Prof. Dr. Aziz Sancar: 'Google'un yazmadığı şeyler de var'
Nobel Ödülü alan ilk Türk Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar, "İsmimi Google'a yazdığınızda Nobel ödülü alan ilk Türk bilim insanı olduğumu okuyacaksınız. Biraz daha merak edip okumaya devam ederseniz bilimsel çalışmalarımı ve kariyerimi göreceksiniz. Ama Google'ın yazmadığı şeyler de var.
Prof. Dr. Aziz Sancar: " Google, Mardin'in Savur ilçesindeki bir çocukken hangi motivasyonlarla Nobel'e uzanan bir yolculuğa çıktığımı yazmaz. Çünkü o motivasyon genlerimizde, tarihi mirasımızda, kültürel kodlarımızda var. Eğer bizi bugüne getiren düne dönebilirsek, yarınınızı da öngörebilir ve geleceğe yönelik projeksiyonlarımızı daha sağlam yapabiliriz” dedi.
Batman Üniversitesi tarafından ‘kırsal ve bölgesel kalkınmada üniversitenin rolü’ temalı öğrenci buluşması gerçekleştirildi. Merkez kampus konferans salonundaki programa Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş, Gaziantep İslami Bilim ve Teknolojiler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şeyhmus Demir, il protokolü ile öğrenciler katıldı. Programa Nobel ödüllü fizikçi Aziz Sancar ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, online olarak katılarak konuşma yaptı. Programa katılan öğrencilere, Aziz Sancar'ın hayatını anlatan kitap hediye edildi.
‘GOOGLE'UN YAZMADIĞI ŞEYLER DE VAR'
Programda konuşan Prof. Dr. Aziz Sancar, arama motorlarında kendisi hakkında birçok bilginin olduğunu, ancak hangi motivasyonla Nobel’e uzandığı bilgisinin olmadığını belirterek,
“İsmimi Google'a yazdığınızda Nobel ödülü alan ilk Türk bilim insanı olduğumu okuyacaksınız. Biraz daha merak edip okumaya devam ederseniz bilimsel çalışmalarımı ve kariyerimi göreceksiniz. Ama Google'ın yazmadığı şeyler de var. Ben müsaadenizle sizlere onları anlatmak istiyorum. Google, Mardin'in Savur ilçesindeki bir çocukken hangi motivasyonlarla Nobel'e uzanan bir yolculuğa çıktığımı yazmaz. Çünkü o motivasyon genlerimizde, tarihi mirasımızda, kültürel kodlarımızda var. Eğer bizi bugüne getiren düne dönebilirsek, yarınınızı da öngörebilir ve geleceğe yönelik projeksiyonlarımızı daha sağlam yapabiliriz. Bizler ‘benim manevi mirasım ilim ve akıldır’ diyen büyük kahraman Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ülkenin çocuklarıyız. Bizler zamanın en büyük Ar-Ge’cisi, mucidi Fatih Sultan Mehmet'in torunlarıyız. Bizler ilk emri ‘oku’ olan bir dinin ahlakı ile sarmalanan insanlarız. ‘İlim Çin'de bile olsa gidip alın’ diyen bir geleneğin temsilcisiyiz. Soluduğumuz iklim, İbni Sina’ların, Ali Kuşçu’ların, Ömer Hayyam’ların iklimidir. Eğer bu iklimi solumayı bilirseniz sizlere neyin miras bırakıldığını anlarsınız. Sizi bugüne getiren dünün sorumluluğunu hissedersiniz. Geriye sadece başarılar için yola çıkmak kalacaktır"
cümlelerini kullandı.
‘BAŞARININ SIRRI AZİM, İNANÇ VE ÇABA’
Karşılaşılan zorluklar karşısında pes etmemek gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Aziz Sancar, başarının sırrının azim, inanç ve çaba olduğunu belriterek, şöyle dedi:
"Karşınızdaki bu insan sadece bir büyüğünüz, bir ağabeyiniz değil, karşınızdaki bu insan sizler gibi bu toprakların çocuğu, hemşehriniz. O yüzden bütün samimiyetimle sizlere sormak istiyorum, sizce 1930'larda, 1940'larda Mardin'in Savur ilçesinde yaşayan okuma yazma bilmeyen aile Nobel ödülü diye bir şeyden haberdar olabilir miydi? Ya da soruyu şöyle sorayım, 8 çocuklu ailem Nobel ödülünün 7’ncisine verileceğini bilir miydi? Muhtemelen hepinizin cevabı ‘bilemezdi’ olacaktır. Çünkü ilk bakışta o güne ya da o ortama baktığınızda her şeyin dezavantaj olduğunu görürsünüz. Dönemin şartları, bölgenin şartları, aile hayatı, yokluk, birkaç hayvan ve birazcık toprak. Değil başarı, onun hayalini bile kurdurmayan sebeplerdir. Peki nasıl oldu da oldu?
Mardinli Aziz Sancar, okuma yazma bilmeyen anne ve babanın çocuğu nasıl başardı? Sizlerle sırrımı paylaşmakta sakınca görmüyorum. Başarmanın formülü de olan bu sır, tüm dezavantajları avantaja çevirebilecek sihirli bir sırdır. Azim, inanç ve çaba. Değerli hocanız Sayın Rektör İdris Demir de söyledi, çalışmak çalışmak, çalışmak... Ben ona biraz daha yön veriyorum. Azim, inanç ve çaba... Hepsi aynı manaya gelir. Çünkü çalışmak da, azim, inanç ve çaba ister. Eğer bu 3 cevhere sahipseniz, sizlere belki daha aşınmaz engeller gibi gelen umutsuzluğa ve daha kötüsü başaramama duygusuna sürükleyecek bütün dezavantajları aşınması gereken küçük engeller olduğunu göreceksiniz. Demek istediğim şey her dönemin kendine ait olumlu ya da olumsuz şartları vardır. Zamanın ruhu her zaman farklıdır. Mesele karşılaşılan olumsuzluk anlarından vazgeçip pes etmemektir.”