Polonez işçisine bir barikat daha!

İstanbul Çatalca’da kurulu Ürdün sermayeli sucuk üreticisi Polonez Gıda fabrikasında çalışırken sendikaya üye oldukları için işten çıkarılan 146 işçinin işe iade talebiyle verdiği mücadelede 150 gün geride kaldı. İşçiler, Tekgıda-İş Sendikası ile beraber Ankara’ya yapacakları “Anayasal Hak Yürüyüşü” için dün Kartal Adliyesi önünden yolun açılmasını istedi.

Sık sık “Anayasal hakkımız engellenemez”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Polonez işçisi kazanacak” sloganlarının atıldığı eylemde işçiler Ankara yolu açılana dek Kartal Adliyesi önünden ayrılmayacaklarını söyledi. “Yeter artık sömürülmek istemiyoruz!” sesi yükseldi.

YİNE POLİS ABLUKASI!

Seslerini Çatalca’dan duyuramadıkları için Ankara’ya gitme kararı alan işçilerin 10 gün önce fabrika önünden başladıkları yürüyüş Çatalca Adalet Sarayı önünde engellenmiş; işçiler de açlık grevine başlamıştı. Bir haftayı aşkın süredir soğuk ve açlığa rağmen 7/24 Çatalca Adliyesi önünde nöbette olan işçilerden bir kısmı dün Gülsuyu mevkiinden Kartal Adliyesi önüne yürüdü. Burada yapacakları basın açıklamasının ardından Gebze Adalet Sarayı’na doğru devam etmek isteyen işçiler yine polis ablukasıyla karşılaştı.

‘TEK AMACIMIZ İŞBAŞI YAPMAK’

Kolluk kuvvetleriyle uzun süren müzakerenin ardından Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya basın açıklaması yaptı:

“Bizler 150 gündür direnen Polonez işçileri olarak bugün Kartal Anadolu Adliyesi önündeyiz. Günlerdir ‘Bize yolu açın, biz Ankara’ya gideceğiz.’ diyoruz. Çalışma Bakanlığı, Polonez işçilerini haklı buldu. Teftiş Kurulu raporları ‘Polonez işçileri haklıdır, sendikal nedenle işten çıkarılmıştır.’ dedi. Bu ülkede Anayasa’nın 51’inci maddesi sendikal örgütlenmenin bir hak olduğunu söylemekle beraber maalesef ki patron 146 Polonez işçisini 5 ay önce kapının önüne koydu. Biz Polonez işçileri olarak büyük bir mücadele veriyoruz, amacımız tekrar o fabrikada işbaşı yapmak ve Ürdünlü işverenin anayasal haklara saygı duyması.”

NEDEN ADLİYE ÖNÜNDELER?

“Bize destek olması gereken devlet, önümüzde barikat kurdu.” diyen Karlıkaya şöyle devam etti:

“Biz anayasal bir hak mücadelesi veriyoruz. Bu adliyede olmamızın sebebi de yargıya olan inancımızın tazelenmesi! İşten çıkarılalı 5 ay oldu, daha davalarının ön inceleme mahkemesi görülmedi. Bir buçuk yıl beklenecek, sonra mahkemeyi kazanacağız. İstinafa gidecek, 8 ay da orada bekleyecek. Bu ülkenin yasaları ‘bu davalar 4 ay içinde sonlandırılır’ diyor ama maalesef durum bu!

EMEKÇİLER ADLİYE ÖNÜNDE SÜRÜNÜYOR

“Polonez işçilerinin tek talebi bu ülkeyi yönetenlerin Polonez patronlarını çağırıp ‘bu işçilerin hakkını ver’ diyebilmesidir. Bizim önümüzde yargıya engel koyanlar! Neden mi adliyeler önüne gidiyoruz? Çünkü bu ülkede biz yargıya gittiğimizde sürünmekten başka şansımız yok. Kavgamız bunun kavgası. Polonez işçileri bedeli ne olursa olsun Ankara’ya yürüyecek. Ankara’daki yetkililerden de talebimiz tektir: Madem ülkeyi yönetiyorsunuz patronların değil işçilerin tarafında olmak zorundasınız!

“Bize yolu açın: Gebze Adliyesi’ne gideceğiz. Aksi takdirde yol açılana kadar Kartal Adliyesi önünde bekleyeceğiz. Çünkü bu sadece Polonez işçisinin değil bütün Türkiye işçi sınıfının mücadelesidir.”

‘SESİMİZİ DUYURACAĞIMIZ YER ANKARA’

Aydınlık’a konuşan Tekgıda-İş Sendikası Avrupa Şube Başkanı Fikret Yılmaz da “Çalışanlar ne zaman anayasal hakkını kullanmaya kalkıyor, aynı şeylerle karşılaşıyoruz.” dedi. Yılmaz, “Çünkü sendikalı olduklarında sosyal haklarıyla, ücretlerindeki pazarlık haklarıyla iyi şartlara sahip olacaklar. Bu haklarını kullandıklarında karşılaştıkları tablo bu gördüğünüz tablo.

"Polonez işçileri de haklarını kullanmak istiyor ancak işveren buna kayıtsız kalıyor. Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve ilgili tüm devlet yetkililerinden bu konuya sağduyulu yaklaşmalarını bekliyorlar. Bu olmadığı takdirde de başka bir çaremiz yok devam edeceğiz. Ankara yürüyüşümüze de devam edeceğiz. Devlet yetkilileriyle de temaslar kuruldu ancak sonuç alınamadı. Artık sesimizi duyuracağımız yer Ankara!”