Sabaha kadar süren emek nöbetinden bildiriyoruz: Polonez önünde gün kararlılıkla aydı

Sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan Polonez işçileri, önceki gece Ataşehir’deki Genel Müdürlük binası önünde nöbetteydi. İşçiler, anayasal haklarını sonuna kadar kullanacaklarını ve işe dönmek için her türlü çabayı göstereceklerini belirtti

Ürdün sermayeli Polonez sucuk fabrikasında çalışırken daha iyi koşullar için sendikaya üye olan işçilerden 146’sının işten çıkarılmasının üzerinden neredeyse bir ay geçti. İşçiler fabrika, İstanbul Valiliği ve Çatalca Kaymakamlığı önünde yaptıkları eylemlerini önceki gün Polonez Genel Müdürlüğü önüne taşıdı. Burada Polonez şirketinin yöneticilerine seslenen işçiler çocuklarını yanlarına aldı, bebeklerini eve bıraktı, şirket önünde sabahladı.

Aydınlık gazetesi olarak eylemlerin en başından beri olduğu gibi işçilerle gece de beraberdik. Konuştuğumuz tüm işçilerde, kararlılık duygusu hep ön plandaydı. Vatan Partisi de gece işçilerle beraberdi. Vatan Partisi İstanbul İl Başkanı İbrahim Okan Özkan ve il yöneticileri işçileri hiç yalnız bırakmadı. Sanatçı Mustafa Altınkaya, işçilerin yanına bağlamasıyla oturdu. Çeşitli yörelerden çaldığı türkülerle işçilerin direnişine destek verdi. İşçiler hep bir ağızdan türkülere eşlik etti. Çaylar dağıtıldı, yürekler ısındı.

Gece kolay geçmedi. Şirket önüne çadır kurup içine yatak koyarak sabahlamadılar. Kaldırımlara serdikleri halı ve kilimlerin üzerine uzandılar. Birbirlerine sıkı sıkıya sarılıp soğuktan korunarak uyudular. Gece çim sulama sistemleri çalışınca ıslandılar; yılmadılar, haklarını aradılar…
İşçiler Aydınlık’a verdikleri röportajlarda şu mesajları verdileri:

‘BİZ DAHA İNATÇI OLACAĞIZ’

- Sırma İlhan:

“4 senedir Polonez fabrikasında çalışıyorum. 28 gündür mücadele ediyoruz. Bugün de şirketin genel müdürlüğünün önünde sabahlıyoruz. Yılmadan, yorulmadan hakkımız olan insanca çalışama koşullarını ede edene kadar, sendikaya üye olma hakkımızı elde edene kadar mücadele edeceğiz. İşten çıkarma nedeni olarak Kod 46’yı kullandılar. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. İş yeri her defasında daha fazla çirkinleşiyor. Bize böyle yapmaya hakkı yoktu. Onlar inantlaştıkça biz daha da inatçı olacağız. Bir an önce yola gelmeleri lazım.”

‘DAHA DA GÜÇLENİYORUZ’

- Satı Savaş:

“Biz bir SMS ile hiç hak etmediğimiz bir şekilde işten çıkartıldık. Ben de 4 yıldır bu fabrikada çalışıyordum. Çalışmaya gelince çalıştırıyorlardı ama Kod 46’yı nasıl yapıştırdılar üzerimize hala anlamış değiliz. Ama onlar böyle yaptıkça biz daha da güçleniyoruz. Mücadelemiz daha da coşkuya ulaşıyor.”

‘EVİMİZ BİLDİK AMA HIRSIZLIKLA SUÇLADILAR’

“18 yıldır Polonez’de çalışıyordum. 24 Temmuz’da kısa bir mesajla işten çıkarıldığımızı söylediler. Biz delikanlı gibi buradayız. Onlar da delikanlıysa bizim karşımıza çıksınlar. 45 kodunun açıklamasını yapsınlar. Biz bunu istiyoruz. Kaçmasınlar, korkmasınlar. Biz 18 yıldır o fabrikaya emek verdik. O firmayı firma yapan bizlerdik. Bizi Kod-46 ile yani hırsızlık suçlamasıyla işten atmaları çok incitti. Yıllarca emek verdiğimiz, artık evimiz olarak gördüğümüz bir yerde bu muameleyi görmek çok acıttı içimizi. Ama hakkımız olanı alana kadar mücadeleyi bırakmayacağız. Bugün de burada sabahlıyoruz. Mücadelemizi her alanda sürdüreceğiz.”

