Rektörlerden öğrencilere red: ‘Hükümet emretmedikçe İsrail'le bağlarımızı koparmayacağız’

Geçen günlerde birçok üniversitede İsrail’e karşı eylemler düzenlendi. Eylemciler, Gazze'deki savaş nedeniyle üniversitelerin İsrailli kuruluşlarla bağların koparılmasını istiyor.

Üniversite rektörlerinin mektubunda, "Eylemcilerin İsrail'deki kuruluşlarla bağların koparılması talebini çok ileri gittiğini düşünüyor ve asla bir ülkenin tamamıyla bağlarımızı koparmayacağız” ifadeleri yer alıyor.

Rektörlerin mektubunda, "Bir çatışmayı çevreleyen tüm görüşlere yer verilmesi gerektiğini savunuyorlar. İsrail'e yönelik bir boykot bu özgürlüğü ihlal edecektir" deniliyor.

Rektörlerin mektubunda şu bölüm ise dikkat çekti: "Her halükârda, hiçbir zaman bütün bir ülkeyle bağlarımızı koparmayacağız. Bunu ancak, Rusya'da olduğu gibi, merkezi hükümet bize bunu yapmamızı emrederse ya da tavsiye ederse düşünürüz."

AKADEMİK ÖZGÜRLÜK

Üniversiteler, akademik özgürlüğe gönderme yaparak, "Bizim ve başkalarının en derin inançlarıyla çelişse bile araştırma, düşünce ve tartışma özgürlüğüne" dikkat çekiyor.

Rektörler, özellikle mevcut durumda, “kurumların olduğu kadar bireysel bilim insanlarının da akademik özgürlüğünün büyük önem taşıdığını” belirtiyor.

Tilburg Üniversitesi Rektörü Wimvan de Donk, basına yaptığı açıklamada, "Açık bir görüşmeyi hedefliyorsanız, tüm bağları 'kategorik olarak ve önceden' koparmanın bir faydası olmaz. Bu, zor zamanlarda bile savunmak istediğimiz konuya aykırıdır. Bu arada, barışçıl bir şekilde ve bazen de çok açık bir şekilde temel kaygılarını bize ifade eden öğrencileri de anlayışla karşılıyoruz.” dedi.

Rektörler bağları yeniden gözden geçirmek ya da koparmak için bir neden görmüyor. “Filistinli meslektaşlarımızı destekleme konusunda ne kadar güçlü hissediyorsak, eleştirel İsrailli akademisyenleri izole etmemenin de o kadar önemli olduğunu düşünüyoruz.” fikri öne çıkıyor.

Donk'a göre, “her üniversitede süreçler şu anda devam ediyor: Komiteler kuruldu, diyaloglar düzenleniyor. Bunlara da biraz yer verilmelidir."

EĞİTİM BAKANI'NDAN DESTEK

Geçici Eğitim Bakanı Robbert Dijkgraaf, “Üniversite rektörlerinin ortaklıkların dikkatli bir şekilde tartılması için seslerini yükseltmelerinden” memnuniyet duyduğunu söyledi.

Dijkgraaf, “Bilim insanlarının kiminle ve hangi konularda araştırma yapacaklarına özgürce karar verebilmeleri temel bir akademik değerdir. Çatışma zamanlarında, uluslararası akademik işbirlikleri açık bir çizgiyi korumak ve eleştirel muhalif seslerin duyulmasına izin vermek için bir fırsat sağlayabilir” dedi.

İsrail'e karşı eylem yürüten kuruluşlardan biri olan Filistin ile Dayanışma Tilburg (Palestine Solidarity Tilburg) sözcüsü Rami Fransavi, kararı “büyük hayal kırıklığı” olarak değerlendiriyor. “Yönetim Kurulu önce bir uzman komitesinin görüşünü dinleyeceğine söz vermişti, ancak bunu beklemedi ve İsrail üniversiteleriyle bağları kesmemeye karar verdi” diyor.

Filistin için Nijmegen (Nijmegenfor Palestine) örgütü adına konuşan Tiesvan den Bogaard, “Çok korkakça bir karar ve zaman kaybı. Bizim için bu ilişkilerin yanlış olduğu çok açık. Rektörlerin akademik özgürlüğe gönderme yapmasını 'alaycı.' Onlar zalimin yanında yer alıyorlar” diyerek, İsrail'deki üniversitelerin Gazze'deki savaşa karşı çıkan akademisyenleri 'sansürlediğini' savunuyor.

DONDURULMUŞ İŞBİRLİKLERİ

Bazı Hollanda kurumları İsrail kurumlarıyla işbirliklerini durdurma kararı aldı.

Geçtiğimiz ay Lahey'deki Kraliyet Sanat Akademisi (KABK) Kudüs'teki Bezalel Sanat ve Tasarım Akademisi ile işbirliğini iptal etti.

Amsterdam'daki Gerrit Rietveld Akademisi de geçen ayın sonlarında iki İsrail eğitim kurumuyla değişim programlarını askıya aldı. Sanat akademisinin internet sitesinde yer alan habere göre, Bezalel Sanat ve Tasarım Akademisi ve Kudüs Görsel Tiyatro Okulu ile yapılan anlaşma, “akademilerin mevcut İsrail hükümetinden bağımsız olarak faaliyet gösterip gösteremeyecekleri konusunda yeterli şüphe olduğu” gerekçesiyle feshedildi.