Polonez işçisi kararlı: 81 ili buraya yığarız
Sendikal haklarını talep ettiği için 55 gündür mücadele eden 146 Polonez işçisi ve aileleri, ‘Hakkımızı alana kadar buradayız. Devlet yetkililerini bekliyoruz.’ dedi
İstanbul Çatalca’da güneş, dün Polonez işçilerinin kararlılığıyla doğdu. Anayasa ile korunan sendikal haklarını kullandıkları için işten çıkarılan 146 Tekgıda-İş Sendikası üyesi işçi, fabrika önü direnişinde 55 günü geride bıraktı. Gün doğmadan eylem alanında buluşan işçiler, hukukun yalnız işverenler için değil işçiler için de uygulanmasını istedi; oturma eylemi düzenledi.
Mücadele dışarıda kararlılıkla sürerken fabrikada çalışmaya devam eden işçiler de sloganlarla, alkışlarla arkadaşlarına destek verdi. Sendika düşmanı Ürdün sermayeli işveren ise boş durmadı. Taşeron işçiler hukuk çiğnenerek arka kapılardan fabrikaya sokuldu; sendika üyelerine mobbing (bezdiri) uygulandı. Öte yandan sendikanın yaptığı destek çağrısıyla alana emek dostları da geldi.
AMBULANSLA HASTANEYE KALDIRILDI
2 yıldan 20 yıla kadar kıdemli ve gıda sektöründe çalışmak için yetkin işçilerin yerine gündelikçi, yabancı işçilerle üretime devam edildiği daha önce de işçiler ve sendika tarafından dile getirilmişti. Bunun trajik sonuçları herkesin gözü önünde meydana geldi. Fabrikada iki saat içinde iki iş kazası meydana geldi. Bir işçi ambulansla hastaneye kaldırılırken diğeri fabrika aracıyla çıkarıldı. İşçilerden birinin kafa üstü düştüğü ve durumunun ağır olduğu öğrenilirken diğer işçinin elinin kesildiği görüntülere yansıdı.
KADIN İŞÇİ FENALIK GEÇİRDİ
İçeride çalışmaya devam eden sendika üyesi işçilere, fabrika yöneticileri tarafından baskı yapıldığı da aktarıldı. İşçiler, dün meydana gelen iş kazalarının da etkisiyle sağlıklı şekilde çalışmakta zorlandı. Kadın işçilerden birinin fenalık geçirdiği öğrenildi.
GERGİNLİK BİTMEDİ
Sabah saatlerinden itibaren emniyet ile işçiler arasında zaman zaman gerilim meydana geldi. İşçiler direniş alanına ait olan fabrika önündeki bölgede oturdu. İşçiler, araç geçişlerini engelledikleri iddiasıyla emniyet güçleri tarafından müdahale edilmekle tehdit edildi. Barikatlar kuruldu. Çevik kuvvet hazırlandı. Fakat Polonez işçisi, iki yana dizilerek buna da çözüm buldu; direniş alanlarını terk etmedi.
O MÜDÜR HAKKINDA SUÇ DUYURUSU YAPILDI
Tekgıda-İş Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri Kemal Köse de son üç gündür emniyet güçlerinden yoğun baskı gördüklerini belirtti. “Bu emniyet mensupları işverenler tarafında mı haksızın yanında mı?” diye tepki gösteren Köse, pazartesi günü işçileri çocuklarının geleceğiyle tehdit eden Çatalca Emniyet Müdürü Ali Osman Turhan hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, konuya ilişkin TBMM’de de önerge verileceğini söyledi.
Direnişin ilk gününden beri işveren yetkililerinin sendikanın görüşme taleplerini reddettiğini kaydeden Köse, şöyle devam etti:
‘DURDUĞUNUZ YERİ İYİ BİLİN’
“Fakat, biz bu mücadele de başarılı olana kadar yılmayacağız. Emniyet mensuplarına da buradan sesleniyoruz. Durduğunuz yeri iyi bilin. Yasaları sendikalar değil işveren çiğniyor. Haklılığımızı Bakanlık nezdinde de tüm Türkiye’ye ispatlamışken bir de burada emniyete ispatlamak zorunluluğumuz mu var?
“Pazartesi günü okullar açıldı. Bir Allah’ın kulu ‘Çocuğunuzun önlüğü var mı?’ diye sordu mu? Biz 43 bin üyemizden aldığımız güçle bugün buradayız; yarın da olmaya devam edeceğiz. Bu kapıların önünü de asla terk etmeyeceğiz. Devlet yetkililerini de buraya davet ediyor, bu haksız zulme son vermelerini istiyorum.”
‘BU MÜCADELENİN SONU ZAFERDİR’
Sabah gün doğmadan alana gelen Vatan Partisi işçileri yalnız bırakmadı. Vatan Partisi İstanbul İl Başkanı İbrahim Okan Özkan, il yöneticileri ve üyelerden oluşan parti heyeti tüm gün işçilerle omuz omuza durdu. Burada Aydınlık’a konuşan Özkan, şu mesajı verdi:
“Kimse buradaki 146 işçiden yani sendikalı oldukları gerekçesiyle işten atılan atılan 146 işçiden bir devlet düşmanı çıkacağını beklemesin. Bir polis düşmanlığı çıkacağını beklemesin. Buradaki 146 işçimiz ve bütün mücadele eden vatandaşlarımız milletine sahip çıkar, Türk bayrağına sahip çıkar. O yüzden emek ve vatan davasını birlikte savunan Polonez işçileri er ya da geç kazanacaktır. Bu mücadelenin sonu zaferdir arkadaşlar!”
‘BİZ DE İNSANIZ ADALET İSTİYORUZ!’
Emniyet güçlerinin baskısının ardından bir kadın işçi, şöyle isyan etti:
“Polonez’i biz Polonez ettik. Daha düne kadar toplantılarda bize dediği tek şey şuydu: “Bizi sizler yükselttiniz. Adamları televizyonlara çıkarttık, insan yerine koyduk. Gördüğümüz muameleye bakar mısınız? Ben sesleniyorum, kim olursa olsun, adalet nerdeyse haklının yanında olacaksınız! Hiçbirinin parası var diye bakılmayacak.
"Yeter artık! Polonez fabrikasında yönetimdekiler, patronlar ceplerindeki parayı konuşmayı biliyorlar. Burada bu kadar insan mağdur durumdayken, içerde gülüyorlar eğleniyorlar. Hak nerede, adalet nerede. Biz onların umrunda değiliz. Bu haksızlık, hukuksuzluk. Ben adalet istiyorum, demokrasi hakkımı kullanıyorum. Bu mücadele benim hakkım.
"Yönetici, patron ellerini cebini koymuş orada gülüyor, eğleniyor, benle alay ediyor. Ben insanım, senin işçinim. Sokak köpeğine bile değer veriliyor. Bizim senin gözünde değerimiz ne kadar var? Oradan izlemeyle olmuyor, çık gel buraya.”