Prof. Müftüoğlu: Önümüzdeki yazı 4 faktör belirleyecek

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) gölgesinde geçecek yaz aylarında 4 faktörün belirleyici olacağını söyledi.

Hürriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Müftüoğlu, 'Doğru yaptık' başlığıyla yayımlanan yazısında Türkiye'de yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında alınan son kararları değerlendirdi.

Geç de olsa hatanın fark edildiğini belirten Müftüoğlu, "Girdiğimiz yanlış yoldan tam bir U dönüşü yaparak vazgeçtik. Kanaatimize göre alınan son kararlar -bazı eksikleri olsa da- doğru ve yerinde kararlardır. Ama bilelim ki salgının bizdeki bundan sonraki sürecini bayram sonrasında yeniden ve ciddi bir şekilde değerlendirmemiz de kaçınılmazdır" diye yazdı.

Müftüoğlu, herkesin aklında haklı olarak benzer bazı soruların bulunduğunu belirterek "Herkes, bayram sonuna kadar sürecek olan bu tam kapatmaya yakın, önlemlerin neticelerini merak ediyor. Haklıyız, yorulduk! Haklıyız, ekonomik olarak ciddi ölçüde hırpalandık! Haklıyız, çoğumuzun ruh sağlığı bozuldu" ifadesini kullandı. Müftüoğlu, bu nedenle de akıllarda hep şu soruların olacağını anlattı:

"Vaka sayılarındaki artış hızı ne zaman düşecek? Biraz olsun nefes alabilecek miyiz? İşimize gücümüze dönüp ekonomik kayıpları telafi etmemiz mümkün olabilecek mi? Eskisi kadar olmasa da biraz olsun sosyalleşme imkanı bulabilecek miyiz?"

Bütün bu soruların yanıtlarını 4 faktörün belirleyeceğini vurgulayan Müftüoğlu, bunları şöyle sıraladı:

'ÖNÜMÜZDE BİR 'TÜRK MUTASYONU' PROBLEMİNİN DE OLABİLECEĞİNDEN KUŞKULANILIYOR'

"Faktör 1, mutasyonların hızı ve tipi: Bundan sonrası için çok önemli bir belirleyici. Salgının süresi uzayıp aşılama kampanyalarındaki başarısızlık devam ettikçe bu virüsün farklı ülkelerde, farklı mutasyonlarla yeniden ortaya çıkacağı da kesin. Önce İngiltere, Brezilya ve Güney Afrika’da başlayan mutasyonlara şimdi de Hindistan mutasyonları eklendi. Ayrıca pek dile getirmek istemesek de önümüzde bir 'Türk mutasyonu' probleminin de olabileceğinden kuşkulanılıyor. Umalım ki mutasyonlar olmasın ya da mutasyonların hızı yavaşlasın. Umalım ki oluşabilecek yeni mutasyonlar virüsün gücünü arttırmasın, azaltsın.

Faktör 2, aşı meselesi: Önemli zira elimizde etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış en az 7-8 aşı var ama birkaç ülke dışında aşılamada dünya ölçüsünde bir başarısızlık yaşandığı kesin. Aşılama hızı çok düşük. Ayrıca ülkeler arasında ciddi bir 'aşı adaletsizliği'nin yaşandığını da hepimiz biliyoruz. Aşı üretiminin artması ve paylaşıma adil koşullar getirilmesi başarılamaz ise bulaşlar artacak, hastalar ve kayıplar çoğalacak, mevcutlardan daha tehlikeli yeni mutasyonlar ortaya çıkabilecektir.

'AŞILARA DİRENÇLİ YENİ MUTASYONLAR ORTAYA ÇIKARSA SALGINI KONTROL ALTINA ALMAK DAHA DA ZORLAŞABİLECEKTİR'

Faktör 3, aşıların yeni mutasyonlara karşı etkinliği: Önemli bir ayrıntı, mühim bir belirleyici faktör. Neyse ki şimdiye kadar gelişen mutasyonların çoğuna karşı eldeki mevcut aşıların tümünün etkili olabildikleri konusunda fikir birliği var. Ama eğer mutasyonlar bu hızla sürer ve aşılara dirençli yeni mutasyonlar ortaya çıkarsa salgını kontrol altına almak daha da zorlaşabilecektir.

Faktör 4, bizim sabır katsayımız: En az aşılar ve tedavideki başarılar kadar önemli bir ayrıntıdır. Hemen her ülkede toplumsal sabrın dibe vurduğunu, sosyal gerilmelerin arttığını gösteren işaretler var. Sabrımız azaldıkça maske, mesafe, temizlik üçlüsüne uyumda belirli bir zayıflama durumu ortaya çıkabiliyor. Neticede de virüs daha kolay yayılma imkanı buluyor."

Sonraki Haber