlamı var? Bu politikalara hizmet etmek için, yeniden meşruiyet kazanıp, bu politikaları etkili sürdürmek, saldırıları arttırmak için seçim yaptılar.

İTTİFAK POLİTİKASI

"HDP'nin seçimlere ittifakla girme politikası doğru bir politikadır. Bu ittifaklar politikasının doğruluğunu tartışmak, bu ittifak politikası konusunda kuşku uyandırmak, sadece AKP-MHP iktidarına yaramaz, aynı zamanda HDP'nin Türkiye demokrasi güçleriyle birlikte mücadele projesini sabote etmek olur. Bu, Türkiye'deki demokrasi güçleriyle Türkiye'yi demokratikleştirme ve Kürdistan'ı özgürleştirme, Kürt sorununu çözme politikasını sabote etmek olur.

'MÜCADELE ETMEDİLER'

"Millet İttifakı'nın önemli yanlışları oldu. En başta kayyumlara, dokunulmazlıklara tutum koymadılar. Aman sokağa çıkmayalım, aman tepki göstermeyelim, dediler ve halkın mücadelesinin önünü aldılar. Önünü aldılar ve bu yönüyle etkili bir mücadele veremediler. İşte Erdoğan Cumhurbaşkanı olamaz diye düşündüler. YSK’ya karşı koyamadılar, baskı altına alamadılar. Şunu göze almaları gerekiyordu; seçimle gitmez, o zaman mücadele edeceklerdi. Seçimle götürme de bir mücadele işiydi ve mücadele etmediler. Ondan sonra her türlü baskıyı yaptı, her türlü uygulamayı yaptı, her türlü imkanını kullandı, hile yaptı. Her türlü baskı normalleşti. Bu bakımdan sistem içi muhalefetin gerçekten de tutumları çok zayıf kaldı. Eğer bunu görmezlerse durum daha da kötüye gidebilir kendileri açısından. Ya da bunların yedeği haline gelirler. Evet, CHP uzun süre böyle bir paydalık yaptı.

"Faşizme karşı mücadele sadece seçim mücadelesi değildir. Seçimde istediği sonucu alamadı AKP. Meclis'te çoğunluk aldı, Erdoğan kazandı diye herhangi bir karamsarlığa düşmemek lazım. Bu, her şeyi seçimden beklemek anlamına gelir. Bizim böyle bir yaklaşımımız olmadı. Ama tabii ki seçimleri de mücadelenin parçası haline getirmek ve böyle görmek gerekiyor. Ama sadece seçimle sonuç alacağını düşünmek, sistem içi muhalefetin işi olabilir. Sonucu da halkla, halkın örgütlenmesiyle, etkili mücadelesiyle alacağız, tutumlarla alacağız. Bu iktidar, bu faşizm zayıflamıştır, hala zayıftır. Bu yönüyle mücadele edilirse bu iktidar devrilir, kırılır."

Sonraki Haber