Putin'den Üçüncü Dünya Savaşı uyarısı! 'Bir adım ötede olacak'

Katılımın tarihin en yüksek seviyesinde olduğu devlet başkanlığı seçimlerinde Putin, yüzde 88’e dayanan oy oranıyla rekor kırdı. Yurt dışındaki seçim merkezlerinde Rus vatandaşları uzun kuyruklar oluşturdu. Rus lider zafer konuşmasında NATO ve Batı’ya karşı önemli mesajlar verdi

Önceki gece Rusya Devlet Başkanlığı seçimini, ilan edilen sonuçlara göre oyların yüzde 87,8'ini alan Vladimir Putin kazandı. Katılım oranının yüzde 74'ün üzerinde olduğu seçimlerde Komünist Parti’den Nikolay Haritonov yüzde 4,7, Yeni İnsanlar Partisi’nden Vladislav Davankov yüzde 3,6, Liberal Demokrat Parti’den Leonid Slutskiy yüzde 2,5 oy aldı. Yüzde 1,4 oy ise geçersiz sayıldı. 2018'deki devlet başkanlığı seçimlerinde Putin oyların yüzde 76,69’una sahip olmuş, 2012'de ise yüzde 63,6 oy oranıyla devlet başkanlığını ilan etmişti.

PUTİN'DEN ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI UYARISI

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD ve NATO arasında çıkacak doğrudan bir çatışmanın olası sonuçlarına dikkat çekti. ABD'yi ve NATO'yu uyaran Putin, söz konusu çalışmanın "Üçüncü Dünya Savaşı'na bir adım kalması anlamına geleceğini söyledi.

Ukrayna'da NATO askeri personelinin halihazırda görev yaptığını, çatışma bölgelerinde İngilizce ve Fransızca konuşulduğunun tespit edildiğini kaydeden Putin, "Bunda iyi bir şey yok, her şeyden önce onlar için, çünkü orada çoğu ölüyor." dedi.

Seçim sonrası vatandaşlara seslenen Putin, Halka seçime katılımdan dolayı teşekkür ederken, Ukrayna'da temas hattında bulunan Rus ordusuna özellikle teşekkürlerini vurguladı. Putin, yeni dönemde Rus ordusunun yeteneklerini güçlendirmenin gerekli olduğunu ifade etti.

Seçim sonuçlarını değerlendiren Vatan Partisi Rusya Temsilcisi Dr. Mehmet Perinçek, “Katılımın yüksek olması Rus halkının askeri operasyona ne kadar destek verdiğini göstermiştir.” dedi.

‘BENZERSİZ BİR İSTİSNA’

Putin, Rus vatandaşlarının ülkenin içinden geçtiği dramatik durumun farkında olduğunu ve pek çok şeyin kendilerine bağlı olduğunu anladığını söyledi. "Güçlü, bağımsız, egemen bir Rusya hayal ettim" diyen Putin, oylama sonuçlarının "Rus halkıyla birlikte hepimizin bu hedeflere ulaşmasını sağlayacağını" ifade etti.

Putin, "Mevcut durum nedeniyle, Rusya Federasyonu'nun, anavatanımızın tam teşekküllü, egemen, güvenli gelişimi için bir gelecek yaratmak için vatandaşlarımızın, halkımızın çıkarlarını elimizde silahlarla tam anlamıyla savunmak zorunda olduğumuz gerçeğinden dolayı." ifadelerini kullandı. Rusya Devlet Başkanı, sonuçların Rusya gibi çok etnikli bir ülke için "benzersiz bir istisna" olduğunu vurguladı.

TAMPON BÖLGE VURGUSU

Geçen hafta Ukraynalı sabotaj gruplarının Rus topraklarına girme girişimlerini püskürttüklerini açıklayan Putin "Düşman yaklaşık beş bin kişilik bir grup konuşlandırdı ve kayıpları yüzde 40 civarında ve topraklarımıza sürünerek girenler neredeyse yüzde 100 yok edildi. Düşman 'kıyma makinesini' seviyorsa, biz de bundan faydalanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Rus lider sabotajcıları İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman Nazi komutası altında savaşan Vlasov ordusu işbirlikçilerine benzeterek, "O hainler, o pislikler Nazilerin safında savaştı, şimdi de neo-Nazilerin safında savaşan benzer insanlar var" diyen Devlet Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü "Onların sonunun nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz." şeklinde konuştu. Rusya’nın, halkını Ukrayna'nın sınır ötesi saldırılarından korumak için bir noktada Kiev kontrolündeki topraklarda bir tampon bölge kurmaya zorlanabileceğini de aktaran Putin, "uygun gördüğümüz takdirde" ve "uygun gördüğümüz zaman" Rus güçlerinin "düşmanın öncelikle yabancı menşeli silahlarıyla üstesinden gelmesi oldukça zor olacak bir güvenlik bölgesi" kuracağını sözlerine ekledi.

