Rasyonel politika sonucu: Zamlar altında eziliyoruz

Ekonomi yönetiminin 'rasyonel' diye sunduğu ekonomi politikası zamdan ibaret kaldı. Son üç aylık ortalama enflasyon yüzde 24'ü aştı. Enflasyon daha dört ay olmasına rağmen Merkez Bankası'nın beklentisini aştı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz indirim talimatının ardından yaşanan kur şoku sonrası enflasyon üst üste iki ay aylık bazda çift haneye yükselmişti. Buna göre Aralık 2021'de yüzde 13.58'lik ve Ocak 2022'de yüzde 11.1'lik aylık enflasyon oranları yaşandı. Bundan sonra kur korumalı mevduat ile döviz talebinin baskılanması, vergi indirimleri, piyasa denetimleri ve baz etkisinin de sayesinde enflasyon düşüşe geçti. Ekim 2022'de yüzde 85.51 olan yıllık enflasyon seçimlerin hemen sonrası bu yılın haziran ayında yüzde 38.21'e kadar geriledi. Fakat seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Mehmet Şimşek, yaptığı açıklamada, “rasyonel zemine dönüş” mesajı vermişti. Geçen üç aylık süreçte rasyonel yani akılcı zemin yerine bilindik zam politikaları devreye kondu. Bu yüzden enflasyon adeta patladı.

ŞİMŞEK'TEN SABIR MESAJI

TÜİK'in dün açıkladığı tüketici fiyat endeksi ağustos ayına sonuçlarına göre geçen ay aylık ortalama fiyat artışı yüzde 9.09 oldu. Enflasyon temmuz ayında da yüzde 9.49 olarak hesaplanmıştı. Yeni ekonomi yönetiminin göreve geldiği haziran ayında enflasyon ise yüzde 3.92'de kalmıştı. TÜİK verilerinden yaptığımız hesaplamaya göre son üç aydaki enflasyon yüzde 24.1 oldu. Bu oran son sekiz aylık enflasyonun (yüzde 43.06) yarısından fazla. Merkez Bankası temmuz ayında duyurduğu enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon tahmininin orta noktasını yüzde 58 olarak belirlemişti. Ağustosta yıllık enflasyon yüzde 58.94'e çıkarak Merkez Bankası'nın tahminini şimdiden aştı. Bakan Şimşek dün X hesabından yaptığı açıklamada, “Enflasyonla mücadelenin biraz zaman alacağını biliyoruz. Geçiş dönemindeyiz. Enflasyonu kontrol altına almak ve daha sonra düşürmek için ne gerekiyorsa (parasal sıkılaşma, kredi politikası ve gelirler politikaları) yapacağız. Sonuçta sabretmemize değecek. Enflasyonla mücadelede kesinlikle kararlıyız.” mesajı verdi.

VERGİLERİN ETKİSİ NE ZAMAN BİTER?

Fiyat artışlarının nedeni Merkez Bankası'nın geçen hafta açıkladığı para politikası kurulu metninde açık açık yazıldı:

“Uluslararası ham petrol fiyatları ve döviz kuru gelişmeleriyle birlikte ÖTV düzenlemesi akaryakıt fiyatlarında güçlü artışı beraberinde getirmiştir. Akaryakıt fiyatları mayıs ayının başından bir önceki PPK toplantısına kadar yüzde 57,35 artarken, bu dönemden 23 Ağustos tarihine kadar ilave olarak yüzde 14,34 daha yükselmiştir. Akaryakıt fiyatlarındaki artış doğrudan etkisinin yanı sıra taşımacılık maliyetleri üzerinden dolaylı olarak da tüketici enflasyonunu olumsuz etkilemektedir. Temmuz ayında yükseltilen KDV oranlarının fiyatlar üzerindeki etkisinin gün hesabı nedeniyle ağustos ayında ve firmaların fiyat değiştirme sıklığına bağlı olarak da önümüzdeki aylarda zayıflayarak da olsa devam edeceği öngörülmektedir. Akaryakıtta maktu ÖTV tutarları artırılmıştır. Maktu ÖTV artışı gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak tüketici enflasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir. Vergi artışlarının kur gelişmeleri ve uluslararası ham petrol fiyatlarındaki yükselişle aynı dönemde gerçekleşmesi sonucunda, başta ulaştırma hizmetleri ve gıda kalemleri üzerinde olmak üzere, dolaylı etkilerin hızlı bir şekilde gerçekleştiği izlenmektedir. Son dönemde, yönetilen ulaştırma hizmetleri kalemlerinde fiyat artışları sıklaşırken, taze meyve ve sebzede mevsimsel eğilimin aksine fiyatların yükselmesinde akaryakıt kaynaklı gelişmelerin de önemli rol oynadığı değerlendirilmektedir.”