‘MÜCADELEMİZDEN DÖNMEYECEĞİZ’

- Seda Kurt Altıntaş:

“Polonez direnişinin 28’inci gününde Polonez Genel Müdürlüğü’nün önündeyiz. Bu gece buradayız. Her ne olursa olsun direneceğiz. Biz hakkımızı almadan mücadelemizden dönmeyeceğiz. Hakkımızı almadan kimseye kurtuluş yok.”

‘ANAYASAL HAKKIMIZI SAVUNACAĞIZ.’

- Sevcan Ülkü:

“Direnişimiz bir aya yaklaştı. Bu direniş zafere ulaşana kadar da devam edecek. Anayasal hakkımızı sonuna kadar savunacağız.”

‘KARARLIYIZ VE HAKLIYIZ’

- Saniye Taş:

“Mücadelemiz devam edeceğiz ve asla da bırakmayacağız. Kararlıyız ve haklıyız. Ve hakkımızdan vazgeçmiyoruz. Gerekirse Erdoğan’ın kapısına kadar giderim. Durmak yok mücadeleye devam.”

‘İKİ BUÇUK YAŞINDAKİ KIZIMI BIRAKIP GELDİM’

- Özlem Kutlu:

“Ben iki buçuk yaşındaki kızımı bırakıp geldim buraya. 9 yıldır bu fabrikada çalışıyordum. Dört tane çocuğum var. Ben oraya başladığımda çocuklarım daha çok küçüktü. Şimdi bizi fabrikadan hırsızlık suçu bahanesiyle attılar. Ama ne çaldığımıza baksınlar, ispat etsinler. Bize ramazanda koli veriyorlardı. Üzerine de ‘Teşekkürler Polonez ailesi’ yazıyorlardı. Ailemiz diyen bir kişi hırsızlık iftirasıyla işçilerini işten atar mı?”

‘KIVILCIM YAKTINIZ ATEŞE DÖNÜŞECEK’

Vatan Partisi İstanbul İl Başkanı İbrahim Okan Özkan gece yaptığı ziyarette işçilere hitaben bir konuşma yaptı. Başkan Özkan şu ifadeleri kullandı:

“Biz sadece yanınızda değil, emrinizdeyiz. Biz sizden emir bekliyoruz. Sizin bizden ricanız bizim açımızdan emirdir. O yüzden ilk günden bu yana omuz omuzdayız. Başarılı olacağımız kesin. Başarı olacağımızı nereden görüyoruz? Tekgıda-İş Sendikası'nın verdiği bu mücadeleden. Sizlerin iradesinde bunu görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası vardır. O anayasada da işçilerimizin sendikalı olma hakkı tanımlanmıştır. Bu anayasal hakkınızı kimse sizin elinizden alamaz.”

ÇÖZÜM SİYASETTE TEMSİL

“Ancak maalesef işçiler siyaset nezdinde temsil edilmediği müddetçe yine işten çıkarılacak. Eğer işçiler siyasette temsil edilmezse yine sendikalı olma haklarına saldırı olacak. Bu nedenle işçi sınıfı siyasette temsil edilirse, TBMM’de 600 milletvekili içerisinde bir tane dahi işçi bulunsa başlı başına oranın havasını değiştirir. Ancak şu anda sizin talebinizi anlamayan, derdinizle dertlenmeyenler bugün Türkiye'nin siyasetine yön veriyor.

"O yüzden işçinin artık siyasette temsili için tam anlamıyla elini taşın altına koyup, o mücadeleye göğüs germesi gerekiyor. Bunun için de önümüzdeki dönemde bizi çok daha büyük mücadeleler bekliyor. Siz bir kıvılcım yaktınız. O kıvılcımı hep beraber ateşe dönüştürmek için görev başındayız. Önümüzde üreticilerin milli hükümetini kuracağımız, üreticilerin gerçek anlamda baş tacı olacağı dönemler bizi beklemektedir.”

Sonraki Haber