NATO İLE ÇATIŞMA YORUMU: HER ŞEY MÜMKÜN

NATO ile Rusya arasında doğrudan bir çatışma olasılığını değerlendiren Putin, "modern dünyada her şeyin mümkün olduğunu" söyledi ve bunun "tam ölçekli bir Üçüncü Dünya Savaşı'ndan bir adım uzakta olacağı" uyarısında bulundu. "Kimsenin bununla ilgilendiğini sanmıyorum" diyen Putin, Moskova'nın ABD liderliğindeki askeri bloğun Ukrayna'ya asker konuşlandırma çabalarının farkında olduğunu vurguladı. Putin, NATO ülkelerinden gönüllü savaşçıların son derece kötü beklentilerle karşı karşıya olduğunu belirterek, "bunda her şeyden önce onlar için iyi bir şey yok, çünkü orada ve çok sayıda ölüyorlar" dedi.

‘RUS HALKINI KIŞKIRTMA HAMLESİ BAŞARISIZ OLDU’

Mehmet Perinçek seçim sonuçlarının gösterdiği en önemli olgunun Rus halkının Ukrayna ve kolektif Batı’ya karşı yürütülen Özel Askeri Operasyonun arkasında tam bir birlik şeklinde konumlanışı olduğunu belirtti. Perinçek şu değerlendirmede bulundu: “Çıkan sonuç ve katılım oranının yüksek olması aslında askeri harekatla ilgili yapılan bir oylama olarak da görülebilir. Şunun da altını çizmek gerekir: Diğer adaylar da askeri operasyonu savunuyordu. Katılım oranının yüksek olması, tabloyu ortaya koymaktadır. Diğer taraftan Batı planlarının başarısız olduğunu da göstermektedir. Batı, harekatın başından itibaren Rus halkını Putin'e karşı kışkırtmaya çalıştı. Yaptırımlarla ekonomik olarak Rusya'yı ve Rus halkını zor durumda bırakıp askeri harekata ve Putin'e karşı tepki verilmesini kışkırttı. Batı’nın turuncu darbe ya da kışkırtma hareketlerinin Rusya’da bir zeminin de olmadığını görmüş olduk.”

‘İKTİDARLA MUHALEFET BİR ARAYA GELDİ’

Perinçek Rusya’ya karşı uygulanan yaptırım ve yasakların ters teptiğini vurguladı. Perinçek, “Batı'nın Rus kültürünü, yazarlarının, sanatçılarının oyunlarının ortadan kaldırılmaya yönelik hamleleri, üniversitelerde Çaykovski, Dostoyevski, Çehov'la ilgili derslerin kaldırılması vs. bütün bunların hepsi de ters tepmiştir. Bu sonuca baktığımızda Rusya'nın muhalefetiyle iktidarıyla milli meselelerde bir araya geldiğini görmekteyiz. Bu da önemlidir. Komünist Parti, İyi İnsanlar Partisi, Liberal Demokrat Parti'yle birlikte toplamda 4 tane aday vardı. Hepsi Kırım, Donbass konularında Batı'ya karşı Putin'in duruşunu desteklemektedir.” şeklinde konuştu.

‘BATI’NIN ANTİ-DEMOKRATİK PROPAGANDASI TUTMADI’

Batı'nın demokrasi insan hakları gibi konularında yaptığı antipropagandaların gerçek olmadığının da görüldüğünü belirten Perinçek, “Dünyanın dört bir yanından gözlemciler geldi. Türkiye'den de gözlemciler vardı. Seçimlerle ilgili herhangi kural dışı bir duruma rastlanılmadı.” ifadelerini kullandı. Ukrayna'da ise savaş bahanesiyle seçimlerin iptal edildiğinin altını çizen Perinçek, “Batı’nın da buna karşı hiçbir şekilde gıkı çıkmazken Rusya bu ortamda hatta savaş bölgelerinde dahi seçimlerini demokratik ilkelere uygun bir şekilde yürütmüştür.” dedi.

‘PUTİN’İN FİKİRLERİ DAHA ETKİN OLACAK’

Perinçek bu süreçten sonra Putin’in ve temsil ettiği fikirlerin daha etkin halde Rusya'da gündeme geleceğini belirtti. Rusya’nın önümüzdeki dönemde temel meselelerinden birinin, fikirsel anlamda toplumu kucaklayacak bir ideolojinin inşası olduğunu vurgulayan Perinçek, “Bunun toplum tarafından benimsenmesinin sağlanması önemli. Putin'in buradan başarıyla çıkması bu çizgiyi daha kararlı ve uluslararası planda sürdüreceğini göstermektedir. Halkı arkasına alması Rusya'nın Ukrayna cephesinde veya başka cephelerde kararlı adımlar atmasını da sağlayabilecektir.” şeklinde konuştu.

İSTANBUL BAŞKONSOLOSLUĞU’NDA METRELERCE SIRA

Sadece Rusya Federasyonu topraklarında değil, yurt dışında da seçime büyük ilgi vardı. İstanbul’un en turistik noktasında yer alan İstiklal Caddesi üzerindeki Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu’nun önünde sıraya giren Rus vatandaşlar ilgi çekti. Yüzlerce metre kuyruğun oluştuğu caddede, turistler sırayı fotoğrafladı ve kayda aldı. Yurt dışında tek gün yapılan seçimlerde İstanbul Başkonsolosluğu’nda oy kullanan Rusların sayısı 2 bin 980 olarak açıklandı

Sonraki Haber