EKMEĞE VE SİGARAYA ZAM

TÜİK verilerine baktığımızda bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 24.97 ile konut oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 89.31 ile lokanta ve oteller oldu. Yıllık mutfak enflasyonu yüzde 72.86 olarak tahmin edildi.

Aylık bazda fiyatı en çok artan grup yüzde 16.61 ile ulaştırma oldu. Ulaşıma yapılan zamlar dikkat çekti. Özel kapsamlı göstergelere baktığımızda ekmek ve tahılların geçen ay genel enflasyonun da üzerinde yüzde 13.12 zamlandı. Taze meyve ve sebze fiyatlarındaki artış da yüzde 9.31 oldu. TÜİK'in endeksinde kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5'li Düzey) 2023 yılı Ağustos ayı itibarıyla, 1 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 138 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti. Bu daha önce neredeyse görülmemiş bir durum oldu. Sepetteki bütün ürünlerin zamlandığı gözlendi. Alkollü içecekler ve tütün ürünlerinin fiyatı geçen ay yüzde 3.77 arttı. Ama eylül de pas geçmedi. Dün sigaraya zam geldiği duyuruldu. Bir sigara grubuna ait ürünlere 5'er TL zam yapıldığını açıklandı.

TÜİK VERİLERİ UYUMSUZLAŞMAYA BAŞLADI!

Ağustos 2023 dönemi Market Endeksi verilerini açıklayan Tüketici Birliği Federasyonu Market Endeksi Çalışma Grubu Başkanı Bingül Ceviz, “2023 yılının en yüksek ikinci artış oranı 2023 Ağustos ayında gerçekleşti.” dedi. 2021 yılının son çeyreğinden bu yana yürütülen Tüketici Birliği Federasyonu Market Endeksi çalışması, beş farklı il, dokuz farklı market, 343 farklı ürünün bulunduğu, 47 ürün grubu üzerinden oluşuyor. Buna göre ağustos ayında fiyatlar yüzde 6.21 arttı. Paketlenmiş ve işlenmiş gıda ürünlerinde yüzde 9.04 artış olurken, yaş sebze ve meyvede yüzde 13.91'lik düşüş gözlendi. Yine Antalya Ticaret Borsası Antalya Halleri endeksine baktığımızda hallere inen domatesin fiyatı ağustosta temmuza göre yüzde 30.94, sebzelerin fiyatı yüzde 14.53 azaldı. Meyve fiyatları ise yüzde 49.24 arttı. ENAG (Enflasyon Grubu) tarafından açıklanan endekslere göre de aylık enflasyon ağustosta yüzde 8.59 oldu. İlk defa TÜİK enflasyonu ENAG'tan yüksek çıktı.

TÜİK verileri genelde Market Endeksi Çalışması ve Antalya Halleri ile uyumlu seyrediyordu. Ağustos ayındaki durum değişimi TÜİK verileri üzerinde bir soru işaretinin belirmesine neden olurken, hizmet enflasyonu tarafında fiyat artışlarının hızlanmış olabileceğini ortaya koydu. Nitekim TÜİK hizmet enflasyonunu daha hassas ölçebilirken, Merkez Bankası da son dönem kurul metinlerinde hizmet enflasyonundaki katılığa işaret ediyordu.

TEFECİYE FAİZ VERMEK İÇİN Mİ?

TÜİK verilerine göre yurt içinde üretici fiyatları yüzde 5.89 oranında arttı. Yıllık üretici enflasyonu yüzde 49.41'e yükseldi. Enerji ile elektrik, gaz ve buhar sektörleri dışında üretici enflasyonu yüzde 40-70 arasında değerler aldı. İmalat sanayisi tarafındaki enflasyon yüzde 54.41'i buldu.

Üreticide geçen dönemde yıllık enflasyon yüzde 143'leri aşmıştı. Enerji ve emtia fiyatlarındaki gevşeme ile birlikte üreticide aşırı maliyetler dengelendi. Buna karşın tüketici enflasyonunun üreticinin üzerine seyretmesi yine hizmetler tarafından etkinin geldiğini gösteriyor. Bütün bunların yanında Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 58 ilan etmişken daha dört ay kala bu seviyenin aşılması emekçilerin sırtına ilave yük bindirildiğini gösteriyor. “Rasyonel politikalar” halka zam olarak yansırken zamların ve kurun salınmasının yarattığı ilave enflasyonist ortamı baskılamak için faiz artışı yoluyla parasal sıkılaşma ve faize gelecek sıcak para sayesinde ekonominin tekerinin yavaş yavaş döndürülmesi amaçlanıyor. Bu model ile vatandaş zamlar altında ezdirilirken, Londra'ya kağıt oyunları ile artı değeri sömürme fırsatı veriliyor. Bu tabloda vatandaşın aklındaki soru ise, “Tefecilere faiz vermek için mi kur patlatılıp zamlarla enflasyon körüklendi?” oluyor.

Sonraki Haber