PKK’nın Irak’tan Suriye’ye giden lojistik hattı kesilecek

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Başkanı, Em. Kurmay Albay Eray Güçlüer, terörle mücadele konusunda Türkiye ile Irak arasında yürütülen görüşmelere ilişkin Aydınlık'a değerlendirmelerde bulundu. Olası bir ortak harekâta ilişkin sorumuzu yanıtlayan Güçlüer, şunları söyledi:

“Bunun tek bir operasyon gibi değerlendirilmesi doğru olmaz. Bu bir operasyonlar zinciri. Bir strateji var ve bu strateji 1 sene önce hazırlandı. 22 Aralık'ta düğmeye basıldı. İçerisinde belki onlarca operasyon var. Yani bir kolordu hazırlandı, gitti, darmadağın etti, çıktı ya da kaldı gibi düşünmemek lazım. Nitekim şu anda da Metina, Zap bölgelerinde operasyonlar yapılıyor. Bu aslında siyasi ve stratejik bir operasyon. 20 bin kilometrekarelik kuzeydeki dağlık alan tamamen kontrol altına alınacak. Burayı kontrol altına aldığınızda, teröristlerin daha güneyde düz alanda tutunma şansları çok azalıyor. Yerleşim yerleri içerisinde ya da yer altı tünellerinde saklanmak zorunda kalıyorlar. Ama, kekliği de düz ovada avlarlar. Dolayısıyla dağların kontrolü, teröristleri daha kolay etkisiz hale getirmek için elverişli şartlar sağlıyor.”

GÜÇLER BİRLEŞTİRİLİYOR

Diğer yandan, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi içerisinde Barzani, Talabani, Arap aşiretleri ve Türkmen gruplar olduğunu hatırlatan Güçlüer, “Bunlarla da ortak bir askeri ve siyasi güç oluşturuluyor. Bu grupların silahlı güçleri birleştirilerek PKK'ya karşı bir cephe hattı yaratılıyor. İşte teröristleri bu hat süpürecek.” dedi. Türkiye'nin de bu dörtlü grubun içerisinde yer alacağını belirten Güçlüer, “Oradaki üs bölgelerimizin sayıları artırılacak. Ateş, hareket ve manevra kabiliyeti yüksek zırhlı ve mekanize unsurlarla bölgedeki Türk üsleri takviye edilecek, yeni üsler açılacak.” bilgisini paylaştı.

Böylece bölgede yeni bir jeopolitik durumun ortaya çıkacağını vurgulayan Güçlüer, “Türkiye dağlık bölgelerden çekilmeyeceği ve bölgede kalıcı olacağı için, diğer aktörlerin de farklı zamanlarda farklı hareket etme şansları ortadan kalkacak.” diye konuştu.

İlaveten Irak Merkezi Hükümeti'ne bağlı güçlerin de işin içine katılacağını belirten Güçlüer, şöyle devam etti: “Türkiye şu anda Bağdat ile diplomatik ilişkiler geliştiriyor. Özellikle Sincar bölgesinde Merkezi Hükümet'in mücadeleye katılması, yine terörün temizlenmesiyle birlikte Kalkınma Yolu projesinin hayata geçirilmesi gündemde. Tüm bunları topladığınızda, bir tane değil, çok sayıda ve çok yönlü bir operasyona işaret ediyor.”

'SURİYE'YE GİDEN LOJİSTİK HAT KESİLECEK'

Harekatın hedeflerinden birinin de PKK'nın Irak üzerinden Suriye'ye giden lojistik hattını kırmak olduğunu belirten Güçlüer, ABD'nin harekat karşısında nasıl bir pozisyon alacağını sorduğumuzda ise şu değerlendirmede bulundu:

“Amerika'nın artık Irak'ta Türk Ordusu'nu durdurabilecek gücü yok. Amerika'nın en güçlü kozu, dağlık alanları kontrol edebilme kabiliyetimizin olmayışıydı. O nedenle kolordumuz bölgeye girip geri çıkıyordu. Ancak şimdi sabit üslerin, kalekolların sayısı artırılarak 40-50 kilometre derinliğe kadar olan alan kontrol edilecek. Zaten sonra düz alan başlıyor. 90'lı yıllarda, 2000'li yılların başında bunu yapamıyorduk, teknolojik gücümüz yoktu ama şimdi var. Çakır füzesi var, SİHA'lar/İHA'lar var... Her noktayı kontrol edebilecek güç ve kabiliyete ulaştık. Dolayısıyla bu operasyona her kim ki karşı koymaya, direnmeye çalışır, PKK gibi değerlendirilir.”

Bu operasyonun artık kesinlikle yapılacağını, bu konuda tereddütü olmadığını belirten Güçlüer, bir soru daha ortaya atarak yanıtını veriyor:

“O zaman şunu soralım? Suriye'deki durum ne olacak? Irak'ta böyle bir durumla karşı karşıya kalan PKK, Suriye'de de barınamaz. Bu durum Türkiye'nin dört bölgede tamamlaması gereken operasyonlarını yapmasına da imkan sağlar. Ayn el Arap, Münbiç, Tel Rıfat... Bu bir domino etkisidir. Irak'ta PKK giderse, Suriye'de kalamaz.”